Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ilk kez Suriye savaşına müdahil olduklarını doğruladı ve "Biz safımızı belirledik, sonuçlarına katlanmaya da hazırız" dedi.
Suriye'nin güneyinde Lübnan'ı Humus'a bağlayan yol üzerindeki Kuseyr kasabası, hem muhalifler hem de rejim için hayati öneme sahip ve çatışmaların odağı burası. Hizbullah'ın da savaşa katılmasıyla Kuseyr'e son 1 haftanın en ağır bombardımanı yapıldı.
Geçen hafta suriye ordusunun yoğun operasyonlarına kadar silahlı isyancıların kontrolünde olan Kuseyr'de Esad'a bağlı birlikler önemli kazanımlar elde etmiş durumda. Kuseyr, Hizbullah'ın Suriye'deki iç savaşta üstlendiği rolün en somut olarak görüldüğü yer. Hizbullah lideri Hasan Nasrallah da örgütün Suriye iç savaşına müdahil olduğunu ilk kez doğruladı. Seçtikleri tarafı da net bir şekilde koydu ortaya.
Nasrallah, İsrail'in Lübnan'ın güneyinden çekilmesinin 13'üncü yıl dönümü kutlamalarında, mensuplarını Lübnan'da herhangi bir çatışma ortamı oluşturmama konusunda uyararak, " Suriye'de savaşalım, Lübnan'ı ise çatışmalardan uzak tutalım" diye konuştu.
"Suriye'deki radikal gruplara karşı, binlerce mensubumuzu, bölgeye savaşmak için göndermeye hazırız" diyen Nasrallah, şöyle devam etti:
"Temmuz 2006'da İsrail'e karşı yapılan savaşın ilk günlerinde size vadettiğim gibi, şimdi de size zafer vadediyorum. Herkes yeni bir aşamadan söz ediyor. Direnişin, Hizbullah'ın, Lübnan'ın korunması, sağlama alınması. Biz, bu savaşa gireceğiz ve kazanacağız."
Nasrallah, elinde, Hizbullah mensubu birçok ailenin, oğullarını Suriye'ye göndermek için izin istediği mektuplar bulunduğunu dile getirerek, "Cihat ilan etmemize gerek yok, Suriye'deki savaşa on binlerce insanı göndermek için iki kelimemiz yeter. İsrail ve Amerika tarafında olanlardan olmayacağız" ifadesini kullandı.
Siyaset ve medya anlamında şimşekleri üzerine çektiklerini vurgulayan Nasrallah, uluslararası terör örgütü listesinde yer almalarının kendileri için hiçbir önem taşımadığına değinerek, "O listeleri katlar, suyla içerim" dedi.
Hasan Nasrallah, Suriye'de devam eden çatışmalarda kazanan tarafın kendileri olmaması halinde İsrail'in Lübnan'a gireceğini ileri sürerek, "Suriye düşerse, Kudüs'ü de kaybederiz. Bu nedenle, Suriye'de yaşanan olaylara seyirci kalıp, sırt çeviremezdik" diye konuştu.
t24