Gündemden Yansımalar

Nurullah AY

Uyuyan hücreler harekete geçti, işaret fişeği çaktı bir kere…

Gündem yoğun…

Cem Küçük Olayı

Yoğun gündemi tek köşeye sıkıştırmak için damıtma programı icat etmek gerekir.

Kim bilir, belki de data compression lazım gelir.

Tüh data compression deyince yine septik bir ruh hali sardı.  Compressionun  “küçük” parçası sion… Hani “yumurtasını pişirmek için dünyayı yakmaktan imtina etmeyecek” siyon belirdi.

Zira compression'un çok “Küçük” bir parçasıdır sion...

Mahir Kaynak'ın cemaziyülevvelinde israil çomarı diye andığı o “küçük”tür mevzubahis olan.

Mavi Marmara'ya saldırmasaydı, başka bir ifadeyle cami duvarına bevl etmeye yeltenmeseydi, hiç kimse 16 Nisan'da “Evet kazandı, savaşa hazır olun” twitini görmeyecek, ülkeyi sürmeye çalıştığı kaosu fark etmeyecekti. 

Hoş bu aşamada da fark edildi mi, o da tartışılır.

Yazılarını büyük bir keyifle okuduğum Esra Elönü kardeşimizin  “Cem Küçük'tür ama mide bulandırır” sözüne bugün katılmayacağım, zira ümmetin onuru olan Mavi Marmara'da yüreği atan biri olarak ve o manyak ruh haliyle söylüyorum “Cem, kûçiktır ve ortalığı bulandırır.”

Aslolan bulandırdığı ortalık değil sahibinin kim olduğudur.

Eski MİT Başkanı Mahir Kaynak'ın “Yeteneksiz israil köstebeği” dediği zamanın üzerinden bir yirmi yirmi beş yıl geçti.

Operasyonel bir seviyeye geldi ve köstebeklikten Mavi Marmara'ya havlayacak kadar cüretkâr bir üslupta…

Bugün önemli olan bu acemi oğlanı sahaya süren kirli eli bulmaktır…

Kutlu Doğum

HÜDAPAR'ın referandumdaki çıkışı ve Doğu oylarındaki evet lehine sonuçlanan artıştan rahatsız olan bir grup “Kutlu Doğum” etkinliklerine saldırmaya başladı.

Yıllardır selefilerin “bidat” diye tanımladıkları etkinliği Peygamber Sevdalıları “kitleler halinde yenilenen biat” olarak tanımlamaktadırlar.

Yine Peygamber Sevdalıları, müminin şiarı olan “kınayıcının kınamasından korkmamak” düsturuyla gecelerini gündüzlerine katıp her türlü özveride bulunarak etkinliklere devam ediyorlar.

Her yıl bir öncekine göre daha görkemli…

Her yıl bir başka umudun habercisi…

Üstelik güç bela girdikleri her mahallede urun yerini nur alarak…

*****

Her şeye rağmen selefilerin itirazı ve eleştirisini sığlık ve iyi niyetle okumak mümkün…

Ancak bir güruhun bunu FETÖ'ye bağlaması tam bir hezeyan…

FETÖ'nün hangi eylemi İslami idi ki “Kutlu Doğum” gibi İslami olan bir etkinliğe imza atsın.

Kilisede Muhammed'siz ezan, Türkçe Olimpiyatlarında Ajda Pekkan, israil'deki orman yangınına binlerce dolar hibe etmek için toplanan milyonlarca kurban…

Hangisi İslami?

Baktılar muvaffak olamıyorlar ve cami duvarına yaklaşmak da bir o kadar zor, üstelik elinde kürekle bekleyen milyonlarca yiğit… O zaman bir şarlatanı jet skiye bindirerek ortaya saldılar.

Hani şu mikrofona bidat deyip Jip'i sünnet sanan.

Parayla dua okuyan… Bıyığını kısalttı mı kendisini selefi salihin sanan ancak oynanan satrançta hangi oyuncunun piyonu olduğu anlaşılamayan…

Eksik taş yerine kullanılan çekirdek kabuğu gibi bir şey…

Anlayacağınız, oynanan oyunda eksik taşın açığını kapatmak bütün mesele…

Referanduma İtiraz

CHP, 1946'dan beri hangi seçime itiraz etmemiş bileniniz var mı?

Bir önceki seçimde “sandık başkanı oylara mühür vurmamışsa vatandaşın bunda ne günahı var, sandık başkanı cezalandırılsın” deyip mühürsüz oyların geçerli sayılması gerektiğini savunan CHP, bu defa mühürsüz oyların geçerli sayılmaması için itirazda bulunmuş.

Perhiz - turşu meselesi…

Üstelik yüz yetmiş bin sandıkla ilgili itiraz söz konusu…

Üstelik üç yüz bin HDP ve CHP müşahidinin bulunduğu sandıkla ilgili şikâyet…

Yani “yüz yetmiş bin sandıkta oylar mühürsüz kullanılırken bizim müşahitler mal mal bakıyordu” demeye getiriyor kemal.

Mal mal bakmak deyince Selo ve saz arkadaşlarının “Doğu'da baskı vardı” sözleri aklıma gelmedi değil. Bu sözleri 7 Haziran seçimleri için değil de bu seçim için kullanmalarına doğrusu kargalar güler.

7 Haziran seçimlerinde Mardin'in bir köyünde saat 10.00'da seçim işlemleri biten sandıktan HDP'ye yedi yüz kırk, AK PARTİ'ye on beş oy çıkmıştı. Yedi yüz elli beş oy iki saatte kullanılarak bir rekora(!) imza atılmıştı anlayacağınız.

Saat 10.00'da sandıklar kapatılmış, bütün imzalar tek elden atılmıştı.

Bir başka köyde HDP'ye oy vermeyen iki köylü, köyden sürülmüş…  Ya üç bin lira ceza kesilenler…

O gün baskı ve şiddeti görmeyen heval gün gelir öyle uzaktan bakar mal mal…

Değil mi bugün sandalyesini kaptırmamak için yırtınan Kemal!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.