Hak ve batılı bir birinden seçip ayırmak o kadar zor mu diye düşündüğümüz, hatta öfkelendiğimiz anlar oluyor.
“Aman hocam, ne olur yardım et bana, huzurumuz kaçtı, yuvamız bozulmak üzere”
Hayırdır kardeşim
Hocam, bizim hanım İskender Evrenosoğlu'nun peygamber olduğuna inanıyor, şu anda onun ümmeti, ne olur vazgeçir, ikna et hocam
Hak ve batılı bir birinden ayırmak bu kadar mı zor, diye öfkelendim ve reddettim. Dedim ikna etsem vaz geçirsem bu defa kendisine başka bir peygamber, başka bir mehdi, başka bir Mesih bulur dedim.
En abuk sabuk düşünceler, en soytarı ve şarlatanlar kendilerine müşteri bulabiliyor.
Tamam, bir takım düşünceleri, bir takım görüşleri ve iddiaları kabullenmesek bile hemen geçiştirilemez, ört bas edilemez, tartışılması, cevaplandırılması gerekir, muhataplarımızın ikna edilmesi gerekir.
Yani yanlış kabul etsek bile bir takım görüşlerin ve düşüncelerin bir seviyesi vardır, bir haysiyeti vardır. Zaten bu yüzdendir ki yüz yıllardır tartışılmaya devam ediyor.
Fakat Allah aşkına şu müptezellerin yollarının sapkınlıklarını görememek çok mu zor bir şey? Çekirdek kadar da olsa bir beyincik yeterli değil mi?
Bu adi mahlukların, bu pezevenklerin bu milletin içinden kendilerine müşteri bulabilmelerine, mürid toplayabilmelerine gerçekten üzülüyorum, gelecek adına ümitsizliğe kapılıyorum.
Sonra bir 15 Temmuz yaşıyoruz. Elhamdülillah ümitsizlik adına ne varsa silip süpürüyor. Hak için bu milletin yediden yetmişe ayağa kalkışına şahitlik ediyoruz, hayatımızın en güzel demlerini yaşıyoruz, bu günleri gösterdiği için Rabbimize şükrediyoruz.
Şehadet yarışına giren insanımıza şöyle bir bakıyorum, hiç tahmin edemediğimiz, hiç ihtimal vermediğimiz insanlar. Ezberlerimiz bozuluyor. Şehit olanlarla birlikte yaralananlar, direnenler, bulundukları mevzilerden bir adım geri çekilmeyenler, o ilk gün meydanları dolduran insanların simalarını hatırladıkça gelecek adına bütün düşüncelerimi gözden geçiriyorum, hesaplarımı yeniden yapıyorum.
Bu milletin durumuna bakarak ‘ağlar mısın güler misin' sorusunun ikinci şıkkı ağır basıyor, hem de çok ağır basıyor.
Bir gün bir ihtiyarın kendi kendine mırıldandığına kulak vermiştim;
-“Daha niye kıyamet kopmuyor derdim kendi kendime, meğer daha böyle iyiler varmış dünyada” diye tebessüm edip gidiyordu. Öğrendim ki biraz önce bir genç kendisine yardım etmişti.
Elbette gaybı ancak Rabbimiz bilir ama inşaallah İslam adına göreceğimiz güzel günler var. Cennet karşılığında Allah'a canlarını ve mallarını satmak üzere sırada bekleyenler olduğuna göre bu ticaret devam edecek demektir.