2014 Yerel seçimleri birçok açıdan tarihi öneme sahipti.
Kutuplaşmanın bu derece belirginleştiği bir başka seçim döneminin yaşanmadığı konusunda birçok kişi hemfikirdir sanırım. “Ben kazanayım”dan çok “falan parti kazanmasın” düşüncesinin öne çıktığı başka bir seçim var mıdır acaba?
Kerhen verilen oylar, birilerinin oyununu bozmak niyetiyle verilen oylar…
Bu yüzden 2014 seçimlerini değerlendirirken istatistikten çok sosyoloji ve psikolojinin devreye girmesi gerekir. İstatistik değerlerle neyin ne olduğunu kesinlikle anlayamazsınız.
2014 seçimleri HÜDA PAR’ın ilk girdiği seçimdi.
Hiçbir sermaye ve güç grubuna dayanmadan kıt imkânlarla kısa bir süre içinde teşkilatlanma tamamlanarak seçime girilmesi başlı başına değerlendirilmesi gereken bir olaydır.
Evet, HÜDA PAR henüz bir yıllık bir partidir.
Bir yıl içerisinde seçime hazırlanmış, koordinasyon ile seçim çalışmalarına girmiş ve başarılı bir seçim öncesi dönem geçirmiştir.
Alınan oy oranlarından yola çıkıp değerlendirme yapmak tabloyu tam olarak okumamaktır.
Sürece kısaca bir daha bakalım.
HÜDA PAR, seçime girecek adayları belirledikten sonra ekipler oluşturarak seçim çalışmaları yapmış, her eve ulaşmaya gayret etmiş “inanç, kimlik, hizmet”in birbirinden ayrılamayacağını yüksek sesle ilan etmiştir.
Her yerde “derin devlet” ile “derin Pkk’nin saldırılarına maruz kalmıştır.
Daha seçim çalışmalarının ilk günlerinde Batman’da çok ayaklı bir provakasyonla karşı karşıya kalmış, seçim çalışmalarını yürütecek elemanı bu provakasyon sonucunda tutuklanmıştır.
Bu bir tehditti; ama HÜDA PAR, çıktığı yolda kararlığından bir şey kaybetmeyerek ilerlemeye devam etmiştir.
Seçim lokalleri ve parti temsilciliklerine yönelik yüzlerce saldırı yapılmış, insanlar tehdit edilmiştir.
Bunların yanı sıra, kime hizmet ettikleri belli olmayan devlet birimleri tarafından parti temsilcilikleri ve partinin düzenlediği etkinlikler gizli cihazlarla dinleme ve izlemeye alınmış, bazen hissettirerek taciz etme yoluna gidilmiştir.
Seçime günler kala bazı adayların adaylığı iptal edilmiş, itirazlar üzerine iptal kararı düzeltilmiş; ama “istediğimiz zaman bir yolla size engel olabiliriz” intibaı da verilmiştir.
Son birkaç günde iletişim imkânları da kullanılarak halkın tercihlerine mevcut ülke şartları öne sürülerek ipotek konulmuş ve halk bir yerlere zorla kanalize edilmeye çalışılmıştır.
Ve bu şartlar altında seçime girildi.
HÜDA PAR, alınan oylar bir tarafa iyi bir seçim çalışması yürüttü.
Başka şartlarda ulaşma imkanı bulunamayan birçok yer ve kişiye ulaşıldı ve “dava” anlatıldı.
HÜDA PAR “bismillah” dedi ve siyasi alana ilkeleri ve söylemiyle girdi.
Geçici kazançlarla geçici hedeflere ulaşma amacıyla değil kalıcı olmak ve kalıcı işler yapmak için “bismillah” dedi.
“Bismillah” elbette her hayrın başıdır ve HÜDA PAR da “hayır elde etmek” ve toplumu hayra teşvik etmek” için bu yola girdi.
Bu çalışma sürecinde yapılanların buza yazılan yazı değil, kayalara bırakılan iz olduğunu herkes bilsin.
Kazanç olan çalışmadır, sonuç lütuftur ve onun yer ve zamanını sadece Rabbimiz bilir.