Mahir Salah, Filistin'de Aralık 1987'de siyonist işgal rejiminin zulmüne karşı başlatılan Birinci İntifada'nın 33. yıldönümü münasebetiyle açıklamada bulundu.
Salah açıklamasında, Filistin halkının, ulusal kimliğine ve topraklarına sımsıkı bağlı olduğunu ve siyonistlerin her türlü işgal girişimini reddettiğini belirtti.
Filistin halkının özgürlük, bağımsızlık ve 1948'de işgal edilen vatanlarına dönmek uğruna kendi hayatlarından büyük fedakarlıklar verdiğini aktaran Salah, Filistinlilerin meşru haklarından, bağımsız devlet hedeflerinden ve özgürlükten taviz vermeyeceğini gösterdiğine dikkat çekti.
Salah açıklamasında, HAMAS'ın meydanlara inmesiyle Filistin halkının verdiği mücadeleyi ileri safhalara taşıdığını belirterek, HAMAS'ın, halkını ve topraklarını müdafaa etmek için en iyi liderlerini ve önemli şahsiyetlerini Filistin davasına feda ettiğini, dolayısıyla elde ettiği siyasi ve cihadi başarılarıyla işgalcileri büyük yenilgilere uğrattığını ifade etti.
Salah, mevcut siyasi şartlar göze alındığında Filistinlilerin birlik içinde olmasının zorunlu olduğunu kaydetti.
HAMAS'ın önde gelen isimlerinden olan Salah, siyonist işgal rejimi ile ilişkileri normalleştirme, rejimin resmen tanınması ya da yasa dışı Yahudi yerleşim merkezlerinde imal edilen ürünlerin satın alınması gibi işgal rejimine meşrutiyet kazandıracak her türlü girişimi reddettiklerini belirterek, “İslam ümmeti, Filistin’i özgürleştirme davasına aktif olarak destek vermekle yükümlüdür.” dedi.
Siyonist işgal rejimini iyi gösterme ve tarihi gerçeklerin tahrif edilmesine yönelik çabaların başarıya ulaşamayacağına vurgu yapan Salah, bazı Körfez ülkelerinin imzaladığı normalleşme anlaşmalarının, İslam ümmetini parçalama ve Filistin halkına karşı işlediği hukuksuz suçlarda işgalcileri daha çok cesaretlendireceğine dikkat çekti.
Filistin halkının, tüm haklarını geri alıncaya kadar mücadelesine devam edeceğini kaydeden Salah, normalleşme anlaşmalarının, direnişçi Filistin halkının nazarında hiçbir değerinin olmadığını söyledi.