Ramazan ayının en belirgin ibadetlerinden biri olan teravih namazı, bazı camilerde hatim eşliğinde kılınıyor. Kılınan hatimle teravih namazının Hazreti Ömer'den günümüze kadar devam ettiğini belirten imam hatipler, hatimle teravihe her geçen gün teveccühün arttığını belirtiyorlar.
Bu yıl Diyarbakır'da il müftülüğü tarafından belirlenen 5 tane camiinde hatimle teravih namazı kıldırılıyor. Merkez Bağlar ilçesinde Şefik Efendi Camiinde hatimle teravih namazı kıldıran Şeyh Muhammed Camii imamı İlyas Yalçın Hoca, her geçen gün hatimle teravih namazına teveccühün arttığını söyledi.
Şefik Efendi Camiinde hatimle teravih kıldırılması tespitinin yerinde olduğunu belirten Yalçın, "Bağlar ilçesinde hatimle teravihi, takriben 2013'ten beri kaldırıyoruz. İnsanlarımızın ulaşımı, rahatlığı, özellikle bayanların sayılarının hat safhada olması açısından hatimle teravihin Şefik Efendi Camisi'nde olması çok isabetli bir karar olmuş." dedi.
Hatimle teravihin İslam tarihindeki yerini açıklayan Yalçın, "Hatimle teravih Efendimiz döneminde başladığını her şeyden önce ifade etmek istiyorum. Fakat bir bütün halinde daimi bir şekilde günümüze kadar ulaşması Hazreti Ömer'den bu yana da devam eder hale gelmiştir. Dinimizi Efendimizden, dolayısıyla Efendimizin rahle-i tedrisatında yetişen Sahabe-i Kiramın hayatlarına baktığımız zaman Übey bin Kab gibi kurra hafızların efendimizin gözetiminde hatimle teravih namazı kıldırdığını görüyoruz. Dolayısıyla hatimle teravih Efendimiz döneminden günümüze kadar ulaştığını görebiliyoruz. Fakat hatimle teravih namazı Hazreti Ömer döneminden günümüze kadar kılınır hale gelmiş. Efendimiz Übey bin Kab'ı görüyor, 'bunlar ne yapıyor' diye sorduğunda, 'bunlar hatimle teravih namazı kılıyorlar' cevabını alınca Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem 'ne kadar güzel bir iş yapıyorlar' cevabını vermiştir." ifadelerini kullandı.
Ramazan ayının simge ibadeti haline gelen teravih namazının sünnet olduğunu hatırlatan Yalçın, "Efendimiz, bazen teravih namazlarını cemaatle, bazen de tek başına kılmıştır. Tek başına kılmasının sebebi ise teravihin farz hükmünü kazanmamasıdır. Biliyoruz ki teravih namazının fıkıhtaki yeri sünnettir. Peygamberimiz tek başına kıldığı zaman namazını nasıl kılmış, eda etmiş onu biz bilemiyoruz." şeklinde konuştu.
"Kişi, namazda kimin huzurunda durduğunu bilmelidir"
Hızlıca kılınan veya kıldırılan teravih namazı konusunda tavsiyelerde bulunan Yalçın, ibadetlerde kimin karşısında olunduğunun bilinmesi gerektiğini belirtti.
Yalçın, "Her şeyden önce Cenab-ı Hakkın huzurunda duracak her bir şahsın kimin huzurunda durduğunu çok iyi bilmelidir. Yani tadili erkânım, kıraatim nasıldı? Acaba herhangi bir eksiğim var mıydı? gibi bir takım düşüncelere yer vermiyorsa, ibadetinden tat ve lezzet alamaz diye düşünüyorum. Dolayısıyla sahibimizin ve malikimizin huzurunda durduğumuzun bilincinde olarak ibadet ve taatımızı ona göre yapmamız gerekir." diye belirtti.
"Amacımız; hatimle teravih ruhunu insanlarımıza aşılamak"
Hatimle teravih kıldırmada en büyük amaçlarının hatimle teravih ruhunu insanlara aşılamak olduğunu dile getiren Yalçın, şunları söyledi:
"Hatimle Teravih namazı ifade edildiği zaman insanlarımız biraz çekiniyor, korkuyor. Ben her zaman cami cemaatime ve etraftaki insanlarımıza şunu ifade ediyorum; hatimle teravih namazından kesinlikle korkmayın. Ben her zaman ifade ettim, bir gün gelen kişide adet haline dönüşecek ve ramazan ayının tamamını o Hoca efendinim arkasında kılmak isteyecektir. Takriben 4-5 yıldır aynı camide hatimle teravih namazı kıldırıyorum. İlk günlerde cemaatim bir saftı, şu anda takriben bayanlar ile beraber 400'e yakın cami cemaati var. Cenabı hakka hamdolsun müftülük olarak bunu yapmamızın temel sebeplerinden bir tanesi de şudur: hatimle teravih ruhunu insanlarımıza aşılama ve her şeyden önce ümmeti Muhammed'in, insanlarımızın çoluk çocuğunu Kur'an ile büyütmesi ve her şeyden önemlisi hafız olarak yetiştirmesidir. Benim hedefim ve gayem budur. Bu hatimle teravih sayesinde nice anne ve baba çoluk çocuğunu hafız olarak yetiştirmiştir."
İLKHA