HÜDA PAR, gündemin ana konularından olan Suriye'deki "çatışmasız güvenli bölgelerin ilanı", "HAMAS’ın yeni siyaset belgesi", Siyonistlerin Müslümanlara yönelik saldırılarına devam etmesi ve İslam coğrafyasında yaşanan iç çatışmalar hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Yayımlanan gündem değerlendirmesinde; Filistin topraklarını özgürleştirme hedefini bir kez daha teyid eden HAMAS’ın yeni siyasi hamlesinin hayırlı kapılar açacağına inandıklarına vurgu yapılırken, Suriye'de çatışmasız güvenli bölgelerin ilanına ilişkin de "Sulh içinde birlikte yaşam ortamının yeniden tesis edilmesi herkesin ve her kesimin en öncelikli görevi olmalıdır." diye ifade edildi.
"Çatışmasızlığın bütün Suriye sathına yayılmasını temenni ediyoruz"
Suriye'de "çatışmasız güvenli bölgeler" adımının olumlu bulunduğu değerlendirmede şu ifadelere yer verildi: "Türkiye, İran ve Rusya arasında 3-4 Mayıs tarihlerinde Kazakistan’ın başkenti Astana’da yapılan 4’üncü tur görüşmelerde toplam dört bölgenin 'çatışmasız güvenli bölge' ilan edilmesi kararlaştırıldı. Alınan bu kararı olumlu buluyoruz. Altı yılı aşkın süredir Suriye’yi yakan ateşe dökülecek her bir kova su kıymetlidir. Çatışmasızlığın sadece dört bölge ile sınırlı tutulmayıp bütün Suriye sathına yayılması ve ateşkesin ihlal edilmemesini temenni ediyoruz."
"Barışın yeniden tesis edilmesinden başka çare yoktur"
Suriye savaşının medeniyet değerlerini ne ölçüde tahrip ettiğinin, birlik ve beraberliğe nasıl darbeler indirdiğinin göz önünde olduğuna dikkat çekilen değerlendirmede, "Bir savaş ne kadar uzun sürerse sürsün, bir masa etrafında toplanılıp barışın yeniden tesis edilmesinden başka çare yoktur. Suriye’de yedinci yılına giren iç savaşın medeniyet değerlerimizi ne ölçüde tahrip ettiği, birlik ve beraberliğimize nasıl darbeler indirdiği göz önündedir. Yüzyıllardır bu topraklarda barış içinde birlikte yaşamış halkları birbirine düşman ederek iç savaşa sürükleyen politikalar terk edilmelidir. Sulh içinde birlikte yaşam ortamının yeniden tesis edilmesi, herkesin ve her kesimin en öncelikli görevi olmalıdır." denildi.
"HAMAS’ın bugüne kadarki kutlu cihadı övgüye layık olup her türlü takdirin üzerindedir"
HÜDA PAR gündem değerlendirmesinde, HAMAS’ın 42 maddelik yeni siyaset belgesi ve İsmail Heniye’nin, hareketin Siyasi Büro Başkanlığına seçilmesi hakkında ise şu ifadelere yer verildi:
"Yıllardır siyonist terör rejimine karşı Ümmet adına mücadele eden HAMAS, kırk iki maddelik yeni bir siyaset belgesi yayınladı. HAMAS’ın yüzlerce şehid ve binlerce mücahidin işgal zindanlarında esareti pahasına bugüne kadarki kutlu cihadı övgüye layık olup her türlü takdirin üzerindedir. Yahudi olmayan bütün hür insanları köle/hizmetkâr olarak gören sapık bir anlayışa sahip, dünya barışının önündeki en büyük engel olan Siyonizm’e karşı mücadeleye müspet bakar ve takdirle karşılarız. Kuds-ü Şerif ve Mescid-i Aksa’yı özgürlüğüne kavuşturma çabasındaki HAMAS’ın da bu anlamdaki İslami ve insani mücadelesini hep takdirle karşıladık."
