28 Şubat mahkûmları için basın açıklaması düzenleyen MAZLUMDER Ankara Şubesi, bir taraftan af tartışmaları gündeme getirilirken diğer yandan brifingli ve paralel yargı mağduru siyasi mahpusların bu aftan da yararlandırılmayacağına ilişkin haberlerin tedirginlik uyandırdığını ifade etti.
Her ayın 28'inde Türkiye'deki tüm şubeleriyle aynı saatte 28 Şubat mahkûmları için basın açıklamaları dizisine devam eden MAZLUMDER Ankara Şubesi, dernek binasında bir basın açıklaması düzenledi.
Açıklamaya HÜDA PAR Merkez Disiplin Kurulu Üyesi Hasan Bozdaş, Köklü Değişim Medya Ankara Temsilcisi Kadir Kaşıkçı, Gazeteci Tayyar Tercan ve mağdur yakınları katıldı.
Basın metnini okuyan MAZLUMDER Ankara Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Altın, 90’lı yıllardan bugüne brifingli ya da paralel yargı zulmü ile cezaevlerine konulan mazlumların bir bayramı daha içeride geçirmelerine engel olamamanı ve bunun burukluğunu yaşadıklarını belirtti.
Gündemdeki af tartışmalarına değinen Altın, bir taraftan af tartışmaları gündeme getirilirken diğer yandan brifingli ve paralel yargı mağduru siyasi mahpusların bu aftan yararlandırılmayacağına ilişkin haberlerin tedirginlik uyandırdığını ifade etti. Altın, “Adrese teslim bir aftan ya da hatırlı kişilere yönelik bir özel uygulamadan bahsetmiyorsak unutulmamalıdır ki devlet ancak kendisine karşı işlenen suçları affedebilir. Hukukun da adaletin de mantığın da gereği budur… Bugüne kadar hep bunun tersi yaşandı, umarız ki bu kez böyle bir sapma ile karşılaşmayız." diye konuştu.
"28 Şubat'ın brifingli-siyasi yargılamaları yok sayılsın"
Kişilere karşı işlenen adli suçların af bağlamında tekrar gündeme getirildiği bu günlerde 28 Şubat’ın brifingli yargısının kararlarıyla hapsedilen mazlumların tahliyesi öncelikli mesele olduğuna dikkat çeken Altın, şöyle devam etti:
“28 Şubat’ın tahkim ettiği zemine basarak büyüyen paralel yargının kararlarıyla hapsedilen mazlumların tahliyesi öncelikli meseledir. Brifingli ve paralel yargı zemininde oluşan ön yargılar ve bu önyargılarla oluşturulan içtihatlarla halen devam eden yargı zulümlerine son vermek öncelikli meseledir. Hasta mahkumların tedavilerinin tam teşekküllü hastanelerde yapılması ve tahliye edilerek tutuksuz yargılanması öncelikli meseledir. MAZLUMDER olarak, brifingli yargılamaların kötü mirasını devralan mevcut mahkemeleri, iş yoğunluğu bahanesini bir tarafa bırakarak, gerekirse gecelerini gündüzlerine katarak bu sorunu çözmeye davet ediyoruz. 28 Şubat sürecindeki siyasi yargı kararlarının iptal edilerek 28 Şubat’ın brifingli-siyasi yargılamalarının yok sayılmasını talep ediyoruz. 28 Şubat mahpuslarının hiçbir bahane ya da erteleme olmaksızın derhal serbest bırakılmasını istiyoruz.”
28 Şubat aktörleri serbest bırakıldı
28 Şubat Postmodern darbesinin üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen bu konuda herhangi bir gelişme yaşanmadığını belirten Köklü Değişim Medya Ankara Temsilcisi Kadir Kaşıkçı, buna karşılık 28 Şubat mağdurları yerine esas suçluların 28 Şubat aktörlerinin serbest bırakıldığını hatırlattı.
Uzun süredir 28 Şubat postmodern darbesinin mağduriyetinin giderilmesi için kampanyalar düzenlediklerini belirten Gazeteci Tayyar Tercan, değiştiği belirtilen sistemin anlayışının değişmediğini ifade etti.
Kolon kanser hasta mahkum hâlen cezaevinde
Daha sonra yıllardır cezaevinde olan kolon kanseri hastası eşinin yaşadığı mağduriyetleri anlatan Suat Alpsoy, eşinin ceza almasının tek sebebinin İslami hassasiyetlere sahip bir insan olması olduğunu belirtti.
Hastanede bakıma muhtaç halde olan eşinin şu an son günlerde midesinde yeni hastalık belirtilerinin oluştuğunu buna karşılık tedavisinin ve ilacının zamanında yapılmadığını belirten Alpsoy, yetkililere seslenerek bu zulmün bir an önce son bulmasını istedi.
Katılımcılara yaşadığı mağduriyetleri anlatan 28 Şubat mağduru Abdulhamit Çelik ise yasalardaki çelişkilerin insanları nasıl mağdur ettiğini örnekleriyle anlatarak, buna benzer yasaların son dönemde hükümetin eliyle de hayata geçirildiğini bunun da üzüntü verici olduğunu dile getirdi.
İLKHA