Bingöl'ün Çeltiksuyu köyü yakınlarında yapılan ve bazı köylülerin, mera alanlarının kısıtlandığı gerekçesiyle tepki gösterdiği SÜTAŞ tesisinin kazı çalışmalarını takip eden ve hukuksuz bir şekilde gözaltına alınarak cihazlarına ve görüntülerine el konulan Bingöl Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı ve İLKHA muhabiri Nihat Kanat, yaşadığı hukuksuzluğu anlattı.
Çeltiksuyu köyüne bağlı Küçüktepe mezrasında yaşayan hayvan yetiştiricilerinin, kendisini aramaları üzerine sabah saatlerinde bölgeye gittiğini söyleyen Kanat, "Hayvan yetiştiricileri kendilerinin orda bir mağduriyet yaşadığını söylediler. O mağduriyeti haber yapmak için bölgeye gittik. Bölgede şu anda SÜTAŞ bir yatırım yapmaktadır. Bölgede bulunan bütün meralar hazine arazisine çevrilerek SÜTAŞ’a devredilmiş. Bu köylüler burada SÜTAŞ’ın bir yatırım yaptığını ve kendilerine ait olan ve devamlı hayvanlarını otlattıkları bölgede bulunan bütün meraların SÜTAŞ'a devredildiğini, bunun sonucunda kendilerinin de bir mağduriyet yaşadığını söylediler." dedi.
Kanat, "Hayvan sahipleri ayrıca, SÜTAŞ'ın çevre duvarının yapıldığını ve çevre duvarının kendi ahırları ve kendi evlerinin bulunduğu yerden geçtiğini ve hayvanlarını başka bir meraya başka bir köyün merasına götürmek için tamamen önlerinin kapatıldığını söylediler. Mağduriyet yaşayan bu insanlar için bölgeye gittiğimizde orada yapılan çevre duvarının kazısı, asker nezaretinde yapılıyordu. Hayvan sahipleri de hayvanlarıyla birlikte oradaydı. Onların yaşadığı mağduriyeti haber yapmak için çekim yaparken, orada bulunan askerler, 'Sen buraya bizi çekmeye gelmişsin, bizim fotoğrafımızı çekiyorsun, bizi kameraya alıyorsun' dediler. Bunun üzerine, bölgeye sadece hayvan yetiştiricilerinin yaşadığı mağduriyetini haber yapmam için beni çağırdıklarından dolayı geldiğimi söyledim." ifadelerini kullandı.
"Basın özgürlüğü ayaklar altına alındı"
Bu ifadelerinin ardından askerlerin, telefonla kendi üslerini aradıklarını ve bunun üzerine olay yerine binbaşı rütbeli birinin geldiğini söyleyen Kanat, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Binbaşı gelir gelmez üzerime yürüdü. Kendisine, 'Ben bir gazeteciyim, görevimi yapmak için buradayım' dememe rağmen üzerime yürümeye devam etti. Daha sonra olay yerinde savcıyı aradılar ve hakkımda gözaltı kararı aldılar. Saat 11.00 gibi gözaltına alındım. Beni, orada bulunan bir araca aldılar. Elimde bulunan kamera ve fotoğraf makinama el koydular. Beni aracın içine aldılar bir müddet orada beklettirdikten sonra, Bingöl Merkez Kervansaray Ekinyolu Karakolu'na götürdüler. Bir süre orada bekledik. Daha sonra saat 15.00 sıralarında serbest bıraktılar. Böyle bir hukuksuzluk yaşandı. Basın özgürlüğü ayaklar altına alındı. Ve telefonla konuşmamıza da engelleme getirdiler. Bizi aracın içine almaları, gözaltına almalarını bir sertlik içerinde yaptılar."
Küçüktepe mezrasında yaşayan halkın mağduriyetine de değinen Kanat, "Oradaki insanlar 20-30 yıldır orada yaşıyorlar. Yaklaşık 10-15 aile bulunmakta ve bu insanların yaklaşık 5 bin küçükbaş ve büyükbaş hayvanı var. Bunlar yerli üreticilerdir. SÜTAŞ yatırımı için orada bir alan açılırken yerli üretici için, yerli besici içinse alan tamamen daraltıldı. Üreticinin de mağdur edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz." diye konuştu.
Kanat, olayın ardından kendisini ziyaret eden, telefonla arayan ve desteklerini esirgemeyen herkese teşekkür etti.
İLKHA