Prof. Dr. Aslı Çurgunlu, alınan basit önlemler ve aşılar ile aslında gripten korunmak mümkün olduğunu belirterek önemli uyarı ve tavsiyelerde bulundu.
İlerleyen yaşla beraber tüm çevresel streslere ve enfeksiyon hastalıklarına duyarlılık, adaptasyon azaldığı için bu yaş grubunda grip ve diğer enfeksiyonlar çok ağır seyredebildiğini belirten Çurgunlu, "Gribe bağlı pnömoni (zatüre) gibi kompikasyonlara ileri yaş grubunda daha sık rastlanıyor. Yine yaşlılarda birçok kronik hastalık mevcut olabileceğinden grip ve diğer enfeksiyonların seyri ve tedavisi daha zor olur. Yaş ilerledikçe organlar yaşlanır, fizyolojik değişiklikler çevresel etkenler ve genetik yatkınlıklar hastalıklara yol açar. Bu nedenle bakımlarında kronik hastalıkları yönetmek, ilaçları düzenlemek, gerektiğinde profesyonel yardım almak önemlidir. Çok ilaç kullandıklarında bunları unutup birbirlerine karıştırabilirler, yanlış alabilirler. Bu yüzden özel bakım ve destek gerekebilir." dedi.
Yaşlılarda grip zatürreye döner mi?
Yaşlılarda gribe bağlı veya grip sonrası gelişebilen zatürre riskinin sağlıklı genç erişkinlere göre daha fazla olduğunu vurgulayan Çurgunlu, ağır geçen grip hastalığının zatürreye ortam hazırlayacağını, vücudu aşırı ölçüde zayıf düşüren hastalıkların seyri sırasında da zatürre ortaya çıktığını belirtti.
Hangi belirtilerde doktora başvurmak gerekiyor?
Çurgunlu, şunları söyledi:
"Grip ağır şikayet ve bulgularla seyreden bir enfeksiyondur. Hastalarda ateş, şiddetli halsizlik, kas ağrıları, baş ağrısı, öksürük gibi şikayetler vardır. Yine grip enfeksiyonunda boğaz ağrısı, nezle, burun akıntısı veya tıkanıklığı gibi bulgular da görülebilir. Gribal enfeksiyonlarda korkulan tablo hastalarda sinüzit, orta kulak iltihabı, zatürre gibi komplikasyonların ortaya çıkmasıdır.
Bulaşıcı hastalıklardan korunmada en önemlisi aşılardır. Kronik hastalığı olan yaşlılarda grip ve zatürre ölümcül olabilir, bu nedenle aşılar önemlidir. Özellikle 65 yaş üstü kişilerin gripten korunmasında aşı çok önemli. Grip aşısı yaptırmadan önce mutlaka doktora danışmak gerekir. Grip aşısı bağışıklık sistemini çalışmaya teşvik eder. Aşı ile vücut, virüsü nasıl tanıyacağını ve virüse karşı nasıl savaşacağını öğrenir."
Çurgunlu, gribe karşı şu önerilerde bulundu:
"Güne güzel bir kahvaltı ile başlayın: Her yeni güne düzenli yapılan bir kahvaltı ile başlamak çok önemli. Özellikle kahvaltıda kaliteli proteinlerin yer aldığı yumurta, peynir gibi besinler tabağınızda bulunmalı.
Düzenli egzersiz yapın: Haftada 4-5 kere hafif tempolu yürüyüşler yapın.
Yeterli miktarda su tüketin: Havaların soğuması ile azalan sıvı tüketiminizi arttırmayı ihmal etmeyin. Çay, kahve gibi içecekler suyun yerini tutmazlar ve hatta vücudunuzun ihtiyaç duyduğu su gereksiniminin artmasına bile neden olurlar. Bu sebeple, su içmek için susamayı beklemeyin. Her gün 10-12 bardak su içmeye özen gösterin ve bunu 4 mevsim alışkanlık haline getirin.
Hijyen-el hijyeni: Nezle ve gribin bulaşmasını önlemede sık sık sabun ve suyla el yıkamak, enfekte materyale değdikten sonra elin ağız, burun gibi baş bölgesine götürülmesinden önce yıkanması bulaşmayı önlemede çok önemlidir.
Meyve ve sebze yemeye özen gösterin: Mevsimine göre pazara çıkan taze sebze-meyveyi yeterli miktarda ve çeşitlendirerek tüketin. İçinde bulunduğumuz sonbahar ile beraber doğal olarak sebze ve meyve çeşitleri azalmış olsa da bu dönemde çıkan ürünler bağışıklık sistemimizin güçlenmesine katkı sağlayacaktır. Patlıcan, havuç, ıspanak, taze fasulye, kırmızıbiber, karnabahar, kereviz, portakal, nar, greyfurt, ayva, armut, elma, kivi gibi sebze ve meyveleri sofralarınızdan eksik etmeyin.
Haftada 3 kez balık tüketin: Bağışıklık sisteminiz için yeterli Omega-3 alımına özen gösterin. Omega-3 tüketimi bağışıklık sisteminizi güçlendirirken aynı zamanda sizi sonbahar depresyonuna karşı da korur. Haftada 2-3 kez balık yemek ve her gün herhangi bir ara öğününüzde 2 tam ceviz tüketmek sağlığınıza ve mutluluğunuza katkı sağlayacaktır. Eğer yeterli düzeyde Omega-3 alımınız yoksa uzman bir hekimin önerisi ile Omega-3 takviyesi alabilirsiniz.
Stresten uzak durun ya da stresi yönetmeye çalışın:Stresliyken vücut stresi yok edebilmek için maddeler üretir ve dengesini şaşırır ve immün sistemde çöküş meydana gelir. Bu nedenle stres dönemlerinde hepimiz daha sık hasta oluruz.
Protein bağışıklığı güçlendirir: Protein alımı bağışıklık sistemini güçlendirir. Yumurta en güçlü proteindir. Eğer doğal bulabilirseniz haftada 3-4 gün tüketin."
Yeterli ve kaliteli uyuyun: Düzensiz ve az uyuyanların özellikle çocukların vücut direnci zayıfladığı için hastalıklara daha kolay yakalanırlar. Beyin, karaciğer, akciğerler hatta kaslarının bile sorunsuz çalışabilmesi için sıcaklığı kontrol edebilmesi ve hormonları salabilmesi gerekmektedir. Uykusuz kalmak vücudun bunları yapmasını zorlaştırır.
Gereksiz ilaç kullanımından kaçının: Antibiyotikler sadece bakteriyel enfeksiyonları tedavi eder. Gereksiz şekilde antibiyotik almak sağlığınız için tehlikeli olur ve antibiyotiğe karşı olan direncinizi yükseltir. Doktor önerisi olmadan, gereksiz antibiyotik kullanmayın.
İLKHA