Güvenlik soruşturmalarının yaşattığı mağduriyet her geçen gün artıyor. FETÖ yapısı tarafından oluşturulan hafıza güvenlik soruşturmalarda her gün yeni mağduriyetlere sebep oluşturuyor. Duruma tepki gösteren Batman Baro Başkanı Abdülhamit Çakan, FETÖ’nün istihbari bilgileriyle insanların memurluğunun engellendiğini belirtti.
Bu yanlıştan bir an önce dönülmesi gerektiğini, FETÖ yapılanmasının istihbarat hafızasına güvenmenin bölgede AK Parti’ye ciddi oy kaybı yaşattığını söyleyen Çakan, hükümeti bu sorunu çözmeye çağırdı.
Çakan, çok acilen ve ivedi bir şekilde Türkiye'nin hak ettiği bir anayasaya ihtiyacı olduğunu, bu anayasanın oluşma sürecinde kesinlikle geçmişi tamamen temizleyen bir sicil affına ihtiyaç bulunduğunu vurguladı.
“İstihbari bilgileri FETÖ yapısı tutmuş”
Son zamanlarda mahkemeye en çok güvenlik soruşturmalarında yaşanan mağduriyetlerin intikal ettiğini belirten Çakan, "Bize son dönemde vatandaştan en çok gelen şikâyetler Kanun Hükmünde Kararnamelerden sonra ortaya çıkan güvenlik soruşturmalarıdır. Bölgemiz hassas bir bölge ve bölgede ister istemez ailevi yapı anlamında herhangi bir örgütle bağı olmayan insan bulmak çok zor. Vatandaşlar belli bir eğitim sürecinden geçtikten sonra sınavlarda da başarılı olup memurluk başvurusunu yapıyor. Ardından bu vatandaşlara 657 devlet memurları kanununun 50 a maddesine göre 'güvenlik soruşturmasından geçemediniz' şeklinde bir yazı geliyor. Bu insanlar bu yazılarla avukatlara geliyor. Davalar açıyoruz. Güvenlik soruşturmaları engel olarak gösteriliyor ve bunlar gizli, istihbari bilgiler… Kim tutmuş bu istihbari bilgileri? FETÖ yapısı.” diye konuştu.
“FETÖ’nün istihbari bilgileriyle insanların memurluğu engelleniyor”
Yıllardır istihbaratın FETÖ'nün elinde olduğunu belirten Çakan, “Emniyet, jandarma ve MİT istihbaratı FETÖ yapısının elindeydi. Onların hazırladığı istihbarat havuzu ne yazık ki bugün özellikle bölgedeki gençlerin memur olmasına engel olarak gösteriliyor. İstihbari havuzu bilgilerini oluşturan FETÖ yapısıdır. FETÖ yapısının o istihbari bilgileriyle bugün bu bölgedeki insanlar memur yapılmıyor. Çeşitli bakanlıkların çeşitli kriterleri var. İçişleri'nin ayrı bir istihbari bilgileri var, Sağlık Bakanlığının ayrı, Milli Eğitim Bakanlığı'nın ayrı ve bu insanların sabıka kayıtlarında herhangi bir suç kaydı da yok. Neymiş babası 80'li yıllarda örgütten gözaltına alınmış. Neymiş üniversitede bir eyleme katılmış. Neymiş ağabeyine FETÖ'den soruşturma açılmış. Bu verdiğim tüm örneklerde şahısla ilgili bir şey yok. Şahsın aile bireyleriyle ilgili yapılan işlemlerden kaynaklı sıkıntı var.” dedi.
“Mağduriyetler AK Parti’den biliniyor”
Suç ve cezaların şahsiliği ilkesinin evrensel bir ilke olduğunu savunan Çakan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Siz şahsı bizzat kendisinin işlemiş olduğu fiillerden sorumlu tutabilirsiniz, aile bireylerinden sorumlu tutamazsınız ve bunu memurluğa engel olarak da gösteremezsiniz. 657 sayılı kanunda bu bahsettiğimiz maddelerden hiçbiri memurluğa engel değil. Biz bunların hiçbirinin memurluğa engel haller olduğunu düşünmüyoruz. AK Parti bölgede halktan destek gören bir partiydi. Bölge insanı güvenlik soruşturmalarındaki mağduriyeti istihbari bilgiden değil devletin temsilcisi olan şu anki AK Parti'den biliyor. 'Benim çocuğumu AK Parti memur yapmadı' diyor. AK Parti bu güvenlik soruşturmaları nedeniyle ne yazık ki bölgede teveccüh anlamında ciddi bir kayba uğramaya başladı. Kürdler sadece bunun yansımasını bölgede yaşamıyor, batıda da yaşıyorlar ve bunun yansımaları batıya da etki ediyor. Dolayısıyla önce hukuk…”
“FETÖ tarafından tutulan istihbari bilgilere ne kadar güvenebiliriz”
Güvenlik soruşturmasıyla vatandaşların haklarının elinden alınmaması gerektiğini vurgulayan Çakan, “FETÖ tarafından tutulan istihbari bilgilere ne kadar güvenebiliriz? Ya da memurluğa engel olarak gösterilen bu istihbari bilgiler evrensel hukuk normlarında yeri var mıdır? Bir hukukçu olarak söylüyorum, yoktur. Bu bölgedeki insanların bu saçma sapan güvenlik soruşturmaları sebebiyle memur olmalarına engel olmayın.” ifadelerini kullandı.
“Acilen bir sicil affına ihtiyaç var”
80’li yıllardan bu yana tutulan bir istihbari bilgi ağının olduğuna dikkat çeken Çakan, “Biz bu hafızaya ne kadar güvenebiliriz. Bu hafızayı kimler tuttu? Bu bölgede 90'lı yılları hatırlıyorsunuz. 90'lı yılların devlet zihniyetini hatırlarsanız onların tutmuş olduğu hafızaya ne kadar güvenebiliriz. 15 Temmuz darbe teşebbüsünden sonra öğrendik ki FETÖ yapısının geçmişi 80'lere kadar gidiyor. Askeri, emniyet, jandarma, MİT istihbaratına girmişler. Bunların tuttuğu o hafızadan biz ne bekleyebiliriz. Çok acilen ve ivedi bir şekilde Türkiye'nin hak ettiği şekilde bir anayasaya ihtiyacı var. Bu anayasanın oluşma sürecinde kesinlikle geçmişi tamamen temizleyen bir sicil affına ihtiyacımız var. Devlet vatandaşına güvenmeli ve o güveni de vatandaşa hissettirmeli. Ama siz basit istihbari bilgilerle kişiyi memur etmezseniz kişiyi devlete düşman yaparsınız. Bu yapılmamalı; bu hukuki, insani, vicdani değil.” dedi.
İLKHA