“Hayâ güzeldir; fakat kadında daha güzeldir.” Hadisi Şerif
Hayâ insan ile kötü olan şeyler arasında bir perdedir. Hayâ kötü ve beğenilmeyen şeylerin en güzel ilacıdır. Ancak hayâ gidince artık onların ilacı kalmaz.
Her şeyden önce bizlere yüklenmiş bazı kodlar var. Yaratılışımızla özdeşleşmiş bazı hususiyetlerimiz var. Hal ve hareketlerimizi erkeklerle karıştırmamamız gereken özelliklerimiz var. Buna göre oturuşumuz, kalkışımız, gülüşümüz, konuşmamız, yememiz, içmemiz erkeklerle kıyaslanamayacak derecede hususidir. Ve bu her bir halimiz karşı cins için bir etkileşim aracı olabiliyor. İşte tüm bu davranışlarımızı hizaya getirecek bizi yaratılış bilincimize uyumlu hale getirecek tutumlarımıza biz hayâ deriz.
Hayâyı hayatından tamamen çıkaranlar... Hayâyı köşesinden tutup yarım yamalak onunla yol almaya çalışanlar ve hayâyı hayatının merkezine oturtanlar.
Hayâyı başına bir örtü geçirmekle tarif etmeye çalışanlar... Ya da sokakta gördüğü erkeklerden kendini muhafaza etmeye çalışmakla sınırlandıranlar...
Oysa bir hanımefendide hayâ, Rabbinin onu sakındırdığı her şeyden, Onun rızası için sakınmak demektir.
Günümüzde Müslüman genç neslimizin internet aracılığıyla ifsat edilmeye çalışıldığı gün gibi aşikârdır. Genç erkek ve bayan kardeşlerimizin bu tuzaklara maalesef düştüklerine şahit oluyoruz.
İnternet üzerinden konuşmak ve ifsada giden yolu açmakla yüz yüze görüşmek arasında hiç bir fark yoktur. Hatta internet ortamında kimin nesi olduğunu bilmediği bir erkekle chatleşmesi cihetiyle fecaatin boyutları daha da artıyor. Ve maalesef şeytan fısıldaşmaları neticesinde sonu hayırlı olmayan vakalarla karşı karşıya kalınabiliyor.
Ayrıca “görüştüğüm kız veya erkek aynı camiadandır” kılıfıyla da görüşenler... sanki aynı yapıdan olunca bu meşru oluyormuş gibi...
Kullara karşı kendini hayâlı gösterme, Rabbine karşı saygısızlık ederek karşı cinsle konuşabilmekte yazışabilmekte bir beis görmeme... Asıl sorun bu.
Her şeyden önce Yüce Rabbimizin her şeyi gördüğü ve bütün yaptıklarımızı bilip gözettiği hakikatinden hiç bir zaman gafil olmamalıyız. Her genç kız ve erkek kardeşimize şunu rahatlıkla söyleyebiliriz; Mevla'mızın helal sınırları geniştir. Eğer birileri ya da en önemlisi nefsimiz bu helal sınırları daraltıp bizleri harama sürüklüyorsa buna fırsat vermemeliyiz. Helal olanın her türlüsünden yararlanmak hiç bir zaman kınanmaya sebep olacak bir durum değildir. Ancak haram sınırlarını aşmak felaketin en büyüğüdür.
Peki, ne yapabiliriz? Tövbeyi nasuhla, acizliğimizle Yaradan'a yönelmeli onunla aramızı iyi yapmalıyız. Buna çaba sarf edersek onun yardımını her alanda hissederiz.
Bir sözümüz de haddimiz olmadan anne babalara olsun. Her ne olursa olsun çocuklarımıza hele de kız çocuklarımıza sosyal medya adı altında hesap açmalarına izin vermeyelim. Kullandıkları telefonlarına internet paketi yüklemelerine müsaade etmeyelim. Çocuklarımıza da hikmetle bunları anlatmalı ve yaşanmış örneklerle onları ikna etmeye çalışmalıyız.