İstemediği birisiyle evlendirilmek üzere olduğunu belirten hanımefendi okuyucumuz şöyle diyor:
“Beni oğluna isteyen çok yakın bir akrabamız. Ben istemediğimi anneme o kadar söyledim. Annem de, sürekli beni ikna etmeye çalıştı, zamanla gönlün olur dedi. Sonunda ben onaylamadığım halde babam tamam dedi, tatlılar yendi. Bir ay sonra nişan yapılacak. Ben ağlayıp duruyorum. Annem de babama benim huzursuz olduğumu söylemiş. Babam da daha iyi birini mi bulacağız, tanıdığımız huyunu suyunu bildiğimiz bir aile, ben onun iyiliğini istiyorum demiş. Halam da babama hak veriyor. Beni çocuk gibi davranmakla suçluyor. Ben de dayanamadım; “baba ben medrese okumaya devam edeceğim evlenmek istemiyorum” dedim. O da; “sen medresede denk biri geldiğinde kızınızı evlendirin hadisini okumadın mı?” diyerek kızdı.
Bu iş olursa gönülsüz devam edecek. Ben bu öykü sadece filmlerde olur zannediyordum. Böyle bir imtihana hazır değilim diye korkuyorum. Sevmediğim biriyle nasıl bir ömür sürerim? Ona nasıl katlanırım, nasıl sabrederim? Yapmacık bir muhabbetle nasıl eş olurum? Bunun gibi bir sürü soru sanki beynimi kemirip duruyor. Babam geçerli bir sebep yokken sözden niye dönelim diyor. Ben de nişan olsa bile bunun bozulacağını umuyorum. En azından bozulması için elimden geleni yapacağım. Ama düğün olur diye de çok korkuyorum..”
Okuyucumuz, kendisine talip olan kişiyi, sadece ona karşı sevgi beslemediği için istemediğini belirtmiş. Ancak bu sevgisizliğin de herhalde bir illeti olmalı. Mesela başka bir talipli bekliyordum veya ona ülfet ve ünsiyetime mani olan şöyle halleri var diye bir takım izahlar gibi.
Tabi ki kalpler Allah'ın elindedir ve birisine karşı meveddet ve rahmeti veren O'dur. Zorla güzellik, alaka, sıcaklık ve etkilenme olmaz. Bunu da her akl-ı selim sahibi bilir.
Kız istemese de filan kimseyle zorla evlendirme tavrı -evet- sadece geçmiş zamanlarda ve eski filmlerde kalmıştır. Burada her ne kadar sonrasında dozajını biraz artırarak “istemiyorum” şeklinde tepkisini ortaya koysa da okuyucumuzun kararsız ve tereddütlü tavrı en yakınlarındaki kimselerin kararını etkilememiş gözüküyor.
Bundan sonrası için yapılacak olan şey, bu iç karmaşadan ve kararsızlıktan kurtulmaktır. Muhabbet her zaman bir anda kalpte hissedilmez. Bazen evhamla karışık olur, bazen biraz yukarda durur ve almak için çaba harcamanız gerekir. O yüzden kimseyi suçlamadan cesaretinizi toplayarak kesin bir kanaat sahibi olmanız gerekir.
Durum böyle değil de ortada gerçekten istisna ve anormal biçimde zorla istenmeyen birisiyle evlendirilme gibi bir garabet varsa bunun neticelenmesi zordur.
Fakat bu halde bile olsa gerçekleşecek evliliğin “sevmiyordum” biçimindeki vesveselerle zayi edilmemesi gerekir. Çünkü nikahtaki keramet, kalpleri de mamur eder. Kendisini isteyen kimseye karşı hiç bir muhabbet hissi olmadığı halde evlendikten sonra bunu elde eden ve mutlu mes'ud yaşayan nice aile vardır.
Dua bekleriz.