Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, Kudüs ve Mescid-i Aksa'ya destek olmak maksadıyla video-konferans üzerinden İslam Ümmetinin seçkin alimlerini bir araya getiren Uluslararası Alimler Buluşmasında bir konuşma gerçekleştirdi.
Konuşmasının başında birçok önemli konuya değinilen, alimlerden müteşekkil bu programın düzenlenmesinden dolayı Filistin halkı ve İslami Direniş Hareketi HAMAS adına teşekkürlerini sunan Heniyye, Filistin davasına destek, Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın kimliğini savunma rollerinden dolayı İslam ümmetini ve özellikle alimlerini takdir ettikleri belirtti.
Bu programın gerçek birçok konuya işaret ettiğini ifade eden Heniyye, "Mesela Kudüs davasının İslam ümmeti içerisindeki alimlerin, vaizlerin, siyasilerin, hatiplerin, yazarların ve birçok oluşumun ortak davası olduğunu göstermiştir. Kudüs davasının ümmet arasında kapsayıcı bir dava olması açısından birinci aşamada çok önemli bir duruştur." dedi.
Diğer bir konunun ise bu topluluğun ve onların arkasındakilerin Kudüs davasının stratejik bir tehdit altında olduğunun bilincinde olması olduğunu belirten Heniyye, İslam alimlerinin ve diğer oluşumların bu bilinç ve şuurda olması, bu tehdide karşı Filistin halkının özgürlük ve geri dönüşü için stratejik ve sorumlu bir tutum içerisine gireceğini gösterdiğini dile getirdi.
Heniyye, "Bu programda işaret edilen üçüncü konu ise; buradaki duruş sadece her bir kişi veya oluşumun sadece tutumunu göstermekle veya öneriler sunmakla kalmayacağını, aynı zamanda burada sunulan öneriler çerçevesinde fiili adımların da atılacağını gösteriyor.Bu vesile ile bende buradan bir çağrıda bulunmak istiyorum. Başta buradaki katılımcıların gözetimi altında planlı bir şekilde işleyecek, buranın ruhuna uygun bir vizyon ortaya koyularak İslam ümmeti ile Filistin halkı ve direniş grupları arasında bir köprü görevi görmelidir. İkinci bir çağrım ise; bizler İslam ümmetinin yapılarından, bu buluşmadan ve diğer düzenlenen toplantı ve konferanslardan neler bekliyoruz? Yani Kudüs davası ve Mescid-i Aksa’nın daha önce görülmemiş tehlikeye maruz kalması karşısında, İslami direniş hareketi HAMAS ve diğer direniş grupları olarak stratejik önceliklerimiz nelerdir? Bunu açıklamak istiyorum." diye konuştu.
Dört stratejik esas
Dört öncelikli stratejik esas üzerine hareket ettiklerini vurgulayan Heniyye, bunları şöyle anlattı:
"Birincisi; çeşitli alanlardaki Filistin halkının birliğini sağlamayı hedefliyoruz. Özellikle tüm Filistin halkını kapsayacak şekilde bir direniş hattı oluşturmayı amaçlıyoruz.
Oslo dosyasını ve işgalciler ile güvenlik işbirliğini bir daha açılmamak üzere ortadan kaldırılmasının, işgalcileri tanıma, ilkelerimizi, direnişin meşruiyetini, dönüş hakkını ve esirlerimizin haklarını koruyacak ve özgürlüğüne kavuşacağı bir proje üzerinde birleşmenin zamanının geldiğini düşünüyoruz.
İkinci öncelikli stratejimiz ise; İşgalcileri tüm Filistin topraklarından atacak kapsamlı bir direnişi sahiplenerek, Filistin halkının geri dönüşünü sağlama, Mescid-i Aksa’yı savunma, Kudüs ve tüm Filistin topraklarındaki Müslüman ve Hristiyanların kutsallarını korumaktır.
Kapsamlı bir direniş derken; en başta askeri direnişi kastediyorum. Sizlere şunu vurgulamak isterim ki; sizlerle konuştuğum bu anda dahil olmak üzere, direniş hareketi ve grupları bir an bile olsun güçlerini birleştirmek ve işgalcilerin komplolarına karşı bir olmaktan geri durmuyor. Çünkü bizler bu işgali hezimete uğramasını sağlamak, Kudüs ve Mescid-i Aksa’yı özgürlüğüne kavuşturmak ve bu davayı tasfiye etmek için yürütülen bütün projelerin tasfiyesinde kararlıyız.
Üçüncü öncelikli stratejimiz; İslam ümmetinin tüm yapılarıyla, koordinasyon danışma ve dayanışmayı, iş birliği ve bütünleşmeyi güçlendirmektir. Çünkü Yüzyılın Anlaşması ve Amerika-siyonist komplosu Filistin’i hedef aldığı gibi İslam ümmetini ve topraklarını da hedef almaktadır. Bundan dolayı bizler ortak bir strateji ortaya koymamız gerekir.
