VAN- Türkiye'de 2008'den beri 1 Haziran'da "Optisyenler ve Gözlükçüler Günü" kutlanırken Optisyen Emin Koç'tan gözlük ve optisyenlikle ilgili bilgi aldık.
30 yıldır optisyenlik mesleğini yaptığını belirten Koç, optik denince ilk akla gelen şeyin gözlük olduğunu, optisyenlik denince ise göz sağlığının ile gözlüklerin yapılabileceği daha iyi bir mekanın akla geldiğini dile getirdi.
Bir optisyenin görevinin ilk önce gelen reçeteyi incelemek olduğunu dile getiren Koç "Daha sonra reçeteye göre en iyi şekilde hastanın gözüne uygun olan gözlük seçilir. Bununla beraber gözlüğü hastanın gözüne montajını yaparız. Hastanın gözünün alıştırılması gibi…"ifadelerini kullandı.
Koç, Daha önceleri gözlük camlarının elmasla kesildiğini ve el makinelerinde tıraş edildiğini anımsatarak, "Şimdi ise her şey otomatik. Camı bir tarafa bırakıyoruz, çerçeveyi de bir tarafa bırakıyoruz. Makine, gözlük camını reçeteye göre okuyor, daha sonra bilgileri makineye giriyoruz. Geri kalan kısmı ise makine tamamen kendisin yapıyor." Diyerek teknolojinin bu alanda büyük ilerleme kaydettiğini bildirdi.
"Optisyenlik Dikkat,Özveri ve Sevgi Gerektirir"
Optisyenliğin dikkat, özveri ve sevgi istediğinin altını çizen Koç, optisyenliğe maddiyat karıştığı zaman işlerin değiştiğini ifade ederek "Bizim zamanımızda hocalarımızın bize öğrettiği bilgiler ile şu anda piyasada olan şeyler arasında dağlar kadar fark var. Hocalarımız bize çok farklı şeyler öğrettiler. Hastanın sağlığın ön planda olması, kazancın ikinci planda olması gibi bazı hasletler öğretildi bizlere" dedi.
Bu işi yapanlarda, ortamın hijyenik olmasının şart olduğunu söyleyen Koç, "Neticede hastanın gözüyle ilgileniyorsunuz. Kullandığımız nesne göze en yakın takılan bir objedir. Ayrıca gözlüğün yanında bir de lensler var. Lenslerdeki hijyenik ortam ise biraz daha farklı olması lazım. Lens göze direk temas ettiği için hastanın elinin yıkanması, lensin göze takılacağı alana kadar bütün her şeyin hijyenik bir ortamda olması gerekiyor." İfadelerini kullandı.
Van'da Ultraviyole Işınları Çok Fazla
Güneş gözlüğü alacak kişilere önemli tavsiyelerde bulunan Koç, güneş gözlüğünü tavsiye ettiklerini ancak kaliteli olan güneş gözlüklerinin kullanılması gerektiğini söyledi.
Van'da ultraviyole ışınların çok yüksek olduğunu söyleyen Koç, "Bu ışınların da göze çok büyük zararı vardır. Güneş gözlüğünün tıbbi yönünü iyi anlamamız lazım. İyi olmayan, ultraviyole ışınlarını geçirtmemesi gereken gözlükler kullanıldığı takdirde gözdeki iris karanlık olduğu için açılır. Bu şekilde göze girin ultraviyole ışınları göze daha zararlı olur. Özellikle şuna içindi bulunduğumuz yaz mevsiminde bunun önemsenmesi lazım. Vatandaş piyasada ucuzdur diye güneş gözlüğü alıyor. Gözlüğü taktıklarında gözün kararmasından dolayı ise bir anlık gözde bir rahatlama oluyor. Ama ilerde göze gelebilecek herhangi zararın da farkında değiller."ifadelerine yer vererek ucuz ve kötü bir gözlük kullanılacağına hiç kullanılmamasını tavsiye etti.
Kontroller İhmal Edilmemeli
İhtimal dahilinde yılda en az iki defa gözlerin kontrol edilmesi gerektiğini vurgulayan koç, 40 yaşını geçmiş kişiler için ise yılda 1 defa mutlaka gözünün kontrol edilmesi gerektiği belirti.
Koç, "40 yaşından sonra gözde bazı değişiklikler meydana geliyor. Gözde yaşlanmalar gibi…Buna bağlı olarak da bir çok şey oluyor. Örneğin Bir göz tansiyonuyla hiç beklemediğiniz bir zamanda gözünüzü kaybedebilirsiniz" diyerek, göz kontrollerinin belli aralıklarla yapılması gerektiğini ve erken teşhis sonucunda bu gibi istenmeyen durumlarla karşılaşılmayacağını sözlerine ekledi. ( Fırat Arslan-İLKHA)