Bel ve boyun fıtığına hapşırma ve öksürmenin de neden olabileceği bildirildi.
Unıversal Malatya Hastanesi Beyin, Omurilik ve Sinir Cerrahisi Uzman Dr. Abdullah Erzurum, yaptığı açıklamada “İnternal spiral basıncı artırıcı hareketlerden kaçınmak lazım. Yani omurgalar içindeki basıncı artıran her türlü hareket bel ve boyun fıtığı riskini artırır. Ağır kaldırma, yüksekten atlama, bilinçsiz bir şekilde hareket etme ve dizlerimizi kırmadan öne eğilerek ağır kaldırma başlıca nedenlerdir. Bunlardan kaçınarak bel ve boyun fıtığından korunabiliriz ama tek bir hapşırma ve öksürme bile bel ve boyun fıtığı olma riskimizi doğurur" dedi. Bel fıtığının belirtilerinde, bel ve bacak ağrısının en belirgin şikâyet olduğunu anlatan Erzurum, şöyle konuştu: "Fakat bazen bel veya bacak ağrısından sadece biri de bulunabilir. Hareket kısıtlılığı, topallayarak yürüme, vücudun bir tarafa doğru çarpılması gözlemlenebilir. Ağrıyla birlikte bacaklarda uyuşma, karıncalanma, hastalık ilerledikçe kuvvet kaybı ve incelme (atrofi) görülebilir. Boyun fıtığının belirtileri ise, boyun fıtığının en önemli belirtisi, ağrı. Hastalığın başlangıç döneminde boyun ve sırt ağrısı ön plandadır. Olay ilerledikçe, özelliğini kaybeden diskin sinirlere baskı yapması sonucunda kollarda, parmaklara kadar inen ağrı ve uyuşmalar ortaya çıkıyor. Bir süre sonra sinirin baskı altında kalmasına bağlı olarak kuvvet azalması başlıyor.”
Bel ve boyun rahatsızlığının ihmal edilmemesi gerektiğini anlatan Dr. Erzurum, şunları söyledi; “Halk arasında platin diye bildiğimiz metalin adı platin değil. Titanyum denilen bir metaldir. Kullanım alanı aslında çok sınırlıdır. Birincisi travmalarda omurga kırıklarında, omurgaların sabitliğini sağlamada kullanılır. Bel kaymalarında kullanılır ve dar kanal dediğimiz bir ya da birden fazla mesafede yan ve arka kemikleri alındıktan sonra omurgalar birbirlerinin üzerlerine kaymasın diye platin uygulaması yapılır.”
İhlas Haber Ajansı