CHP’nin Adalar Belediye Başkan Adayı Erdem Gül’ün İstiklal Marşı’na eşlik etmediği yönünde iddialar ortaya atıldı ve “bir kısım medya”nın hücumuna uğradı.
İstiklal Marşı'nı içinden okuduğunu söyledi Erdem Gül, yöneltilen suçlamaları reddetti.
Şu ilginç sözleri sarf etti:
“İstiklal Marşı okumam üzerinden çıkarılmaya çalışılan polemikleri hayret ve şaşkınlıkla izliyorum. İnsan bazen coşku ile söylemek bazen de içinde duymak ister. Nasıl ki namazlarda Fatiha ve sureler bazen sesli bazen de içimizden okunuyorsa. İstiklal Marşımız milletimizin kutsallarından biridir. Kutsallar üzerinden polemik çıkarılmasını ve bundan siyasi fayda umulmasını üzüntüyle karşılıyorum. Bu nedenle kutsallar üzerinden yapılacak hiçbir polemiğe tenezzül etmeyeceğim.”
Erdem Gül’ün sözlerini yorumlamadan önce iki küçük ayrıntı paylaşayım:
-Erdem Gül, Cumhuriyet Gazetesinin Ankara temsilcisi iken MİT tırları davasında Can Dündar ile birlikte yargılanan bir gazetecidir.
-Kulislere göre Erdem Gül, HDP kontenjanından CHP’de aday gösterilenlerden biridir.
Önce şu düşüncemizi paylaşalım:
Zorla marş okutma faşist bir dayatmadır ve bu meselede okutulan metnin ne olduğu önemli değildir. Mehmet Akif merhum ile dünya görüşü anlamında yakınlığımız olmasına rağmen bunu söylüyoruz.
Saygı duruşu gibi hareketler de batıdan alınan bir şeydir. Neden yapıldığı da bilinmez ve kimse de merak etmez. Adamlar yapıyorsa bir hikmeti vardır, demiş bizdeki Batı muhipleri ve resmi törenlerde mecburi hale getirmişler.
Tabii siyaset doğası gereği keskin açıklama ve tavır almaları kaldıramadığı için anlamsız davranışlar da şerh edilmek durumundadır.
Şimdi gelelim açıklamaya…
Şu “içinden okumak” meselesi komik kaçmış.
Erdem Gül de daha önceki kimi laik siyasetçiler gibi işi düzelteyim derken kelimenin tam anlamıyla batırmış.
Yakın siyasi tarihte ilginç örnekler var.
Bir dönem Demirel’in has adamı İhsan Sabri Çağlayangil, Pakistan ziyareti sırasında Cuma namazına davet edilmiş ve kendisinin işin içinden çıkmak için “Evde kıldım” dediği iddia edilmişti.
Erdal İnönü de babası İsmet İnönü’den söz ederken “Gösteriş olmasın diye Cuma Namazını evde kılardı” demişti de herkesin diline düşmüştü. Hatta birileri “Kimse görmesin diye herhalde Ramazan orucunu da geceleri tutuyor” diye alaya almıştı.
Erdem Gül biraz daha işi biliyor ki, bazı namazlarda fatiha ve surelerin sesli, bazılarında ise sessiz okunduğunu biliyor; ama…
Ama istiklal marşının da namaz gibi kutsallardan olduğunu söylüyor.
Bir defa “Kutsal” dini alanla ilgilidir. Milli Marş ise adından da anlaşılacağı gibi ulus devletin resmi ritüellerinden biridir.
Hem zaten laik Türkiye Cumhuriyeti akıl ve bilime dayanır, kutsallara değil.
Öyle değil mi Erdem?
Ayrıca günümüz siyaseti zaten gösteriş işi değil mi?