Türkiye'de son günlerde temel gıda ürünlerine art arta yapılan fahiş zamlar, halkı ekonomik olarak zor durumda bırakıyor.
Hükümetin yapılan zamlardan dolayı sürekli olarak birilerini suçladığını belirten halk, sorunun enflasyon ve faizden kaynaklandığını ifade ediyor.
Asgari ücret ve emekli maaşları ile geçimin yapılamayacağını belirten halk, ekonomide ciddi manada adımlar atılmasını istiyor.
Şanlıurfa'da halk fahiş fiyatlarla ilgili İLKHA'ya konuştu.
"Pahalılığın sebebi; enflasyon ve faizlerdir"
Üç çocuk babası ve işsiz olduğunu belirten Yılmaz Birgül, "Üç çocuk babasıyım. Devleti, geçim sıkıntısı denildiği zaman onu bunu suçluyor. Beş büyük marketmiş, fırsatçılarmış… İllaki Türkiye'de fırsatçılar ve ürünleri pahalıya satanlar var. Yağ, büyük marketlerde 80 lira, bakkalda da 80 liraya satılıyor. Bunun neresi fırsatçılık? Bu fırsatçılık değil. Domates üretiliyor tarlada domates 1 lira, bize ulaşana kadar 5 lirayı buluyor. Devlet, kendisi bunlara el atamıyor, bir şey yapamıyor, sonra onu bunu suçluyor. Soğan sahiplerini suçluyor, çiftçiyi suçluyor, marketçiyi suçluyor, neredeyse bu sorunları dile getirenleri terörist ilan edecekler. Beş büyük marketi kim getirdi? Türkiye'nin 81 ilinde binlerce market açtılar, büyük ve küçük esnafı öldürdüler. 100 metre mesafeyle büyük marketler açtılar. Şimdide marketleri suçluyorlar. Kendi hatalarını kapatmak için onu bunu suçluyorlar. Adam ne yapsın? 75 liraya aldığı malı 80 liraya satıyor. Pahalılığın sebebi; enflasyon ve faizlerdir. Benim 3 çocuğum var, lise mezunuyum, iş bulamıyorum. Adam, ortaokul mezunu, belediyede yakınları var diye 5-10 bin lira maaş alıyor. Kardeşlerimin iki tanesi üniversite bitirmiş ama evde boş oturuyor." şeklinde konuştu.
"Pahalılık, almış başını gidiyor"
Sebze ve meyve fiyatlarındaki artışa dikkat çeken Emekli Mehmet Sevinç, "Sebze ve meyve fiyatlarında fahiş artışlar var. Bugün patlıcanın kilosunu 6 liraya aldım. Ben ve eşim yaşıyoruz. 5 adet patlıcan aldım 10 lira ödedim. Pahalılık, almış başını gidiyor. Bazıları, pahalılık yok diyor; ama sen gel yaşayanlardan sor. 5 yerden maaş alanlar için bir şey diyemem; ama emekli maaşı geçinmeye çalışanlardan durumu iyi değil. Allah fakir fukaraya yardım etsin. 42 sene çalıştığım için maaşım yüksektir; ama asgari ücretle çalışanlara aldıkları maaş yetmez. Bazı yerlerde ekmek 1,75 kuruş, bazı yerlerde 2 lira, bazı yerlerde ise 1,5 liraya satılıyor. Halk bilmiyor ama gramajı düşürdüler bu şekilde ekmeğe zam yaptılar." diye konuştu.
"Gençler, ekonomik açıdan sıkıntı yaşıyor"
Ekonomik olarak yaşadığı sıkıntılara değinen İbrahim Altın, "Ben aslında Osmaniye'de oturuyorum. Osmaniye, küçük bir il olduğu için Şanlıurfa'ya geldim. Her tarafta enerji ve ekonomi sisteminin ne kadar kötü olduğunu gördüm. Okul okuyan gençlerimizin atama beklemeleri büyük bir mağduriyettir. Gençler, eğitimden çok çalışmaya yönelmişler. Türkiye, kendi ürettiklerini kazanamıyor, dışarıdan gıda ihraç ediyor. Büyüklerimizi dinleyelim. Geçmişte yaşananlara bakıp günümüze göre pay çıkartalım. Ekmeğin gramajı düşmedi. Ekmeğin gramajının yüksek olduğu söyleniyor. Fırıncılık yapıyorum. Ekmeklerin içerisine katkı maddeleri katılıyor. Ekmek gramajlarının düşürülmesi; gündemi değişmek için olabilir. Gençler, ekonomik açıdan sıkıntı yaşıyor." ifadelerini kullandı.
"Geçinmek için çok zorlanıyoruz"
Türkiye'deki ekonominin çok kötü olduğunu vurgulayan Mahmut Bernez, "Öncelikle ben bir yanlışın altını çizmek istiyorum. Türkiye'de ekonomi kötü değil, çok kötüdür. Bir öğrenci olarak geçim sorunu yaşıyoruz. 2016 yılından beri 'J2' telefon kullanıyorum. Benim de yüksek model telefon kullanmaya hakım var; ama buna gücüm yetmiyor, şartlar el vermiyor. Ekonomimiz gerçekten çok kötü. Yetkililerin bu sorunlara bir çözüm bulması lazım. Yıl olmuş 2021; ama asgari ücret halen 2 bin 825 liradır. Bu parayla geçinmek çok zor… Türkiye çok kötü bir döneme girdi. Geçinmek için çok zorlanıyoruz." dedi.
"Öğrenciyim ve hiçbir ihtiyacımı karşılayamıyorum"
Öğrenci olarak hiçbir ihtiyacı karşılayamadığını belirten Menduh Şeyhanlıgil, "Bir vatandaş olarak ekonomimizden memnun değilim. Öğrenciyim ve hiçbir ihtiyacımı karşılayamıyorum. Başka illerden buraya okumaya gelen öğrenciler de ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Ekonomi, çok kötü durumdadır. Ülke olarak resmen açlık sınırını yaşıyoruz. Devletten 650 lira alıyorum; fakat 450 lira yurda veriyorum. 250 lira ulaşıma gidiyor. Ben aç mı kalayım?" şeklinde konuştu.
"Kantinden alış veriş yapamıyorum"
Bir öğrenci olarak aldığı harçlığın kendisine yetmediğini ifade eden Müslüm Karabacak, "Esnaf çok zor durumdadır ne yapacağımızı bilmiyoruz. Bir öğrenci olarak aldığım okul harçlığı yetmiyor. Kantinden alış veriş yapamıyorum. Fiyatlar çok pahalı olmuş. Bir sucuk, 7-8 lira olmuş. Çok mağduruz." diye konuştu.
Abdullah Karadayı ise yaptığı açıklamada, "Fiyatlar artmış. Resmen fiyatlar uçurum olmuş. Hiçbir şey alınmıyor." dedi.