Yüksek enflasyon, işsizlik, bütçe açığı, cari açık, altın ve döviz kurunun yükselmesi gibi sorunlar içeren ekonomik krizin gelip geçici olduğu savunulurken, giderek alım gücü düşen halk ise temel ihtiyaçlara arka arkaya gelen zamlardan şikayetçi olmakla birlikte zamlara artık “dur” denilmesini istiyor.
Özellikle de son aylarda elektrik, doğalgaz ve akaryakıt başta olmak üzere birçok temel ürüne art arda zam yapılması halkı ciddi anlamda mağdur ediyor. Son bir yılda işsizlik ve yoksulluğun rekor seviyelere çıkmasıyla yüksek enflasyon nedeniyle de vatandaşın cebi giderek küçüldü.
Yüzde 20'ye dayanan enflasyon için kalıcı tehlike uyarısında bulunulurken üretici fiyatlarındaki rekor artışın önümüzdeki günlerde toplu zam olarak tüketiciye yansıyacağına dikkat çekiliyor.
Neredeyse her yeni güne bir zam haberiyle uyanan vatandaş, zamlara tepki gösterdi. Gıda fiyatlarında yaşanan artışın bir türlü önüne geçilememesi büyük mağduriyetlere neden olurken zamlar vatandaşı artık çileden çıkarıyor.
Gaziantep’te İLKHA’ya konuşan vatandaşlar, zamlardan yakınarak artık çarşıya, pazara ve markete gidemeyecek duruma geldiklerine dikkat çekti.
Zamların engellenmesini isteyen vatandaşlar, vergiler, elektrik ve doğalgaz başta olmak üzere birçok ürüne yapılan zamların geri çekilmesini istiyor.
Zamlardan çok derinden etkilendiklerini belirten vatandaşlar, acilen zamlara karşı önlem alınmasını isteyerek yetkililere çağrıda bulundu.
Zamlardan dolayı mağdur olduklarını belirten vatandaşlardan Ekrem Yıldırım, artık her güne yeni bir zamla uyanmak istemediklerini söyledi.
“Kemer sıka sıka halkta artık bek kalmadı”
Halkın gerçek gündeminin zamlar, ekonomi sıkıntılar ve geçim sıkıntısı olduğuna dikkat çeken Yıldırım, “Doğalgaz, elektrik ve suya zam geliyor. Kışın doğalgazı mecbur kullanmak zorundayız. Doğalgazı kullanmazsak olmuyor. Sonuçta doğalgaz yüksek girmiyor. Daha önce ‘ekmek bulamazsanız pasta yiyin’ diyorlardı. Şu anda da ‘doğalgaz pahalıysa evi az ısıtın’ diyorlar. Ev ısınmadıktan sonra doğalgazı neden açayım? Millet elektrikli soba almayı düşünüyor, bu defa elektriğe de zam geldi. Ekmek almak için sabah fırına gittim, ekmek 2 lira olmuş. 6 kişilik bir aile kişi başı 3 tane ekmek yese günlük 30 TL yapıyor. Asgari ücret günlük 100 lira tutuyor. Ekmeğin yanında peynir, yumurta ve diğer gıda ürünleri yok. Sürekli halka ‘kemer sıkın’ diyorlar. Kemer sıka sıka halkta artık bek kalmadı. Birazda yetkililer kemer sıksın.” dedi.
“Maaşlar düşük olursa halkın alım gücü biter”
Her geçen gün halkın alım gücünün düştüğünü belirten Asaf Özcan, “Alım gücü olmazsa esnaf ve halk kan ağlar. Rafları istedikleri kadar doldursunlar ama maaşlar düşük olursa halkın alım gücü biter. Alım gücü olmazsa esnafta halkta rahat edemez. Onun için bir an önce asgari ücretin makul bir düzeye yükseltilmesi, emeklilere de en azından yüzde 51 oranında zam verilmesi lazım ki millet rahat etsin. Yoksa rahat edemez. Para tekelin elinde ve paranın artık halka dönmesi lazım. Sermaye güzel ama halka da verilmesi lazım. Emekliye, memura ve diğer kesimlere sermaye dağıtılırsa çark döner, zamda kalmaz. Bunlar çarkı durdurdular. Onun için 54’üncü hükümeti örnek almalarını istiyorum.” ifadelerini kullandı.
