Bugün sizlere Stoa felsefesinin mensuplarından biri olan Seneca’nın hikmet kokan sözlerini paylaşmak istedim. Zira Rasulullah (sav) efendimiz “Bilgi, hikmet müminin yitik malıdır. Onu nerede bulursa alır. Bilgiye en layık olan kimse de mümindir." (Tirmizi, İlim, 19) buyurmuştur.
İyi ölmeyi bilmeyen kötü yaşar.
Her günü bir hayatmış gibi yaşama çabasındayım.
Ölüm korkusundan kurtulursak hayatta keder kalmaz.
Ölümün seni nerede beklediğini bilemezsin, dolayısıyla ona her yerde hazır ol.
Hayatını uzatmak hakkında çok düşünen kişi huzurlu bir hayat süremez.
İnsanlar ne kadar mertçe yaşadıklarını değil ne kadar uzun yaşadıklarını umursuyorlar, ne var ki mertçe yaşamak herkesin elindeyken uzun yaşamak kimsenin elinde değildir.
Ölüme bakışımızda yanılıyoruz, ölümün çoğu geçti bile. Arkamızda kalan yıllar ölümün ellerindedir. Gündelik öldüğünü kim fark ediyor?
Öleceksin, hasta olduğun için değil hayatta olduğun için; tedavi olsan bile aynı son seni bekliyor; iyileştiğinde ölümden değil kaçmakta olduğun hastalıktan iyileşeceksin.
Çok az ömrümüz olduğundan değil, çoğunu israf ettiğimizden. Hayat yeterince uzundur.
İki unsurun kökü kesinlikle kazınmalıdır- gelecekteki acıdan korku ve geçmişteki acının hatırlanması; çünkü sonraki artık beni ilgilendirmez ve önceki henüz beni ilgilendirmez.
Öfkenin sebebi zarar gördüğümüz yönündeki inancımızdır; dolayısıyla bu inanç hafife alınmamalıdır. Zarar açık ve belirgin olsa bile gerçeğin görüntüsüne bazı yanlış şeyler katılabildiği için öfkeyle köpürmemeliyiz. Her zaman biraz zaman geçmesine izin vermeliyiz ki zaman gerçeği ortaya çıkarır.
En iyi fikirler ortak mülktür. Bilge adam yaşaması gerektiği kadar yaşar, yaşayabildiği kadar değil.
Tüm gaddarlıklar zayıflığın göstergesidir.
Altın ateşle sınanır, güçlü adam ise zorlukla.
Aza sahip olan değil çoğa can atan fakirdir.
Kendini olabildiğince geri çek, seni daha iyi bir adam yapacaklarla dostluk kur. Senin geliştirebileceğin kişilere davetkar ol, insan öğretirken öğrendiği için süreç ortaktır. Telaş bir iş değil, aranan(kabahatli) zihnin huzursuzluğudur.
Tehlikelerin ortasında korkusuz, tutkularına aldanmamış, zorluk içinde mutlu, fırtınanın içinde huzurlu… bir adam görürsen bir hürmet duygusu kaplamaz mı seni? Bu kalite, içinde yaşadığı bedene benzetmek için fazla mükemmel, fazla ulvi demez misin? O adama ilahi bir kudret inmiştir.
Lütfen hatırla köle dediğin seninle aynı kaynaktan geldi, aynı gökyüzünün altındaydı ve nefes almada, yaşamada, ölmede seninle aynı koşullarda. Onun içinde özgür doğmuş bir adam görebileceğim gibi o da senin içinde bir köle görebilir.
Kendinden zayıflara kendinden güçlüler tarafından davranılmak istediğin gibi davran.
Tüm sanat doğanın taklididir.
Planlarımız hedefi olmadığı için suya düşer. Bir adam hangi limana seyahat ettiğini bilmiyorsa hiçbir rüzgar doğru değildir.
Sarhoşluk gönüllü delilikten başka bir şey değildir.
Biz deliyiz, sadece bireysel olarak değil toplum olarak. İnsan öldürmeyi ve bireysel cinayeti engelliyoruz, ancak ya savaş ve bütün birer halkları katletme suçu?
Öz güvenimiz zorluğun sonucu değildir, zorluk öz güvensizliğin sonucudur.
Birisi sana sinirliyse bunda faydalanmayı dene. Tek tarafa yüklenmiş bir çekişme yere yıkılır. Kavga etmek için iki adam gereklidir.
Unutmazsan senin, affetmezsen onun canı acıyacaktır. Unutma, affetmek ve unutmak sadece iyi insanların intikamıdır.
Ey hayat, senin bu kadar önemli tutulman ölüm sayesindedir.
Unutma ki, birlikte olduğun insanın geçmişini kurcalamak, onunla kurmayı düşündüğün geleceği yok etmekten başka bir şeye yaramaz.
İnsanları tanımak için onları sınamaktan korkmayın; çünkü kaybedilmesi gerekenler, en önce kaybedilmelidirler.
Gençliğinde bilgi ağacını dikmeyen, yaşlılığında rahatlayacağı bir gölge bulamaz.
Hafif acılar konuşabilir ama, derin acılar dilsizdir.
ÖLÜM HER ŞEYİ EŞİT KILAR.