Yasin, Hasan, Riyad, Cumali, Turan, Mahmut, Fethi, Cengiz… 6-7 Ekim olaylarında katledilen masum canlar. Sözde bir halkın özgürlüğünü savunanların kendi halklarından birilerini katlederek gerçekleştirdikleri katliam.
Birilerinin sözde hakkını savunmak için tuttukları haksızlık yolu.
O yiğitler İbrahim'in davasının İsmailleri. Kurban Bayramı'nın tertemiz kurbanlıkları.
Şehadetin son asırdaki en nadide erleri, genç yiğitler. Allah davasının tertemiz neferleri.
Ölümleri ölümlülere ders ve ibret. Onlar şehadet öğretmenleri.
Evet sormak gerekiyordu katillerine ne suçları vardı bu güllerin diye?
Bu halkın ıslahına çalışan bu yiğitlerin ne suçu vardı? Kurban etiyle fakirlere gidenlerin, insana Allah'ı hatırlatanların ne suçu vardı?
Hangi suçtan dolayı katledildiler?
Yalan ve iftira dolu tarihinizin bir gün sona ereceğini anlamadınız mı?
Size biçilmiş vadenin son bulacağını kavramadınız mı?
Yoksa sizler payidar kalacağınızı mı sandınız?
Firavunlar gibi beka hayalleri mi kurdunuz?
Tertemiz bedenleri kana boyarken, binalarda yükseklerden atarken yetmedi, arabalarla nazenin bedenlerini ezerken, hıncınızı almayıp birde ateşe verirken hiç mi utanmadınız, hiç mi Allah'tan korkmadınız?
Pardon! Ne Allah korkusu. Allah'tan korksaydınız bu zülüm tarihinin sahibi olur muydunuz. Siyasi emelleriniz için gençlere kıyar mıydınız?
Kendi menfaatiniz için bir tavuğunuzu ısıtmak uğruna koskoca ormanları ateşe veren zihniyet. Yetmedi mi alçalışınız?…
Kendinden başkasını görmeyen körler.
Sadece kendi nefsini kıble edinenler.
Bitecek çok yakında zulümle yoğrulan tarihiniz.
Sizler de tarih çöplüğünde Firavun'larla, Nemrut'larla birlikte zikredileceksiniz.
Nerden geldik bu meseleye onu söyleyelim. Son zamanda kimi soytarılar, Ankara'da kırmızı ceylan derisi koltuk hayalleri olanlar bu nazenin bedenlerin katillerini aklamaya çalışıyor da ondan. Yaptıkları katliamları, döktükleri onca kanı görmezden ve göstermezden geliyorlar da ondan.
Bakın, soytarılar! O katilleri aklayacağınıza, o katillerle beraber saf tutacağınıza onların kirli yüzlerine tükürün de tükrüğünüzün bir değeri olduğu bilinsin. Sırf siyasi çıkarlar adına nasıl o yapılan katliamları unutursunuz?
Yasin ve kardeşlerinin şehadet günü bu toprakların Furkan günüdür. Hak ile batıl birbirinden ayan beyan ayrılmış belli olmuştur.
O günden sonra onların katillerinin yanında saf tutanlar alçalır. Hak ve hakikati haykıranlar ise yücelir. Bu işin tek çıkar yolu var katilleri “Özeleştiri(!) verecek”. Hatalarını kabul edip bu halktan özür dileyecek. Yaptıkları zulümden el çekip, bir daha mü'minlere ilişmeyecek.
İşte o zaman belki bu halk onları affeder. Tevbelerinden dolayı Allah onlara merhamet eder.
Aksi takdirde bu dünyanın da ahretin de zilleti onlarındır.
Dünyada da ahirette de onlar rezil olmaya mahkûmdur.
İzzet ve şeref ise her daim Allah'ın, Resul'ünün ve mü'minlerindir. Velakin ikiyüzlüler bunu bilmezler.