“Aylık 660 lira maaş ile nasıl geçineyim?”
Aldığı engelli maaşı ile geçinemediğini belirten Mustafa Yiğit, “Yüzde 52 engelli raporluyum. Aylık 600 lira ev kirası veriyorum. Aylık 660 lira maaş alıyorum. Bu para ile nasıl geçineyim, lütfen bana bir yol göstersinler. Sayın cumhurbaşkanım; markete gidiyorsun, markette zamları görüyorsun ve kendi aylığına yaklaşık 15 bin lira zam yapıyorsun. Peki, bu durumda bizim halimiz ne olacak? Ben ne ile ve nasıl geçireceğim? Çocuklarıma doğru dürüst bir gelecek sağlayamıyorum. Lütfen kendinize bir çeki düzen verin, halkı bu kadar hor görmeyin.” çağrısında bulundu.
“Zamlardan dolayı markete gidemiyoruz”
Halkın geçim sıkıntısı yaşadığına dikkat çeken Ahmet Dizle, “Geçim çok zor. Çünkü her şeye zam geldi. Geçim zor, şartlar çok zorlandı. Pandemiden dolayı her şey zamlandı. Asgari ücret çok düşük, insanların alım gücü yok. Bir şey alamıyoruz. İnşallah bu durum düzelir ama çok zor. Markete gidemiyoruz, iki poşet ürün alıyoruz, 100 lira tutuyor. Asgari ücret 2 bin 800 lira ve bu maaş ile insanlar nasıl geçinecek? Çoluk çocuğuna ne götürecek?” diye sordu.
“Ekonomi durum iyi değil”
Zamlardan dolayı halkan perişan olduğunu belirten Nehsan Çakar, “İşsizlik var, sıkıntılar büyük. Oğlum üniversite mezunu ama iş bulamıyor. Ekonomi durum iyi değil. Gıda ürünleri iyice zamlandı. Pahalılık var, geçinemiyoruz.” şeklinde konuştu.
“Ekonomi çok kötü durumda”
Zamlardan dolayı büyük bir mağduriyet yaşadıklarını belirten Mehmet Tunç, “Borç ile alınmış dövizleri gerçekte varmış gibi göstermesinler, her şeyi açıkça halka söylesinler. Tarihimizde ilk defa Merkez Bankası’nın rezervleri eksiye düştü. Rezervlerin nasıl eksiye düştüğünü devlet açıklasın. Ekonomi çok kötü durumda. Suçu marketlerin üzerine atmakla bu işler olmuyor. 5 büyük market bizim piyasamızı belirleyecekse; o zaman devlet ne işe yarıyor? Kendileri bir şey yapamıyor mu? Bu duruma bir el atamıyor mu? ‘Ben şu kadar ceza yazdım’ demekle iş bitmiyor. ‘Benzini 25 kuruş düşürdük’ dediler. Bir sonraki gün benzine 45 kuruş zam geldi. Bir anda insanların aklını değiştiriyorlar. Bir de böyle bir kabiliyetleri var. Esnaf zaten zor durumda. Şu an bütün esnaf devlete çalışıyor. Esnaf devletten bıkmış. Çünkü bir iş yerinden alınan vergi hesaplandığında 50-60 bin lirayı buluyor. Esnaf günü kurtarmak, evine ekmek götürmek için çalışıyor. Yani esnaf zarar ediyor.” diye konuştu.
“Zincir marketleri denetlesinler”
Yapılan zamların devletten kaynaklı olmadığını savunan Ali Granta, “Zamları rant sahipleri yapıyorlar. Geçen yıl soğan 10 TL olmuştu. Daha sonra sırf devleti kötülemek için soğanları, patatesleri ambarda çürüttüler. Zincir marketlere cezayı versinler. Zincir marketleri denetlesinler. Zincir market sahipleri ellerini vicdanlarına koysunlar.” diye konuştu.