Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) Anemon Öğrenci Topluluğu tarafından “Vahiy ve Sanat” konulu konferansta konuşan Yazar Metin Önal Mengüsoğlu, Kur’an’ın her ayetinin insanı hayrete düşüren birer sanat mucizesi olduğunu vurguladı.
Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) Anemon Öğrenci Topluluğu tarafından “Vahiy ve Sanat” temalı bir konferans düzenlendi. Sabahattin Zaim konferans salonunda düzenlenen konferansa akademisyen ve öğrenciler yoğun ilgi gösterdi.
Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda Anemon Öğrenci Topluluğu danışmanı Yusuf Aydın açılış konuşması yaptı.
Daha sonra bir konuşma yapan Yazar Mengüsoğlu, Türkçe de ‘Fen’ kelimesiyle sanattan çok kullanıldığını, yeni zamanda Batı’dan yapılan tercümelerle sanat kelimesinin Türkçe’ye girdiğini belirterek, Vahiy ile sanatın sadece ilahi olana mahsus olmadığını İblisin de insanlara kötülüğü vah yettiğini ve iblisin dostlarının da sanat icra ettiğini söyledi.
Mengüsoğlu, “Faaliyet bütün aktivitelerin genel adıdır. Yalnızca insana ait olan faaliyetin adı ameldir. Sanatta incelik taşıyan bir ameldir. İlahi hitapta Hz Nuh'un gemi yapması sanat kökünden gelen bir kavramdır. Kur’an Allah’ın sanatıdır. Her ayeti insanı hayrete düşüren birer sanat mucizesidir. Kozadan çıkan tırtılın kelebeğe dönüşmesi onu yaratanın kusursuz bir sanatçı olduğunu gösteriyor. İnsanların göz retinası biriciktir. Demek ki bizim yaratıcımız eşsiz bir sanatkâr. Cenabı Allah’ın mükemmel bir sanatkâr olduğunu farklı örneklerle anlatmanın anlamı yoktur. Hiçbir model yokken insanı yaratan Allah'ın her yarattığı biriciktir. Sanat eseri de biricik olmalıdır. Allah bu sanattan insana da bağış etmiştir. Zira insan kendi davranışının yaratıcısıdır. Allah’a mahsus olan yaratma ile insana bahşedilen yaratıcılık ayrı şeylerdir. Âdemoğlunun yaptığı yaratma eylemi bir modele bağlı olandır. Bu modelde Allah’ın yarattığıdır. Allah insanlara kendi ruhundan üflerken bir yaratma kabiliyeti de yüklemiştir.” ifadelerini kullandı.
Hz Muhammed’in insanlarla olan ilişkilerinin de bir sanat eseri gibi olduğunu belirten Mengüsoğlu, “İnsanların yaptığı sanat eserlere bakınca doyamıyoruz. Bu sanat eserlerini yapan insanlar genlerine yerleştirilen yaratıcı gücü eyleme dönüştürmüşlerdir. İnsan muhatabına davranırken de sanatkârdır. Resulullah bu konuda büyük bir sanatkârdı. Elbette Resulullah’ın naif davranışları onun iyi bir sanatkâr olduğunun göstergesidir. Tutum ve davranışlar da sanat eseri olabilir. Piramitler insanı hayran bırakıyor ama Allah’ın düşmanının mezarıdır. İnsanoğlunun sanat üretmesi vahiyden sanat çıkarmasıdır.” dedi.
“Maksadı ulvi olan sanat bize ait olan sanattır.” diyen Mengüsoğlu, “Sanat insanı, bizzat kendisi rozet olan insandır. Sanat insanı seçkin olur. Sanatta 2’ye ayrılır. Sanatta bir faaliyet, aynı zamanda bir ameldir. Maksadı ulvi olan sanat bize ait olan sanattır. Bizim tercih etmemiz gereken sanat ulvi olanın hesabını yapan sanat olmalıdır. İnsan kendi eserini yaratırken özenli bir eser ortaya koymalıdır. Sakarca ortaya çıkan amel yâda ibadet makbul değildir. Alışıldığı için değil bilinçli bir şekilde yapılmalıdır. Sanatın taklide tahammülü yoktur. Bundan ötürü sanat biriciktir.” şeklinde konuştu.
Konferans soru-cevap kısmı ile plaket takdiminin ardından son buldu. (Ayetullah Tarhan-İLKHA)