"Hiçbir fitne ortamı bizi yolumuzdan döndüremeyecektir" (YENİLENDİ)

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, çözüm sürecine ilişkin, "Vatandaşlarımız huzur ortamının getirisini hissetmeye başladılar. Bunu kalıcı hale dönüştürdüğümüz zaman Allah'ın izniyle bu bölgenin önünü hiçbir güç alamayacaktır, hiçbir fitne orta

ŞANLIURFA - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, çözüm sürecine ilişkin, "Vatandaşlarımız huzur ortamının getirisini hissetmeye başladılar. Bunu kalıcı hale dönüştürdüğümüz zaman Allah'ın izniyle bu bölgenin önünü hiçbir güç alamayacaktır, hiçbir fitne ortamı bizi yolumuzdan döndüremeyecektir" dedi.

 

Çelik, partisinin Şanlıurfa il teşkilatı tarafından bir otelde düzenlenen "Kent Ekonomileri Forumu"nda yaptığı konuşmada, gerçekleştirilen çalışmayla şehirlerin tomografisinin çekildiğini ve geleceğe hazırlık noktasında tespit edilen konuların da hükümetlerin ve partilerinin programlarında yer alacağını söyledi.

 

Şanlıurfa'nın inanç, turizm, tarım ve tarih açısından önemli bir şehir olduğunu aktaran Çelik, kentin, Türkiye'nin 2023 hedefini gerçekleştirmesinde "temel dinamik" olacağını belirtti.

 

Çelik, Şanlıurfa'nın geçmişte potansiyelinini iyi değerlendirilmediğini savunarak, son 10 yılda ise basamakları hızla çıktığını ve 14 milyar liralık bir yatırımın hayata geçirildiğini söyledi.

 

Şanlıurfa'nın bir "hazine" ve Ortadoğu'ya da açılan bir kapı olduğunu vurgulayan Çelik, şunları kaydetti:

 

"Ortadoğu'da yaşanan huzursuzluklar bugün itibarıyla yaşanıyor ancak 'bu devam edecek' şeklindeki bir yaklaşımla geleceği iyi planlayamayız. Kısa sürede bu huzursuzlukların sona ereceği düşüncesiyle mutlak suretle hazırlıklı olmamız gerekiyor. Ortadoğu'da huzur tesis olduğunda eğer hiçbir hazırlığınız yoksa yine zaman kaybına vesile olacak. O halde geleceğe hazırlıkları bugünden yapmamız gerekiyor. Huzur ortamı oluşunca bu hazırlıklarımızı hemen dünyaya ve Ortadoğu'ya aktaracak potansiyellerimizi harekete geçirmemiz gerekiyor."

 

Çözüm süreci

Konuşmasında çözüm sürecine de değinen Çelik, terör ve bölgede yaşanan olumsuzlukların son bulduğunu ancak bunun çözülmemesi için gayret içerisinde olanların bulunduğunu ileri sürdü. Şanlıurfa'nın bu konudaki duruşunu bütün Türkiye'nin bildiğini aktaran Çelik, şöyle devam etti:

 

Şanlıurfa'da huzur var

"Şanlıurfa'da huzur var, komşu ilimizdeki huzursuzluğu seyredelim' demek lüksüne sahip değiliz. Bu konuda da iller arasında dayanışma içerisinde olmamız gerekiyor. Bazen milletvekilleri ve siyasi parti temsilcileriyle bir araya geliyorum ve bunu da yoğunlaştırmamız gerekiyor. Sivil toplum kuruluşları olarak bunu yoğunlaştırmamız gerekiyor. Dayanışma içerisinde oluşan olumlu iklimin bereketini 5-6 ay içerisinde görmeye başladık. Vatandaşlarımız huzur ortamının getirisini hissetmeye başladılar. Bunu kalıcı hale dönüştürdüğümüz zaman Allah'ın izniyle bu bölgenin önünü hiçbir güç alamayacaktır, hiçbir fitne ortamı bizi yolumuzdan döndüremeyecektir."

