BATMAN-Batman Medical Park Hastanesi Deri Hastalıkları Uzm. Dr. Siraç Aktar, sıcakların artması nedeniyle güneşten korunma uyarısı yaptı.
Dünyadaki hayatın kaynağı olan güneşin bir enerji kaynağı olduğu kadar, tüm canlıların biyolojik varlıklarının devamlılığı için de gerekli bir düzenleyici olduğunu belirten Aktar "Atmosferin yükseklerinde yer alan ozon tabakası, güneşten gelen radyasyonu emerek yeryüzündeki hayatın varlığı ve devamlılığında büyük rol oynamaktadır. Güneş ışınları, çok geniş bir dalga boyu yelpazesine sahiptir ve temel olarak görünmeyen ışınlar (Ultraviole A ve B) ile görünen ışınlar yayarlar. Dünyaya ulaşan UV ışın miktarı mevsim, günün saatleri, rakım ve atmosfer koşullarına bağlı olarak değişim göstermektedir" dedi.
Yaz aylarında dünyaya ulaşan UV miktarının, ilkbahar ve sonbahara göre daha fazla olduğunu ve aynı şekilde öğle saatinde gelen UV miktarının günün diğer saatlerine göre daha yüksek olduğunu dile getiren Dr.Aktar, "Zararlı UV ışınları yaz aylarında rakımın yüksek olduğu yerlerde daha yoğun olmak üzere; güneşin zararlı etkileri rüzgarlı, bulutlu havalarda artar. Su ışını yüzde 5-7, çimen yüzde 2.5-3, kum yüzde 30, kar ve buz ise yüzde 80-90 oranında yansıtır. Bu nedenlerle güneşten korunma olayının sadece yaz ayında değil tüm mevsim boyunca etkin bir şekilde yapılması gerekmektedir. UV ışınlarının deri üzerine etkileri, kısa ve uzun süreli olarak ikiye ayrılabilir. Kısa sürede oluşan etkiler arasında; Eritem (güneş yanığı), pigmentasyon artması (koyulaşma) sayılabilir. Uzun süreli etkiler ise; deri dejenerasyonuna bağlı yaşlanma ve deri kanserleri gelişimidir" açıklamasında bulundu.
Güneşin Zararlı Etkileri
Güneşin zararlı etkileri ile ilgili geniş bilgi veren Deri Hastalıkları Uzm. Dr. Siraç Aktar ifadeleri kullandı:
"Güneş yanığı; Güneş yanığı, UV ışınlarının ilk ve en bilinen erken deri cevabıdır. Özellikle açık tenli kişilerde, eritem, ısı artışı, ağrı ve ödem gibi klasik belirtiler biçiminde ortaya çıkar. İleri düzey güneş yanıklarında ateş, halsizlik, mide rahatsızlığı ve şuur bulanıklığı gibi sistemik belirtilerde oluşabilir.
Erken yaşlanma ve deri kırışıklıklar; Yıllar boyu korunmasız güneş maruziyeti sonrasında ileride kansere dönme potasiyeli bulunan üzeri hafif kabuklu deri lekeleri oluşabilir. Yine deride güneş maruziyeti sonrası erken yaşlanmanın bir diğer belirteci olan kırışıklıklar da ortaya çıkabilir.
Deri Kanseri; Beyaz tenli kimseler için tehlike daha çok olmakla birlikte deri kanseri her tur ve renk deride meydana gelebilir. Deri kanserlerinin %90 ından fazlası güneş gören yerlerde görülür. Erken tani kondugunda cilt kanserlerin yüzde 99 tedavi edilebilir. Bu nedenle deride
-Aylarca iyileşmeyen sabit yaralar
-Uzun süreli kaşınan kabuklanan, kanayan leke ve yaralar
-Büyüklüğü, kalınlığı, yapısı değişken, düzensiz kenarlı benler
-Rengi çok kısa koyulaşan, büyüyen ve üzeri pürüzlü benler, fark edildiği zaman acilen bir dermatologa görünmek erken tanı ve tedavi açısından önemlidir.
Bronz ten; Toplumdaki yanlış algılamanın aksine bronz ten sıklıkla güneş hasarı sonucunda oluşan bir tablo olarak değerlendirilmelidir. Nitekim brozlaşmada kullanılan bir çok solaryum cihazı derinin daha derin tabakalarına inme potasiyeline sahip, erken deri yaşlanması ve deri kanserinden sorumlu tutulan suni UVA ışınını yaymaktadırlar.
Allerjik reaksiyonlar;Bazı insanlar güneşe maruz kaldıklarında kırmızı lekeler, kabarıklıklar ve su toplaması şeklinde allerjik reaksiyon geçirebilir. Bu reaksiyonlar güneş ile yalnızca kısa bir temas sonrasında görülebilir. Kullanılan kozmetikler, bitki, deriye uygulanan ilaçlar, doğum kontrol hapları, antibiyotikler, tansiyon ilaçları ve bazı depresyon ilaçları hatta güneşten koruyucu kremler bile güneş ile birlikte allerjik reaksiyona neden olabilir.
Hastalıklar; Ultraviole ışınları bağışıklık sistemi baskılanması sonucu uçuk, zona gibi viral hastalıklar ile ışığa duyarlı Lupus gibi bazı cilt hastalıklarının alevlenmesi ile gözde de katarakta kadar gidebilen problemlere neden olabilir."
11.00-15.00 Saatleri Arasında Güneşten Korunun!
Deri Hastalıkları Uzm. Dr. Siraç Aktar, güneşten korunmanın deri hasarının oluşmasını ve kanser riskini azalttığını belirterek, "Hiç şüphesiz güneşten korunmak için öncelikle güneşin yeryüzüne en dik geldiği 11-15 saatleri arasında güneşe maruz kalmamak en ucuz ve kolay korunma yöntemi olmakla birlikte, yine mevsimine uygun giysiler seçerek ışınlar kısmen bertaraf edilebilir" dedi.
Güneşe tutulduğunda öteki tarafı görünen seyrek dokunmuş giysiler ile deriyi sıkıca saran ıslak kıyafetlerin iyi bir koruma sağlamayacağını dile getiren Dr.Aktar, "Dışarı çıkarken geniş şapka ve gözlük takılması ve koruyucu kıyafetler giyilmesi önerilir. Eğer güneşe maruz kalınacaksa en az 15 faktörlü geniş spektrumlu güneşten koruyucular dudak da dahil olmak üzere, tüm güneş gören alanlara, kapalı havalarda bile uygulanmalı ve gün içinde uygulama yaklaşık 2 saatte bir tekrarlanmalıdır. Çocuklar ve hareket halinde çok terleyen kimseler için suya dayanıklı güneş kremleri en iyisidir. İyi bir güneş koruyucu aynı anda UV-A ve UV-B'ye karşı yüksek koruma faktörü içermelidir. Kokusuz, renksiz, suya ve terlemeye dayanıklı ve hipoalerjenik olmalıdır" ifadelerini kullandı. (Veysi Demir-İLKHA)