Haccın heybetinin üzerine gölge düşmesinden söz ettiğim, böyle bir duyguya kapıldığım ve bu duyguyu yazıya döktüğümden dolayı Allah beni affeylesin
Elbette Hacc hacdır, bu Ümmetin dininin şartlarından bir şart, sütunlarından bir sütun, farzlarından bir farzdır. Dolayısıyla Arafat Arafat’tır, Kâbe Kâbe’dir, Safa ve Merve Allah’ın yeryüzündeki şiarlarından bir şiardır, elbette kıyamet gününe kadar Allah’ın yüklediği bu misyonunu sürdürecektir.
Çocukluğumuzdan beri Haccın ve Kâbe’nin yüreğimizde yer etmiş bir heybeti vardır ve bu heybet kendisinden hiç bir şey kaybetmeden yakın zamana kadar gelmiştir. Kendimiz gitmesek de her hac mevsiminde bu heybeti yaşamışız, hacılarımızı, umrecilerimizi uğurlarken kendimiz de gidiyor gibi heyecanlanmışız, onları karşılarken de hep oraların kokusunu aramışızdır.
Fakat son zamanlarda maalesef bu duyguları fazla bir hissedemez olduk. Acaba kalbimizi kasvet mi bürüdü, kanıksadık mı diye kendi kendimizi yokladığımızda sebeplerinin bizim dışımızda olduğunu tahmin ediyoruz.
Özellikle İslam’la hiç bir lakası olmayan, müptezelce hayat yaşayanların umre ve hac için orayı kendilerine yol edinmelerinin sebeplerden biri olduğu düşüncesindeyim.
Daha da önemlisi, son yaptığımız umrede Mekke ve Medine’nin her yerine bulaştırılmış müptezel kral ve prensler, aşağılık veliahtlardır. Caddelerde, sokaklarda, kaldığınız otellerde velhasıl her yerde bu aşağılık katillerin çehresiyle karşılaşmak Haccın heybetine gölge düşürüyor.
Düşünebiliyor musunuz? Hac veya Umre için geldiğiniz bu mübarek beldede nereye varsanız karşınıza Yemen’deki yüz binlerce masum yavrunun katilleri karşınıza dikiliyor
Amerika adına firavun Sisi’yi ayakta tutanların, Muhammed Mursi’nin katillerinin, İhvan’ı binlerce masumuyla birlikte imha edenlerin pis ve şımarık suretleriyle karşılaşıyorsunuz.
Siyonist terör devletinin adi maşalarını Kudüs’e ve ümmete ihanet edenleri görüyorsunuz.
Vardığınız her yerde Cemal Kaşıkçı’yı parça parça edip eriten vicdansızları görüyorsunuz.
Yaşadığımız ülke başta olmak üzere İslam Ümmeti aleyhine kurulan bütün tuzakların baş hainlerinin ihanet dolu bakışlarıyla karşılaşıyorsunuz.
Bütün bunlar Haccımızın, umremizin ihlasını zedeliyor, heybetine gölge düşünüyor diyorum, yanılıyor muyum?