 

"Türkiye ekonomideki ve siyasetteki bu değişim adımlarını kalıcı dönüşüm süreçlerine döndürecektir"

Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini, 2010 yılındaki anayasa referandumuyla eski Türkiye'nin vesayet düzeneklerinin önemli bir kısmını geride bıraktığını ifade eden Kurtulmuş, "Şimdi önümüzde 2013 -2023 dönemi yani 10 yıllık bir süre var bu 10 yıllık sürede Türkiye ekonomideki ve siyasetteki bu değişim adımlarını kalıcı dönüşüm süreçlerine döndürecektir. Yani ekonomide makro başarılardan mikro başarılara dönüceğiz. Değerli kardeşlerim dünyadaki büyük ekonomik gelişmelere baktığımız zaman ve bütün siyasal gelişmelere baktığımız zaman bir şey çok önemli görünüyor, ekonomi ve siyaset birbirinden bağımsız iki alan değildir. Siyasi reformlarla ekonomik reformlar Türkiye tarihinde de böyledir. Türkiye'nin ileri gittiği tarihlerinde siyasi ve ekonomi reformlar birlikte yapılmıştır. Menderes zamanında, Özal zamanında, Erbakan zamanında ve Ak Parti döneminde ne zaman ekonomik başarılar ortaya çıktıysa bakıyorsunuz siyasi reformlarda arkasından geliyor" dedi.

 

Yeni bir Türkiye'yi inşa etmek iç barışı sağlamakla olur

Türkiye'de hala bölgeler arası büyük bir dengesizliğin var olduğunu belirten Kurtulmuş, bu bölgeler arasındaki dengesizliğin ortadan kaldırılabilmesi için her ilin kendi ekonomik kalkınmasının öncülerini kendilerinin oluşturması gerektiğini vurgulayarak "Türkiye'nin ekonomik gücünün ileriye gidebilmesi için terör belasından kurtulması gerekiyor. Bu Türkiye'nin ayaklarına vurulmuş bir pranga değildir. Pranga hafif geliyor, Türkiye'nin ayaklarını 28 yıldır çukura doldurdular üzerine çimento ektiler üstüne de harç koydular kıpırdatamaz hale getirdiler. Yeni bir Türkiye'yi inşa etmek iç barışı sağlamakla olur. Kürt barışını, Alevi barışını, dindar insanların sistemle olan problemlerini, Gayri Müslim azınlıklarının problemini çözmüş gerçekten halkın hâkim olduğu bir sistemi kurmakla olur" dedi.

 

A Parti Şanlıurfa İl Başkanı Yusuf Eğilmez ise, Şanlıurfa ilinin öne çıkan getirilerinin tarım, turizm ve ucuz iş gücü ve bunun yanında bunların tespitlerinin bölgemizde uygulanması olduğunu vurgulayarak, uzun vadede bu potansiyellerin doğru bir şekilde değerlendirilmesinin ancak başarılı girişimcilerin sayesinde olacağını belirterek, "Amacımız kentimizi, ülkemizi siyasi istikrarın yanında ekonomik istikrarla desteklemek, taşları yerli yerince yerine oturtmak ve sorumluluğumuzu yerine getirmektir" ifadelerini kullandı.

 

Toplantıya, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, AK Parti Şanlıurfa milletvekilleri Kasım Gülpınar, Mahmut Kaçar ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı. (Osman Gülebak - İLKHA)

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Şanlıurfa Haberleri

Avukat Karadaş: "Kanun yapma sürecinde halkın manevi değerleri dikkate alınmalı"
Soluk borusuna süt kaçan bebek kurtarılamadı
İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Kırhan: "Hareketsiz yaşam diyabete ne oluyor"
Balıklıgöl’ün duvar ve su kanalı çöktü
Yapılan zamların ardından halk fakirleşiyor