İslam coğrafyasında yaşanan katliamlara tepki gösteren Muş Kardeşlik Platformu, Halep ve diğer İslam beldelerinde yapılan katliamları kınamak için bir basın açıklaması düzenledi.
15 Temmuz Şehitleri Meydanı'nda düzenlenen basın açıklamasına katılan Muşlular, "Şehitler Cennete, Zalimle Cehenneme", "Zalimler Bir Gün Hesap Verecek", "Biz Halep'iz, , Biz İstanbulluyuz, Bin Arakanlı'yız, Biz Kayseriliyiz" gibi yazılı pankartlar taşıdı.
Toplanan grup adına basın açıklamasını Melik Güzel okudu. Umutların kaybedilmediğini söyleyen Güzel, “Bizler çaresiz ve ümitsiz değiliz. Milletimiz ümitsiz değildir." dedi.
Güzel, “Bundan yüz yıl önce Çanakkale’de kahramanlık öyküleri yazan atalarımız, bugün aynı öyküleri torunlarının yazmasını beklemektedir. Şunu asla unutmayınız; 1. Cihan Harbi henüz sona ermemiştir. İslam dünyası hakkında kötü emelleri olan işgalci Batı’nın karanlık yüreğindeki hırs henüz dinmemiş, işgal için topraklarımıza dikilen gözlerdeki umut ışığı henüz sönmemiştir. Hepinizin de bildiği gibi bugün pek çok İslam yurdu işgal altındadır. Çanakkale harbinde en çok şehit veren iki Osmanlı vilayeti olan Halep ve Musul kan ve gözyaşı içindedir. Düşman, umutlarımızın da bedenlerimizle birlikte yok olup gitmesini beklemektedir.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin 90 yıllık bir devlet olmadığını belirten Güzel, “Türkiye Cumhuriyeti 90 yıllık bir taze devlet değildir. Etrafımızdaki küçük devletler gibi geleneği olmayan bir gecekondu devleti hiç değildir. Sahip olduğumuz medeniyetin büyüklüğünün farkındayız. Taşıdığımız ağır sorumluluğun farkındayız. Ülkemizin dünya için ne anlama geldiğinin farkındayız. Bu şuura uygun bir devlet olamazsak yok olacağımızın da farkındayız. Bu sebeple bizler gaflete düşmeyeceğiz." şeklinde konuştu.
Türk’ü Kürt’e, Kürt’ü Türk’e kırdırmak isteyenleri sevindirmeyeceklerini dile getiren Güzel, “Bizi çeşitli tertiplerle birbirimize düşürmek isteyen bu lejyonerlere, bu beslemelere fırsat vermeyeceğiz. Türk’ü Kürt’e, Kürt’ü Türk’e kırdırmak isteyenleri sevindirmeyeceğiz. Alevi, Sünni çatışması yaratmak isteyenlerin heveslerini kursaklarında bırakacağız. Farklılıklarımızı ayrılık ve fakirlik değil, birlik ve zenginlik vesilesi kabul edip yarınlara umutla bakacağız. Asırlardır bir arada yaşadığımız kardeşlerimizle kol kola, omuz omuza yürüyeceğiz. Anadolu coğrafyasında ekmeğimizi, aşımızı bölüştüğümüz vatandaşlarımızla zor günlerin acılarını da paylaşacağız.” dedi. (Ayetullah Tarhan-İLKHA)