Dünyada 2020 yılının başında ortaya çıkan ve mart ayından bu yana da Türkiye’de ciddi oranda kendisini hissettirerek hayatı olumsuz manada etkileyen Covid-19 pandemisi, sağlık alanında yaşattığı tahribatla birlikte piyasalarda dengesizliğe etki ederek işsizlik rakamlarının yükselmesine, hayat pahalılığının da artmasına sebep oldu.
Pandemi sürecinde birçok kişi işsiz kalırken, firmaların yeni eleman almaması sebebiyle de özellikle genç nüfus başta olmak üzere iş arayan çok sayıda vatandaş “işsizlik ordusu” denilen gruba yeni üyelerin katılmasına sebep oldu.
Yaşanan salgın hastalık sonrasında ülkede meydana gelen olumsuz tablo hakkında İLKHA muhabirine konuşan vatandaşlar, ekonominin gidişatı, işsizlik, faturalardaki ciddi fiyat artışları ve hayat pahalılığı gibi birçok konudan şikâyet ederek yetkililerin yaşananlara bir çözüm bulmalarını istediler.
"Hükümet yetkililerinden tek isteğimiz bir çözüm bulmalarıdır"
Tekstil işiyle uğraşan ve piyasada büyük bir sıkıntı olduğunu söyleyen Ferhan Çelik, "Tekstilde büyük bir sıkıntı var, durgunluk var. Nakit sıkıntısı çekiyoruz. Giderlerimiz yükseldi. Bir daireye elektrik 100 lira gelirken şimdi 250-300 lira geliyor. Dükkânıma 350-400 lira elektrik faturası gelirken şu anda bin liranın üzerinde rakamlar geliyor. Ülke genelinde böyle bir durum olduğunu düşünüyorum. Hükümet yetkililerinden tek isteğimiz buna bir çözüm bulmalarıdır." dedi.
"Millette hal kalmadı, adım atamıyoruz"
3 evlilikten 27 çocuğu olan ve bu süreçte çocuklarından sadece 2 tanesinin çalıştığını kaydeden Mecid Çelik, "Evimde 27 çocuk var. 2 kişiden başka çalışan yok. İş güç yok. Vallahi elektrik faturası 480 lira gelmiş. Faturaya baktığımda 480 liradan 130 lira elektrik kullanmışım. Geri kalanların hepsi vergi. Millette hal kalmadı. Adım atamıyoruz. Akşamları çocukların yarısı yemek yemiyor. Bir tekstilimiz vardı şimdi 60 bin liraya yakın vergisi çıkmış. Ne kadar ödesek bitmiyor. Millet şaşırıp kalmış." diye konuştu.
"İstedikleri kadar ekonomi iyi desinler ama millet çok kötü durumda"
Baştakilerin kendi menfaati dışında kimseyi düşünmediğini söyleyen Çelik, "Benim babam da gelse ve eğer kardeşi ekonomi bakanıysa gelen paranın hepsini cebine koyarlar. Şimdi aç ve işsiz kaldık. 10 lira bir yerden, 5 lira bir yerden alıyoruz. O da yarın olmayacak. İstedikleri kadar ekonomi iyi desinler ama millet çok kötü durumda. Tüm milletvekilleri, başbakanlar, cumhurbaşkanları ceplerine bakıyorlar. Kimin açlıktan öldüğü kimsenin umurunda değil." şeklinde konuştu.
"Her yerden rastgele Türkiye’ye geliyorlar, Türkiye’nin hali ne olacak?"
İşsizliğin sadece Türkiye'de değil dünyada var olduğunu hatırlatan Cemal Tosun, "İşsizlik almış başını gidiyor. Bu olay sadece Türkiye’de değil dünyada var. Tekstil işi yapan gençlerimiz gerçekten zor durumda. Yabancı uyruklu olanlar gelip bin liraya çalışıyorlar. Türkiye vatandaşları 2 bin 500 lira 3 bin liranın altında çalışmıyor. Bunun önüne geçilmesi lazım. Devlet gümrük kapılarında, sınırda biraz önlem almalı. Her yerden rastgele Türkiye’ye geliyorlar. Türkiye’nin hali ne olacak?" ifadelerini kullandı.
"Ülkemizde işsizlik ordusu çoğaldı "
Türkiye'de oluşan genç işsizlik ordusunda yer aldığını söyleyen Birol Çalışkan da, “6 aydır çalışmıyorum. En son markette çalıştım. Raporlu olduğum halde işten çıkardılar. İşten çıkarıldığımdan haberim bile yoktu. Dava açmak istedim ama 3-4 bin lira avukat ücreti vs. gibi giderler olunca dava bile açamadım. Yoksul halk olarak hakkımızı bile arayamıyoruz. Mahkemeye gidip 3-4 sene uğraşman gerekiyor. Ülkemizde işsizlik ordusu çoğaldı. Kuzenim 2 üniversite bitirdi. Sınavlarda iyi derece yapıyor, mülakatlarda geçiyor ama soruşturmada eliyorlar. Başka türlü almıyorlar.” şeklinde konuştu.
"Mendil sattığımız için insanlar yanımıza yaklaşmak istemiyorlar"
Sokaklarda mendil satarak geçimini sağlamaya çalışan Ali Aydoğmuş ise, “Biz devamlı işsiziz. Sayın Cumhurbaşkanımızdan iş istiyoruz. İmkânlar istiyoruz. Biz de böyle bir hayatı yaşamak istemiyoruz. Evimiz kira, elektirik, su faturalarımız var. Böyle olmuyor. Türkiye’de kaç milyon insan işsiz. Coronavirus de var ortaklıkta. Mendil sattığımız için insanlar yanımıza yaklaşmak istemiyorlar." dedi.