"HAMAS’ın siyasi hamlesinin hayırlı kapılar açacağına inanıyoruz"
"İçinde bulunduğu şartlar gereği olan bir siyasi hamlesi nedeniyle HAMAS’ı kınamayı doğru bulmuyoruz." vurgusunun yapıldığı değerlendirmenin devamında, "Siyonist işgalci rejimi tanımayacağını ve denizden nehre bütün Filistin topraklarını özgürleştirme hedefini bir kez daha teyid eden HAMAS’ın bu siyasi hamlesinin hayırlı kapılar açacağına inanıyoruz. Ayrıca yapılan seçimler sonucu HAMAS’ın siyasi büro başkanlığına seçilen Sayın İsmail Haniye’yi tebrik ediyor, bu nöbet değişiminin hem Filistin hem de Ümmet için hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyoruz." ifadeleri kullanıldı.
"İslam Ümmetinin iç karışıklığından istifade eden siyonist işgalci katiller Filistinlileri barbarca ve vahşice katletmeye devam ediyor"
Yapılan gündem değerlendirmesinde, İslam ümmetinin içinde bulunduğu olumsuz tabloya da dikkat çekilerek şu tespit ve uyarılarda bulunuldu:
"Dünya emperyalizminin coğrafyamızı yakıp yıktığı ve fiilen işgal ettiği bir zamanda Ümmet’in her sesi ve her rengi ile her zamankinden daha fazla birlik ve beraberliğe ihtiyacı vardır. İşgale uğrayan, bir bütün olarak Ümmet coğrafyası ve hürmetleri ayaklar altına alınanlar ise, ırk ve mezhep ayrımı olmaksızın bütün Müslümanlardır. Mülteci mezarlığına dönen Akdeniz’de son üç günde boğularak hayatını kaybedenlerin sayısı dört yüze ulaşmış bulunmaktadır. İslam Ümmetinin iç karışıklığından istifade eden siyonist işgalci katiller ise işgal zindanlarında bulunan yüzlerce mahkûma insanlık dışı uygulamalarda bulunarak bütün dünyanın gözü önünde sivil ve masum Filistinlileri barbarca ve vahşice katletmeye devam etmektedirler."
"İçler acısı halin tek çaresi bütün yaşanmışlıklara ve bölünmüşlüklere rağmen İslam Dünyası’nın birlik haline gelmesidir"
İslam ümmetinin vahdetinin en büyük farz olarak değerlendirildiği bu dönemde, bütün Müslümanların; fert, cemiyet ve devlet düzeyinde bu en büyük farz vazifesini yerine getirmeye çağıran HÜDA PAR, yayımladığı gündem değerlendirmesinin sonunda şu ifadelere yer veri:
"Böyle bir zamanda Pakistan Afganistan sınırında yaşanan çatışmalar, İran ve Suud’un birbirlerine savaş tehdidinde bulunması, İslam Dünyası’nı üzüp derin kaygılara sevk ederken İslam düşmanlarını ise sevindirmektedir. Kudüs’te 16 yaşındaki Fatıma Hacici’ye yakın mesafeden onlarca kurşun sıkarak katleden siyonist canilerin bu pervasızlığı ve küstahlığı da İslam ülkelerinin iç karışıklığından ve birbirleriyle uğraşmalarından kaynaklanmaktadır. Bu içler acısı halin tek çaresi, bütün yaşanmışlıklara ve bölünmüşlüklere rağmen, İslam Dünyası’nın birlik haline gelmesidir. Birlik fikriyatı doğrultusunda ortaya konulacak her tavır, ırkçı siyonizmin ve dünya emperyalizminin coğrafyamızdan sökülüp atılması için Allah’ın rahmet ve inayetini celp edecek büyük bir adımdır. HÜDA PAR olarak bir kez daha bütün Müslümanları fert, cemiyet ve devlet düzeyinde bu en büyük farz vazifesini yerine getirmeye davet ediyoruz." (Hamza Adiyaman, Fırat Arslan - İLKHA)