Halka maddi anlamda hiç bir şey vermeyen, tam aksine sürekli alıp sömüren HDPKK, neden Doğu ve Güneydoğu'da oyların büyük çoğunluğunu alarak barajı aştı.
HDPKK'nin para kaynaklarına baktığımızda, para kaynaklarının haddi hesabı yok. Onlar için kaynak sağlamanın meşru bir yol olması da önemli değil. Bu yüzden para kaynaklarının en önemlilerinden biri uyuşturucu ticaretidir. Uyuşturucu ticaretinin dışında haraç toplama, cezalandırma, sözde sulh davalarında taraflardan alınan paralar, Avrupa'da yaşayan Doğu ve Güneydoğu'dan Avrupa'ya yerleşmiş Kürt, Ermeni, Ezidi ve Hıristiyan'lardan alınan yardımlar ve belediye kaynakları...
Sadece bir ilçe minibüs servisinden 200 milyar, kaçırılan bir kişinin ailesinden 200 milyar, bir köy veya beldeye kesilen 100 milyarları aşan haraçlar vb.
Şu ana kadar bu halktan almaktan başka maddi ve manevi bu halka ne verildi?
PKK uğrunda ölen zavallı köylü genç, erkek ve kızların ailelerinden sözde işe alma gibi bir minnet... PKK uğrunda ölen kişinin ailesinden biri ya belediyeye çöpçü veya parkçı olarak alınıyor. İşe alınanların en terfilisi halk otobüsü şoförü. Bir genç kız veya erkeğin sosyalist bir dava uğruna ölmesine karşılık bir çöpçülük kadrosu ki bu da sadece dağda ailesinden birisi öldürülen kişiye veriliyor.
Peki halk bu örgütte ne buluyor da bu örgüte oy veriyor?
Bu örgüte diyorum çünkü HDP PKK'nin siyasi uzantısı ve hiç bir farkı yok. Girdikleri köy veya mahallelerde zorla, çocuk yaştaki kız ve erkekleri dağa kaldırıyorlar. Hiç bir şekilde örgüt ile ilgileri olmayan anne ve babaların ciğerinden bir parça sürekli dağda kalıyor. Derken zaman içerisinde kendilerini örgütün içinde buluyorlar/buldular.
Güçlü olmadıkları köy ve mahallelerde ise oy almalarının en büyük sebebi yeni belediye kanunudur. Hükümet mahalle veya köy muhtarlarını alenen ve açıkça belediyelerin kucağına attı. Belediyeler HDP'nin elinde olunca mahalle veya köy muhtarı, köyünün yoluna bir kamyon çakıl almak için belediyenin kapısını çalmak zorunda kalıyor. Belediye de bana oyunu verirsen köyüne hizmet getiririm diyor. Hizmet getirdiği de yok ya. Ancak farklı bir partiye oy çıkınca, “sizin yüzünüzden bize hizmet verilmiyor” diye partizanları muhtara baskı yapıyor.
Belediye köy muhtarlarıyla yaptığı toplantılarda alenen tehditte bulunuyor. “Bak muhtar, tek bir oy farklı çıkarsa seni öldürürüm” diyor. Muhtar gelip partinin bir neferi gibi çalışıyor. Oylar paket halinde HDP'ye çıkıyor. Bu muhtarların çoğu kesinlikle PKK'li değil. Ama iki şey için köyünün tüm oylarını bu partiye resmen hibe ediyorlar. İki kilometre yol yapımı ve biraz korku.
Özellikle kırsal kesimde yüksek oy potansiyelinin sebebi korku, baskı ve azıcık hizmettir. Halk peşin olana aldanıp, Ahiretini unutuyor. Bir tarafta HDPKK diğer tarafta iyilikle, güzellikle ve Allah rızası için oy talebinde bulunanlar. Ahiret azabı göz önünde değil, Allah rızası da. Bu yüzden Allah'ın vereceği azap veya mükâfat kulak arkası ediliyor ve peşin olandan yana oy kullanılıyor.
HDP'ye oy çıkmasının bir diğer sebebi uluslararası güçler. Ak partiyi durdurmanın tek yolu, HDP'nin barajı aşmasından geçiyordu. Bunu da başardılar. Ak Parti tek başına iktidar değil artık!
Ulusal medya, belki herkesten daha fazla HDP'ye hizmet etti. Bazen acaba PKK para kaynaklarından bir kısmını bu TV kanallarına mı aktarıyor düşüncesi bile hâsıl oldu. Bu kanallar HDP'yi laik anlayışın yeni bir güvencesi ve Ak Partiyi iktidardan düşürerek kendi yayın hayatlarını da istedikleri şekilde yürütmeleri için bir garantör. RTÜK 9 üyeden oluşuyor. Bunlardan beşi Ak Partiden, dolayısıyla bu kanallar keyiflerince bir yayın hayatı sürdüremiyorlardı. Koalisyon hükümeti ile artık çoğunluk Ak Partinin elinde olmayacak. Bu yüzden HDP sonuna kadar desteklenmeli idi. Başarılı da oldular. Hükümet deviren medya tekrar hükümet devirdi.
Kimisi bilerek HDP'yi gündem yaptı. Kimisi de bilmeyerek HDP'nin çirkin ve İslam'a düşman uygulamaları nedeniyle gündemde tuttu. Bu da HDP'ye farklı bir açıdan prim kazandırdı.
Gelin hep beraber HDPKK'yi gündemimizden çıkaralım. Kıymetli zamanımızı İslam davetine harcayalım.