VAN - Van'da yayın yapan Serhad FM "Hafta Ertesi" programında bu hafta Dicle Üniversitesindeki olaylar sonrası gündeme gelen bazı öğrenci gruplarının üniversitelerde hâkimiyet alanı oluşturma çabaları masaya yatırıldı.
Sunuculuğunu İLKHA Van Bölge Temsilcisi ve Van Olay Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fikret Özkan'ın yaptığı programa telefonla bağlanan YYÜ Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal ve DÜ Genel Sekreteri Prof. Dr. Sabri Eyigün, herhangi bir grubun hâkimiyet kurma çalışmalarına daha önce izin vermediklerini bundan sonra da izin vermeyeceklerini açıkladı.
"Sağduyu açıklamaları olayların büyümesini önledi"
Dicle üniversitesinde yaşanan olayları hatırlatan Prof. Dr. Sabri Eyigün, DÜ'nün huzurlu ve sakin bir üniversite olduğunu belirterek, "Dicle üniversitesi olarak yılda 200'ün üzerinde sosyal kültürel ve bilimsel sanatsal etkinliklerimiz var. Bu etkinliklerimizin bir kısmını da 120 'ye yakın kulübümüz var, kulüplerimiz kendileri yapıyorlar. Bazıları da çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla ortak yapıyorlar. Geçtiğimiz Kutlu Doğum haftasında bir kulübümüz (Bilge Gençlik Kulübü) bir etkinlik yapmak için rektörlüğe başvuruda bulundu. Biz de izin verdik. Afişler asıldı. Bu kulübümüzün üyeleri bir kantinde kendi etkinlikleriyle ilgili bir afiş asarken karşı gruptan (DÜÖ-DER) birkaç kişi 'Bunu asamazsınız' demişler. Daha sonra karşılıklı tartışma biraz daha alevlendi. Bu alevlenmede sosyal medyanın çok olumsuz bir etkisi oldu. Bir anda satırlardan, bıçaklardan söz edilmeye başlandı. Bunları duyunca Diyarbakır'daki halk da galeyana geldi. Öğrenciler de galeyana geldi. Bizler de çok endişelendik. Daha sonra olaylar anlaşılınca, hem üniversitemizin sağduyusu hem her iki öğrenci grubunun şehirdeki bağlantılarının sağduyulu açıklamaları olayların büyümesini önledi" dedi.
"Baskı ve şiddetle bir yere gelinmez"
Hiç kimsenin baskı ve şiddetle bir yere gelemeyeceğini aktaran Eyigün, "Eğer düşünce bazında bir insanın fikrini değiştirmek istiyorsanız, bunun yolu ikna etmek, anlamak ve anlatmaktır. Hiçbir siyasal parti, hiçbir ideoloji ikna eden konuşma dışında kendi düşüncesini kendi ideolojisini başkasına kabul ettiremez. Gençlerimiz de bunu zaman içinde anlayacaklardır. Diyarbakır'da buna zemin hazırlamak için elimizden geleni yapıyoruz. Biz üniversite olarak hiçbir grubun üniversiteye hâkim olmasını rektörlük olarak izin vermek istemiyoruz. Bu üniversitede tüm öğrencilerindir" şeklinde konuştu.
YYÜ Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal da, Yüzüncü Yıl Öğrenci Derneği (YÖDER) adlı öğrenci grubunun geçmişte "Mediko" denilen yeri adeta sahiplendiğini hatırlatarak, söz konusu derneğin kendileri için bir muhtarlar derneğine eş olduğunu, dolayısıyla kendilerine yer tahsis etme gibi bir durumun söz konusu olmayacağını bildirdi.
"Bu üniversite herkesin üniversitesi"
Üniversitenin adını taşımalarının kendileri için bir anlam ifade etmediğini söyleyen Battal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Zaten biz o isim hakkıyla ilgili girişimlerde bulunduk. Ama doğru kurumsal bir ilişki kurumsal bir durum sergilemek durumundayız. Geçtiğimiz günlerde yanlış adım atılmak istendi. Bizim burada olan olaylar kesinlikle bir olay sayılmaz. Bunlar demokratik bir istek sonucu ortaya çıktılar. Bunu diğer üniversitelerle olan olaylarla hiç mukayese etmiyoruz. Biz onlarla yüz yüze konuşuruz. Sosyal medyadan da konuştuk. Nitekim bu süreçte de çocuklarımıza bir bilgilendirme notu dağıttık. Dedik ki, sizler bizim çocuklarımızsınız. Sizin zarar görmeniz bizi üzer. Sakın yanlış şekilde adım atmayın. Elbette ki demokratik haklarınıza bir şey demiyoruz. Bu noktada herhangi bir engelleme veya bir kısıtlama da getirmiyoruz ama yanlış adım atar, devlet malına zarar, bir yeri işgal etme gibi bir durum olursa üzülürüz. Mecburen disiplin işlemleri yapılır, ama sağduyu sayesinde şu an bir sıkıntı yok. O bahsedilen kafeterya (Mediko) olduğu dönemler, benden önceki dönemlerdi. Böyle bir durum olmuştu. Böyle bir duruma artık biz asla taviz vermeyiz. Hiçbir başka öğrencime ben asla ve kata ne tartaklattırırım ne de mağdur duruma düşürürüm. Orada geçmişte olan bir durum bize yansımıştı, o davranışların tekrarlanmaması için elimizden geleni yaparız. Bu üniversite herkesin üniversitesi herkesin burada huzur ve güven içerisinde olması gerekiyor" (Fırat Arslan-İLKHA)