el-Aruri, “Fetih Hareketi ile ortak stratejiğimiz, ulusal rotamızı geliştirme ve aldığımız kararları hayata geçirme noktasında gayret içinde olmaktır.” dedi.
Fetih ile varılan anlaşmada tehditlere karşı yüzleşmekte üç yolun ön plana çıktığını belirten el-Aruri sözlerinin devamında şunlara yer verdi:
“Birinci yol: Tüm Filistinli grupların temsil edildiği bir uzlaşı hükümetinin kurulması ve bu çatı altında işgalci İsrail’in Batı Şeria’nın ilhak planını başarısızlığa uğratmak için geniş ve kapsamlı bir stratejik hamlenin yürütülmesi
İkinci yol: Filistin iç siyasetindeki bölünmeyi sonlandıracak bir vizyon ortaya koymak üzere bir komite oluşturulması ve bu komitenin 5 hafta sonra toplanması planlanan FKÖ Merkez Konseyi'ne rapor sunması
Üçüncü yol: Filistin’deki grupların arasındaki mevcut ihtilafların bitirilmesi”
Siyonist işgal rejimi başta olmak üzere Filistinlilerin çok büyük sorunlarla karşı karşıya olduğunu belirten el-Aruri, Hamas’ın, Fetih Hareketi’yle iletişim kurduğunu ve Filistin davasını tasfiye etmeyi hedefleyen Yüzyılın Anlaşması, ilhak planları ve normalleşme anlaşmalarına karşı birlikte mücadele etme mesajı ilettiğinin altını çizdi.
Filistinli Grupların Bir Araya Gelmesi
Hamas ve İslami Cihad'ın yanı sıra Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) bünyesindeki 12 grubun liderlerinin katıldığı toplantıya değinen el-Aruri, “Bu tür toplantıların icra edilmesi uzun yıllardır sürekli talep ettiğimiz bir durumdur. Filistinli grupların genel sekreterlerinin katılım sağladığı toplantılarda alınan kararların hayata geçirilmesi konusunda elimizden gelen her şeyi yapmaya hazırız.” dedi.
Hamas’ın önde gelen isimlerinden olan el-Aruri, işgal altındaki Batı Şeria'da yer alan Ramallah ve Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta eş zamanlı düzenlenen toplantının başarıyla sonuçlanması için Fetih Hareketi’yle sürekli iletişim halinde olduklarını kaydetti.
El-Aruri, siyonist işgal rejimi ile BAE arasında yapılan normalleşme anlaşması, işgal altındaki Batı Şeria’da yer alan Yahudi yerleşim merkezlerinin ilhak edilme planı ve Trump'ın açıkladığı Yüzyılın Anlaşması planının Filistin halkı başta olmak üzere İslam ümmetine ihanet olduğuna dikkat çekti.
Toplantının ardından yayımlanan kapanış bildirisinde siyonist işgal rejimine karşı direniş ve Filistinli gruplar arasındaki siyasi bölünmenin sonlandırılması konusu öne çıktı.
Siyonist işgal rejimine karşı direniş
Siyasi manevraların, anlaşmaların Filistinlilerin çıkarlarına ters düştüğünü aktaran el-Aruri, “Halkımızın taleplerini ancak direniş, devrim ve halkın kararlılığıyla elde edebiliriz.” ifadelerini kullandı.
Filistin’in özgürlüğünün direnişe bağlı olduğuna vurgu yapan el-Aruri, “Direnişin her türlüsü Filistin halkının en meşru hakkıdır. Direnişin hiçbir parçasından taviz vermeyeceğimiz iyi bilinmelidir.” dedi.
el-Aruri, abluka altındaki Gazze Şeridi’ndeki gerginliğe işaret ederek, burada gerginliğin veya ateşkesin hakim olmasının tamamen işgalcilerin atacağı adımlara bağlı olduğunu, düşmanca saldırıların devam etmesi durumunda gerekli karşılığın verileceğini söyledi.
El-Aruri, işgal rejiminin Gazze Şeridi’ne saldırma girişiminde bulunması durumunda Hamas hareketinin savaşa girmekten geri durmayacağına vurgu yaptı.
İLKHA