Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından, Hasankeyf arkeolojik kazı çalışmaları başkanı olarak görevlendirilen Artuklu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Zekai Erdal, çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Tarihi geçmişi Akeramik Neolitik Dönem’de başlayan Hellenistik Dönem, Roma Dönemi, Bizans, Sasani, Emevi, Hamdani, Mervani, Artuklu, Eyyübi ve Osmanlılar olmak üzere farklı krallık, imparatorluk ve kültürlerin izlerini taşıyan Hasankeyf’te uzun süredir kazı çalışmalarının başlatıldığını belirten Zekai Erdal, arkeolojik kazılarla kültür varlıklarının açığa çıkarılması, taşınır ve taşınmaz kültür varlıklarının korunması noktasında kısa, orta ve uzun vadeli programları; akademik sorumluluk bilinciyle hayata geçireceklerini söyledi.
Bugüne kadar gerçekleştirilen kazılar neticesinde yeni bulgulara ulaşıldığına işaret eden, Hasankeyf Eski Mezarlık’ta başlayan ve hala devam eden kazılarda baş ve ayaş şahideli, sandukalı ve pehle taşlı olmak üzere 70 adet mezarın gün yüzüne çıkarıldığı bilgisini veren Erdal, kazıda çoğunlukla Hasankeyf Eyyubileri ile Osmanlı Dönemine tarihlenen mezarların farklı tipolojilere sahip olduğunun tespit edildiğini açıkladı.
Hasankeyf kazılarının uluslararası platformda geçerli olan düzeye kavuşturulması ve bu konudaki sorunların giderilerek, dünya arkeolojisinde büyük bir öneme sahip olan ülkenin hak ettiği konuma getirilmesini hedeflediklerini belirten Hasankeyf Arkeolojik Kazı Başkanı Erdal, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu mezarlardan 40 tanesinde sülüs karakterli Arapça yazılar ile bitkisel bezemeler yer almaktadır. Bu yazılarda ölen kişinin kimliği hakkında bilgilerin yanı sıra, ölüm nedeniyle duygusal ifadeler, ayetler ve hadisler okunmaktadır.”
Mardin Artuklu Üniversitesi bünyesinde görev alan bir akademisyenin Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Hasankeyf Arkeolojik Kazı Başkanı olarak görevlendirilmesini memnuniyetle karşıladıklarını belirten Rektör Prof. Dr. Ahmet Ağırakça ise Arkeoloji Biliminin özetle geçmişte yaşamış insanların bize bıraktığı evrensel kültürel mirası koruyarak gelecek kuşaklara aktarmanın, bilimsel ve özverili uğraşısı olduğuna işaret ederek, üniversite olarak ülkenin genel arkeolojik, tarihi, zengin ve köklü kültürel geçmişini aydınlatmak için öğretim üyelerine büyük iş düştüğünü ifade etti.
Geçmişin dili olarak da tanımlanabilecek arkeoloji alanında zengin tarihi kalıntılarını araştıracak, bilimsel düzeyde ortaya koyacak, donanımlı ve çağdaş teknolojileri mesleğinde kullanma becerisine sahip bireyler yetiştirmeyi misyon edindiklerini vurgulayan Ağırakça, “Akademik kadrolarımız; bilimsel araştırma ve akademik üretimlerini her kesimin yararına sunulması ve arkeolojik bulguları kültürel değerler olarak görüp korunması gerektiği bilinciyle hareket etmektedir.” ifadelerini kullandı. (İLKHA)