Bir insanlık dramı…
Unutulmaması gereken bir tarih…
Bir Bahar Gününün Acı Hatırası
Halepçe... Bir bahar günü, kanla ve gözyaşlarıyla bezenmiş bir şehir. 16 Mart 1988, Kürt halkının hafızasına kazınmış büyük bir trajedi. Kimyasal gazlarla binlerce masum canın yok edildiği bir mezalim...
Küçük bir çocuk hayal edin, baharın neşesiyle oyunlar oynayan. "Anne elma kokusu geliyor" diyerek annesine koşan ve o elma kokusuyla annesinin kucağında can veren. Anne ve baba da feryatlar içinde çocuğun üzerine yığılıyor. Kapı önünde çocuğunu göğsüne bastırmış bir baba…
Halepçe'de yaşananlar bir katliamdan öte, insanlığa karşı bir suç. Kimyasal gazların vahşice kullanımı, sadece bedenleri değil, ruhları da yaraladı. Geride kalanlar, acıyla örülmüş bir hayatın yükünü taşıyor.
Her yıl 16 Mart'ta, o kara günü anıyoruz. Anılar canlanıyor, acılar yeniden filizleniyor. Kayıp yakınlarının yasını tutanlar, adalet arayanlar ve gelecek nesillere bu vahşeti aktarmak için mücadele edenler...
Halepçe'nin acısı sadece Kürt halkının değil, tüm insanlığın acısıdır. Unutmayalım ki, Halepçe'de yaşananlar bir insanlık dramıdır. Bu dramın yankıları, vicdanımızda sonsuza dek yankılanacak.
Halepçe'den Geriye Kalanlar:
Her tarafta yitip gitmiş canlar ve bomboş sokaklar
Kimyasal gazların kokusu ve ölümün gölgesi
Acıyla örülmüş hayatlar ve kayıp yakınlarının yasını tutanlar
Halepçe'nin Mirası:
Unutulmaması gereken bir insanlık dramı
Barış ve adalet için bir mücadele çağrısı
Gelecek nesiller için bir ders ve vicdan muhasebesi
Halepçe'yi Unutmamak:
Her yıl 16 Mart'ta Halepçe katliamını anmak
Katliamın kurbanlarını anmak ve onların anılarını yaşatmak
Gelecek nesillere bu vahşeti aktarmak ve insanlık dışı uygulamalara karşı mücadele etmek
Halepçe'yi Anlamak:
İnsanların ne kadar vahşi olabileceğini görmek
Barışın ve adaletin ne kadar önemli olduğunu anlamak
Gelecek nesiller için daha iyi bir dünya inşa etmek için çalışmak
Halepçe'yi Yaşatmak:
Unutmamak ve unutturmamak
Anmak ve anımsatmak
Mücadele etmek ve barışı inşa etmek