Mardin’in Kızıltepe ilçesine bağlı Yüceli mahallesine (köyü) 1958 yılında gelerek fahri imamlık yapan molla Abdürrezak Fidan’ın çocuklarından 14 yaşındaki kızı Kudret Fidan ayını yıl vefat etmiş ve köy mezarlığına defnedilmişti.
Vefatının ardından 57 yıl geçtikten sonra kendisinden büyük olan ablası Kudret Fidan’ın rüyasına gelerek mezarının bulunup ihya edilmesi vasiyetinde bulunduğunu belirten emekli imam Alaattin Fidan (70), ablasının kendisine olan vasiyetini yerine getirmek için köye geldiğini ve Allah’ın izniyle ablasının talebini yerine getirmeye muvaffak olduğunu söyledi
Gördüğü rüya üzerine yüzlerce kilometre yol kat ederek böyle bir işi yapmasını “ Kardeşlik Hukukuna Riayet” olarak niteleyen kardeş Alaattin Fidan, Mersin’den oğlu Abdullah Fidan (44) ile birlikte 650 kilometre yol kat edip Mardin’in Kızıltepe ilçesine bağlı Yüceli köyüne gelerek köyün o dönem yaşamış yaşlı insanlarının da yardımıyla ablasının mezarını bulduğunu ve onarma imkanı bulduğunu söyledi.
Ablasının mezarının hemen yanında 2 yaşındaki erkek kardeşi Ahmet ve 6 aylık iken vefat eden küçük kızı Şahide’nin mezarlarının da olduğunu ve onları da tespit ettiklerini belirten Alaattin Fidan, yıllar sonra hem ailesinin burada kalan fertlerini ziyaret etmiş olmanın hem de böyle bir hayra vesile olmuş olmanın huzurunu yaşadığını dile getirdi.
‘Mezarımı onarın, kimseyi benim mezarıma koymasınlar’
Ablasının vefat ettiği yıl kendisinin 13 yaşında olduğunu belirten Alaattin Fidan, “Biz aslen Diyarbakırlıyız. Şimdi ise Mersinde ikamet ediyorum. Emekli imamım. 1958 yılında rahmetli babam Yüceli köyüne gelerek fahri imamlık yapıyordu. Aynı yıl benden büyük olan 14 yaşındaki ablam vefat etti. O zaman ben 13 yaşındaydım. Tabi arada 57 sene geçti. Ablam birkaç sefer rüyama geldi. ‘Mezarımı onarın, kimseyi benim mezarıma koymasınlar’ diyordu. Bende defalarca gördüğüm bu rüya üzerine oğlumla beraber 57 yıl önce babamın imamlık yaptığı köye geldim. Köy heyetiyle istişare ettik. Yerini tespit ettik. Tabi bunun yanında Ahmet adında erkek kardeşim ve Şahide adında küçük kızımın mezarları da buradaydı. O zaman her üçünü yan yana defnetmiştik. Ama dile kolay aradan 57 sene geçti. Yerlerini hatırlamıyordum bile. Gördüğüm rüya ve yaşlı köy heyetinin yardımıyla mezar yerlerini tespit ettikten sonra bir daha kaybolmasın diye yeniden inşa ettik. Belki bizim ya da çocuklarımızın yolu buraya düşer gelip hem kendilerini ziyaret eder hem de üzerlerine Fatiha okuruz.” diyerek duygularını paylaştı.
“Önceleri bu rüyaları dikkate almadık”
Babasının gördüğü rüyayla yola çıkarak Mardin Kızıltepe’ye geldiklerini belirten Oğul Abdullah Fidan ise, yaklaşık bir yıl önce vefat eden halasının birkaç kez babasının rüyasına geldiğini ancak ilkin bu durumu dikkate almadıklarını belirterek, “ Daha sonra halam tekrar babamın rüyasına girince yola koyulduk. Dayılarımda bu köyde ikamet ediyorlar bizde yanlarına geldik. Köy heyeti ve akrabalarımızın bilgileriyle ve rüyada babama işaret edildiği yerde denk gelince yaptığımız çalışma sonucu mezarlarını bulup inşa ettik.” ifadelerini kullandı.
“Molla Abdulrezzak hatırı sayılır iyi bir alim idi”
1958 senesinde köye fahri imam olarak gelen Molla Abdürrezak’ın çok muhterem bir insan olduğunu ve Yüceli köyünde çok sevildiğini belirten köyün yaşlıları hatırladıkları o günleri şöyle anlattılar:
“Molla Abdulrezzak hatırı sayılır iyi bir alim idi. 5 sene içerisinde yüzlerde kişi onun yanında Kur’an-ı Kerim’i hatmetti ve bunun yanında verdiği medrese eğitimi ile de bir çok kişinin ilimlerini tamamlamasına ve icazet almasına vesile oldu. Molla Abdürrezak Köyde bulunduğu 5 sene içerisinde, cahiliye adeti olan kadın erkek karışık halay çekilen davullu zurnalı düğünlere kesinlikle müsaade etmedi bu vesileyle köyde bir çok kötü adet terk edilmişti. Allah Rahmet etsin…” (Mehmet Aslan-İLKHA)