Mustazaflar Cemiyeti Gaziantep Şubesi tarafından düzenlenen ‘Dünden Bu güne Dünya Mustazafları’ paneline katılmak üzere Gaziantep’e gelen Gazeteci-Yazar Hasan Sabaz, bölgede aylardır devam den çatışmalı süreci ve halkın yaşadığı mağduriyetleri İLKHA’ya değerlendirdi.
PKK’nin de 90’lı yıllardaki gibi klasik Marksist ideolojinin peşinden giden bir örgüt olduğunu söyleyen Hasan Sabaz, bugünkü devlet mantığının ise 90’lı yıllara göre daha itidalli davranmaya çalışan bir görüntü verdiğini, ancak kameraların olmadığı yerlerde neler yaşandığını kamuoyunun pek de bilmediğini belirtti.
Sabaz, “Devlet mantığının eskiden beri olaylara bakışında aslında çok ciddi bir fark yoktur. Daha önceden 90’lı yıllarda kayıplar biraz daha fazla oluyordu belki, o anlamda biraz daha itidalli davranmaya çalışan bir devlet görüntüsü verilmeye çalışılıyor. Ancak bu sanki kameraların önündeki görüntü, kameraların olmadığı yerlerde neler yaşanıyor bilmiyoruz. Devlet açısından böyle bir süreç var.” dedi.
PKK’nin Cizre ve Sur’daki çatışmalar bittikten sonra şiddet eylemlerini başka yerlere taşımasındaki nedenlere de değinen Sabaz, şunları dile getirdi:
“PKK açısından da şunu kabul etmek lazım. Bu örgüt klasik Marksist ideolojinin peşinden giden bir örgüt. Bunu hiçbir şekilde terk etmemiş. Burada partinin çıkarları her şeyden daha önemlidir. Bireyler kendilerini partiye feda etmek durumundadırlar. Aksi takdirde parti içerisinde bile infazlar söz konusu olur. Bu 90’lı yıllarda da böyleydi. 2000’li yıllarda ve şu anda da yaşananlar budur. PKK’nin Cizre ve Sur’da çatışmalar bittikten sonra şiddet eylemlerini başka yerlere taşıması, özellikle Rojava’daki kimi kazanımlarından dolayı baskı unsuru oluşturmayı düşünüyor. Bu baskıyla uluslararası kamuoyunu harekete geçirmeyi düşünüyor. Bundan dolayı da farklı yerlerde eylemlerini sürdürmeyi hedefliyor.”
Yaşananları ABD-PYD ilişkisine de bağlayan Sabaz, “Belki Yüksekova’dan sonra bu başka yerlerde de gündeme gelebilir. Dediğim gibi hâlâ Rojava üzerinde bir kazanımları var. Nitekim son olarak ABD’nin yapmış olduğu bir açıklama var. ABD orada, PYD ve YPG üzerinden işlerini devam ettiriyor. Bunu da ABD net olarak söyledi. PYD ile PKK’de açıkçası buna güveniyor. Bunun üzerinden bir kazanım elde etmeyi düşünüyor. Toplumda meydana gelen kayıplar ve yıkımlar çok fazla umurlarında değil.” diye belirtti.
Bölge halkının aylardır yaşanan çatışmalı süreç nedeniyle 90’lı yıllara göre daha çok mağdur olduğunu ve bundan dolayı hem devlete hem de PKK’ye güvenmediğini ifade eden Sabaz, “Aslında halkta ciddi bir anlamda tepki yok. Olmamasını da biraz şuna bağlıyoruz. Çok kötü şekilde yürütülen bir süreç yaşandı. Bu sürecin tekrarlanmayacağı konusunda halk emin değil. Halk geleceğe dair kaygılar taşıyor. Bundan dolayı PKK’ye olan tepkisini çok açık bir şekilde ifade edemiyor. Kimi yerlerde olan lokal tepkiler de PKK açısından çok fazla bir şey ifade etmiyor olmalı ki, hâlâ halk bizim yanımızda kanaatine sahipler. Ben olaya biraz bu şekilde bakıyorum. Halk şu anki durumdan kaygılanıyor. Evet, bir çatışma var. Ama her an bunlar yarın tekrar yan yana oturabilirler. Bu durumda tepki göstermek ilerde PKK’nin insafına terk edilmek olarak algılanıyor.” şeklide konuştu. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)