Hamd âlemlerin Rabbine; salât ve selâm da O'nun pak Rasûlüne olsun.
Yüce Rabbimiz, Tûr suresinin 21. Ayetinde, “Her insan, kazandıkları karşılığında rehindir.” buyuruyor. Müddessir suresinde de benzer bir ayet-i kerime var ve orada da ‘rehine' ifadesi geçiyor. Hasılı, kadın olsun, erkek olsun herkes, kesb ettikleri karşılığında rehindir.
İnsan borçlanmasa rehin kalmaz. Çünkü rehin, borca karşı verilen bir teminattır. Din kelimesi de deyn'den yani borçtan gelir. Dinin gereğini yerine getiren kimse borçtan (deynden) kurtulur. O zaman da rehin olmaz…
İnsan, kazandıkları karşılığında rehindir. Kazanılan bu şey maddi veya manevi olsun fark etmez. Kazanılan şey iyi bir şeyse, şükür gerektirir ki borcu ödeme yoluna adım atılmış olsun. Kazanılan şey kötü ve haram bir şeyse zaten o kişi kendini düzeltmedikçe rehindir demektir; nefs ve şeytanın rehinesi. Daha da ötesi, cehennemin rehinesi oluverir Allah muhafaza…
Rabbimiz Tekasur suresinin son ayetinde “O gün her nimetten sorulacaksınız.” buyurmaktadır. Her nimet; ne demek! Rivayet edilir ki Hz. Musa, Rabbi ile görüşmek için yola çıktığında, üzerinde hiç elbisesi olmayan ve kendisini kuma gömmüş olan bir adam görür. Adam ona “Ey Musa! Rabbine benim halimden sor.” Der. Hz. Musa, dönüş yolunda bu adama uğrar ve “Rabbim, haline şükretmeni istiyor.” Buyurur. Adam, “Benim üstümde elbise bile yok ki toprakla örtmüşüm üzerimi. Neden ve neye şükredeyim ki?” der demez şiddetli bir rüzgâr eser ve adamın üzerindeki toprağı da siler süpürür. Evet, o adam sahip olduğu o nimete şükretseydi, özgür olacaktı. Ancak şükretmediği gibi nankörlük de etti ve rehin olarak kaldı.
Bakınız mesela akika kurbanı kesilmeyen çocuk da Allah'ın elinde rehindir. Çünkü o nimetin borcu ödenmemiştir. Aslında çocuğun rehin olduğu belirtilse de asıl rehin olan anne-babadır. Küçücük çocuğun zaten hiçbir şeyden haberi yoktur. Hastalansa unutur, ölse zaten direkt olarak cennete girer. Ancak anne-baba? Sahip olduklarına şükretmedikleri için, o çocuğun başına gelen her şeyden, ilk ve en çok onlar üzülürler. Yani, Hakk'a olan borçlarını ödemedikleri için, kazandıkları bu nimetten dolayı hüzne rehin olurlar.
Değil mi ki, ahiret gününde cehenneme girecek olan ilk üç sınıf insan; âlimler, şehidler ve zenginlerdir? Ancak hepsi değil; borcunu ödemeyenler, yani kazandıklarını din yolunda kullanmayanlar. Demek ki bunlar, ebediyen rehindirler. Yazdıklarımız, bu ayet-i kerimenin yalnızca bir yönü tabii ki, din ve şükür yönü… Başka belki bin bir vechi vardır.
Rabbim bahşettiği her nimeti, her azayı, her duyguyu kendi dininde kullanmamızı nasip etsin ve böylelikle bizi rehin olmaktan kurtarsın.
Yine Rabbim, dinin emirlerine sımsıkı sarılıp adeta yapışmakla, bizi dünyevî her türlü rehinelikten muhafaza buyursun. Âmîn…