Amerika, israil ve diğer Batılı ülkeler için hangi Müslüman kötü, tehlikeli ve düşman? Yine Suudi, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Batıyla flört halinde olan, Batının sömürgeci emellerine hizmet eden, halka rağmen iktidarda kalma sevdası taşıyan halkı Müslüman ülke rejimlerinin gözünde hangi Müslüman tipi öteki ve zararlı, kendisiyle mücadele edilmesi gereken kategoride? Bu sorum Batı yanlısı, Batı kültürünü ideoloji olarak benimsemiş örgütler, gruplar, kesimler için de geçerli. Kemalistler, Komünistler, Sosyalistler, ulusalcılar ve milliyetçiler gibi… Bunlar hangi Müslüman'a dost gözüyle bakmazlar?
Gerçi Batılılar, onların yerli işbirlikçileri tüm Müslümanlara, İslam ümmetine ve İslam'ın her şeyine düşmanlar ama asla tahammül gösteremeyecekleri, varlıklarından şiddetli bir şekilde rahatsız oldukları Müslüman tipi vardır ve bunların öncelikli hedefi bunlardır.
Suudi Veliaht Prensi Muhammed b. Selman, İslam'ın ve Müslümanların en azgın düşmanları olan Evanjelik Hıristiyanlardan oluşan Amerikalı bir heyeti Suudi'de ağırlamıştı geçen gün. Bu heyetin Başkanı Joel Rosenberg, Bin Selman'ın heyetle birlikte yaptığı toplantıya ilişkin açıklamalarda bulundu. Ve Prens'in şunları söylediğini duyurdu: “İran, Müslüman Kardeşler, Hizbullah, HAMAS... Bunlar Suudi Arabistan'ın düşmanlarıdır.”
Müslüman Kardeşler, Hizbullah, HAMAS… Bunlardan bazıları Sünni, bazıları Şii… Hiç kuşkusuz bu Müslümanları Batı da düşman gördüğünü sayısız defa ilan etti ve bu Müslümanlarla mücadele için her türlü yöntemi deniyor. Savaş, ambargo, terörist ilan etme ve daha nice yöntem… Batı bu Müslümanlara düşmanlığını ilan ederken ne Sünniliklerine bakıyor ne de Şiiliklerine…
Peki, bu Müslümanların ortak özellikleri ne? Batı ve Batının dostları niye bunları düşman ilan ediyor? Çünkü bu Müslümanların İslam adına siyasi talepleri var. Batılı ideolojilerin değil İslam'ın devlet sistemi olmasını istiyorlar. Kendi toplumlarında İslam hukukunun hayata yön vermesini, ülke ve toplumlarının bağımsız, özgür, kalkınmış olmasını, Batıya bağımlılıktan kurtulmasını arzuluyorlar. Batı kültürünün, Batılı yaşam tarzının egemenliğine son vermek, Batının kirli ellerini topraklarından kesmek için mücadele ediyorlar.
Bu talepler Batı için kabul edilebilmesi mümkün olmayan taleplerdir. Çünkü Batı önce kendi kültürü, sanatı, ideolojisiyle Müslüman toplumları esir alıyor, onları sömürülmeye müsait hale getiriyor, sonra da kültürel sömürüyle tehlikesiz hale getirdiği İslam ülkelerine çörekleniyor, zenginliklerini talan ediyor.
İşte Batı için en tehlikeli Müslüman tipi buna karşı duran tiptir. İslami talepleri dillendiren, İslami kültür ve yaşam biçiminin egemen olmasını arzulayan tiptir. Batı Müslümanın mezhebine bakmaz, milliyetine de bakmaz. Arzu ve taleplerine bakar. Batı için en büyük düşman İslami hükümetler isteyen Müslümandır. Ve Batı bu Müslüman'a karşı topyekûn bir savaşım başlatır.
Madem öyle, o zaman İslam adına siyasi talepleri olan, İslam kültür ve medeniyetinin tekrar ümmetin hayatına ve hatta dünyaya hâkim olmasını isteyen, bu uğurda mücadele eden Müslümanlar da birbirlerinin mezhep ve kavmine bakmadan ortak düşmana karşı birlikte hareket etmelidirler. Vahdet içinde saldırganlarla mücadele etmelidirler.
Batıl cephesi hep birlikte ve her taraftan saldırıyorsa bu saldırıyı püskürtmek için hak cephesinin vahdet içinde mücadele etmesinden daha akıllıca bir yol var mı? Ve başka çare var mı?