HÜDA PAR Genel Merkezi tarafından yapılan dış gündem değerlendirmesinde, Danimarka’da mültecilere yönelik yapılan karantina adası ve ABD’nin Suriye’den çekilme iddiaları ele alındı.
Danimarka’da mültecilerin, 7 hektarlık ıssız Lindholm Adası'nda kurulacak geri gönderme merkezinde toplanmasını öngören yasa tasarısının kınandığı değerlendirmede, bu kararın insanlık adına utanç verici olduğu ifade edildi.
ABD’nin Suriye’den çekilme iddiasının da değerlendirildiği açıklamada, “yapılan görüşmeler ve bölge ziyaretleri neticesinde ABD’nin çekildiği alanlarda başka müttefiklerini finansal ve askeri açıdan destekleyeceği ihtimali doğmuştur” ifadelerine yer verildi.
Danimarka’da mültecilere yönelik karantina adası yasa tasarının şiddetle kınandığı açıklamada, “Danimarka’da mültecilerin, 7 hektarlık ıssız Lindholm Adası'nda kurulacak geri gönderme merkezinde toplanmasını öngören yasa tasarısı kabul edildi. Danimarka güvenlik güçlerinin mültecilerin değerli eşyalarına el koyduğu, Yunanistan polisinin mültecilerin üzerindeki kıyafetlerine dahi el koyarak 3 kişinin donmasına sebebiyet verdiği, Avrupa’da mültecilerin evlerinin teşhir edildiği, öğrencilerin baskı gördüğü, mültecilere karşı işlenen suçlarda hukukun mülteciler aleyhine işletildiği vakıaları henüz canlıyken, Danimarka’da alınan karantina adası projesi isimli insanlık adına utanç verici karar bizi şaşırtmamıştır. İnsan hakları, demokrasi ve medeniyetin beşiği olarak lanse edilen Batı, daima kendi ülke ve halkının refahı için diğer coğrafyalarda kaos ve sömürge politikaları yürütmüş, insan haklarını yalnızca kendi vatandaşları için tanıdıklarını bir kez daha göstermiştir. Bu anlamda Danimarka’da alınan bu kararı şiddetle kınıyor, Müslüman halkların bir an önce barış ve esenliğe kavuşmasını temenni ediyoruz.” denildi.
“ABD’nin Suriye’den çekilme kararına ihtiyatla yaklaşılması gerekir”
Suriye’de siyasi bir çözümün sağlanması için ABD’nin bölgeden çekilmesinin önemli bir adım olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “ABD, DAEŞ’in yenildiği gerekçesiyle Suriye’den çekileceğini açıkladı. Suriye’de siyasi çözümün sağlanması için ABD’nin bölgeden çekilmesi önemli bir adım olsa da özellikle Afganistan ve Irak pratiğine bakıldığında bu karara ihtiyatla yaklaşılması gerektiği ortadadır. Obama döneminde de Afganistan’dan çekilme kararı alan ABD, Pentagon-Beyaz Saray arasında yaşanan siyasi kriz sonucunda askeri varlığını daha da arttırmıştır. Finansal maliyetler; YPG’ye karşı olası bir operasyon sırasında NATO ülkesi Türkiye ile ABD güçlerinin çatışma ihtimali; Türkiye, İran ve Rusya’nın siyasi çözüm sürecinde aktif rol alması, ABD’yi Suriye’de farklı bir stratejiye yöneltmektedir. Yapılan görüşmeler ve bölge ziyaretleri neticesinde ABD’nin çekildiği alanlarda başka müttefiklerini finansal ve askeri açıdan destekleyeceği ihtimalini doğurmuştur.” ifadelerine yer verildi.
“ABD’nin çekilme açıklamasıyla birlikte Fransa bölgede aktif güç olmaya çalışmaktadır”
Bu kararın Türkiye ile İran arasındaki siyasi ve ticari iş birliğinin geliştirilmesi, bölgesel açıdan olumlu sonuçlar doğuracağının altı çizilen açıklamada, “ABD’nin çekilme açıklamasıyla birlikte Fransa bölgede aktif güç olmaya çalışmaktadır. ABD’nin bölgeden çekilme süreci Türkiye, İran gibi Suriye sorununda aktif rol oynayan ülkeler tarafından avantaja çevrilerek siyasi çözüm sürecine ivme kazandırılmalıdır. Bu kapsamda İran Cumhurbaşkanı Ruhani’nin Türkiye ziyareti önemlidir. Aynı zamanda iki ülke arasındaki siyasi ve ticari iş birliğinin geliştirilmesi bölgesel açıdan olumlu sonuçlar doğuracaktır. HÜDA PAR olarak, Suriye iç savaşının başlangıcından bu yana siyasi çözüm yolunun özellikle iki ülkenin iş birliğinden geçtiğini dile getirdik, gelinen süreçte bu yönde atılan adımlar hızlandırılmalıdır.” değerlendirilmesinde bulunuldu.
“HÜDA PAR olarak siyasi çözümün esas alınması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz”
Türkiye, Rusya ve İran’ın Cenevre’de bir araya gelerek yeni bir anayasanın yazımı konusunda önemli bir aşamaya geldiğini ve bu atılan adımların umut vaat edici olduğu ifade edilen açıklamada, “Suriye’de siyasi çözümün sağlanması için Cenevre’de bir araya gelen Türkiye, Rusya ve İran yeni bir anayasanın yazımı konusunda önemli bir aşamaya gelmişlerdir. Atılan adımlar umut vaat edici olup, bunu Suriye’de kalıcı ateşkes, siyasi tutukluların serbest bırakılması, silahların bırakılması, tüm tarafların dâhil edildiği yeni bir anayasa oluşturulması, Suriye’nin yeniden inşası ve mültecilerin dönüşünün sağlanması izlemelidir. Suriye iç savaşı, emperyalistlerin dahliyle bir medeniyetin yok ediliş sürecini ibret verici şekliyle önümüze koymuştur. HÜDA PAR olarak bu savaş ve yaşanan bütün iç ihtilaflarda siyasi çözümün esas alınması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor ve bölge ülkelerinin iç meselelerini emperyalist güçlere havale etmeden kendi aralarında çözüme kavuşturmaları için gerekli hassasiyetlerin gösterilmesi gerektiğini bir kez daha yineliyoruz.” görüşleri dile getirildi.
İLKHA