Hazır, peşin ve göz önünde olan demektir. Hazırın-hazarın bir manası da medeniyettir.
Hazır; seferin, vadeli olanın, kaybolmanın zıddıdır.
Huzur, insanın kendi gözünde kendini hazırda görmesidir. Kendini kayıplarda görmemektir. Bu nedenle huzur; mutluluk ve sakinlik anlamındadır. Gergin, mutsuz, zihni ve kalbi tatmin olmayan kimseye huzursuz denir. Gerçekten kendini kayıplarda gören, kendi kendine şahit olmayan kimse kayıplardadır, huzursuzdur.
Dünyada medeniyete hazar denilmiştir. Çünkü daima seferi olan, göz önünde bulunmayan, huzuru ve istikrarı olmayan kimse yerleşik düzene geçemez. Onda ruh ve beden birliği sağlanamaz. Dolayısıyla medeniyet inşa edemez.
Hazret, insanın Hak ile, haklı olarak kendi kıymetini, mekanını ve makamını görmesidir. Bu insanın kayıplarda ve uzaklarda olmamasıdır. Bilakis yakinen hazır olmasıdır. İşte bu şekilde hazret olan kimse somut ve peşin şeyler takdim eder. Bu da medeniyet olur.
Kur'an'ı kerim hazır olmayan alışverişte yazılı bir senet olmasını veya rehin bırakılmasını tavsiye etmiştir. “Aranızda hazır-peşin bir ticaret yoksa bunu yazın- Şayet siz sefer üzere olur bir kâtip de bulamazsanız, o vakit alınmış bir rehin belge yerine geçer.” (Bakara:282-283) buyrulur. Burada seferde olanın borcuna karşılık bir rehin bırakması gerekir. Çünkü seferi bir kimse, hazır değildir. Bu da alacaklıyı huzursuz eder. Bu nedenle medeniyete hazar-hazır denilmiştir. Öyle ya dünyada daima kayıplarda olan, kendi kendine hazır olmayan kimse dünyada hazır olan kimseye rehin bırakmak zorundadır.
İnsan medeniyet kurmak istiyorsa hazırlıksız halden kurtulmalı, huzursuzluğu yok etmelidir. Huzursuzluk da kendini kaybetmek değil, hazır olmak, hazırlıklı olmaktır.
Medeniyet; kayıplarda, faraziyelerde, seferde olmak değil hazır ve peşin bir şeyler sunmaktır. Dünya hayatında kendini seferi gören kimse mukim değildir. Müslümanlar dünya hayatına seferi gibi bakarsa nasıl hazır ve peşin şeyler takdim edecekler. Sırf vadeli vaatler hazır yerine geçmeyebilir. Bu durumda insanlar bir şeylerin rehin bırakılmasını isterler.
Medeniyet hazırda olandır. Medeniyetin bu vasfına hazreti medeniyet diyoruz. Medeniyet, Görünür ve istikrarlı olandır. Huzur verendir. Vadeli, seferi, gaip, kayıp olanlar hazır değillerdir. Bu nedenle Peygamber (sav) “hazırda olanı söyleyin” buyurmuştur.
Müslümanlar dünyada seferi olma duygusuna sahip olabilirler. Ama bu daima hazır ve mukim olma inancına zarar vermemelidir.