Bu vesile ile ben buradan İslam alimlerini ve ümmeti, Filistin davası, ümmetin ve bölgenin maruz kaldığı bu tehlike ve tehdit karşısında Filistin halkı ve İslam ümmetinin yapıları arasında “stratejik ortaklık” tesis etme çağrısında bulunuyorum.
Dördüncü öncelikli stratejimiz; bizim yanımızda duracak olan, işgale, bozguna, Amerika büyükelçiliğinin Kudüs’e taşınmasına, Yüzyılın Anlaşmasına ve ilhak projesinin karşısında duran tüm dünya özgürlerine, halklarına, toplumlarına ve örgütlerine açık olduğumuzu belirtiyor ve Filistinlilerin hakkını savunan tüm etkinlik ve çabaları önemli buluyoruz."
"Buradan toplantıya katılan tüm alimlere çağrımdır." diyen Heniyye, saydığı bu dört öncelikli stratejiyi sahiplenmek, bunları hayata geçirmek ve kararlı bir şekilde netice almak için tüm faktörlerin sağlanması gerektiğini bildirdi.
Heniyye, yine buradaki alimlerden oluşacak bir komisyon kurulup Filistin davası için atılacak adımların kontrolü sağlayarak siyonist komploların durdurulmasının hedeflenmesini istedi.
"İşgalcilerin Filistin topraklarında bir geleceği yoktur"
Heniyye, "Değerli kardeşlerim ve alimler, düşman, elindeki tüm askeri ve güvenlik imkanlarına ve Amerika’nın kendisini kollamasına rağmen tarihi bir çıkmaz ve stratejik bir sorunla karşı karşıyadır. Çünkü Filistin halkı ve aziz İslam ümmeti ona Filistin topraklarında meşruiyet vermediği sürece o bu topraklarda işgalcidir, bozguncudur, hırsızdır ve onun Filistin topraklarında bir geleceği yoktur. Buradan Filistin halkı, direniş grupları ve Mescid-i Aksa murabıtları adına söylüyorum ki; bizler hiçbir zaman israili tanımayacağız, onlara hiçbir siyasi meşruiyet vermeyeceğiz, siyonist düşmanın bu topraklarda hiçbir geleceği olmayacaktır! Bundan dolayı, bu saydığım dört önceliği sahiplenmek açısından bizler yeni bir sürece girdiğimize inanıyorum." şeklinde konuştu.
"Siyasi, basın ve mal ile cihat artık zaruri bir hal aldı"
Gazze, Kudüs ve dünyadaki tüm Filistinli mültecilerin siyasi, güvenlik ve ekonomik savaşla karşı karşıya bırakılarak Filistinlilerin kararlılığının durdurulmaya çalışıldığına dikkat çeken Heniyye, "Bu yüzden siyasi, basın ve mal ile cihat artık zaruri bir hal almış ve İslam ümmetinin evlatlarının üzerine şer'i bir farz olmuştur. Bizler şu anda büyük sorumluluklar yüklenmiş bulunmaktayız. Bizler şehitlerimizin ve esirlerimizin davasını sahipleniyoruz. Gazze ablukası, Mescid-i Aksa savunması, Lübnan, Ürdün, Suriye ve diğer kamplardaki halkımızın kararlılığı ve fedakârlıkları, Amerika’nın halkımıza karşı yürütmüş olduğu “kaynakları dondurma” projesi; bunların hepsi destek ve dayanışmaya ihtiyaç duymaktadır. Filistin’deki halkımız kararlılığını güçlendirmeye ihtiyaç duymaktadır. Bundan dolayı siyaset, basın ve maddi alanlardaki cihad şeri bir zaruret haline gelmiştir. Yine Amerika ve onun gelişmiş askeri gücü işgal rejiminin bu cehennemlik projenin karşısında durmak günümüzün farzıdır!" ifadelerini kullandı.
Alimlere bir çağrıda daha bulunan Heniyye, "Mezhepsel, grupsal ve etnik çekişmenin herhangi bir tezahürüne karşı net bir duruş sergileyerek ümmetin yeniden dizaynı, Filistin ve Kudüs davası üzerinde tekrar birleşmemiz gerekir. Çünkü siyonist düşman ve Amerika yönetimi kendileri için altın değerindeki bölgemizin bu gerçeğini görerek; Kudüs davasının tasfiyesi ve yahudileştirilmesini, Batı Şeria ve Ürdün Vadisinin ilhakını ve Yüzyılın Anlaşması projelerini hayata geçiriyor." diye konuştu.