Deprem sonrası yapılan çalışmalarda yanlışlıklar yapıldığını, halkın resmî kurumlar arasında koşturulduğunu ve kira yardımının mağdur olan vatandaşların bir kısmına verilmediğini dile getiren Kavaklı, şu değerlendirmelerde bulundu:
Halen bazı mahallelerde yapımı devam eden kimi konutların ne şekilde yapıldığı tam olarak bilinmemektedir. Bununla birlikte yapıların metrekareleri halkı razı etmemiş, halka ait arsaların TOKİ tarafından alıkonulduğu iddia edilmiştir.
İnşa edilen binalarda şehrin yaşam şekli ve kültürü dikkate alınmalıydı. Toplu konutların yapıldığı bazı yerlerde okul, cami ve sosyal alanlar her nedense unutulmuştur.
Çarşı şeklinde olan iş yerleri, binaların altına yapılarak halkımızın ticari hakları kısıtlanmıştır. Halka ait iş yeri arsaları TOKİ'nin kullanımına sunularak binalar yaptırılmıştır.
Kurumlar arasında koordine sağlanamamış, ödenekler ve destekler vatandaşımıza adil ve sağlıklı ulaştırılmamıştır. İnşaatların yapımı firmaların çıkarlarına bırakılmış, yollar daraltılmış ve mahallelerin dokusu değiştirilmiştir. Orta hasarlı kavramı üretilerek binlerce konut ve iş yeri belirsizliğe terk edilmiştir.
Yıkımı için boşaltılan kimi binalar metruk bina halinde bırakılarak madde bağımlılarının adeta kullanımına terk edilmiştir.
Konut ve iş yerlerini deprem sigortası yaptıran vatandaşlara DASK tarafından ya gülünç rakamlar ödendiği ya da konutun farklı sebeplerle yıkıldığı gerekçe gösterilerek ödemeler yapılmadığını belirten Kavaklı, "Esnafa verilen kredi destek ödemelerinin ertelenmesine dair çağrılar dikkate alınmayarak Elazığlı esnaf zor durumda bırakılmıştır. Afetler kanunu yeniden düzenlenmeli ve halkın mağduriyetlerini giderecek şekilde hazırlanmalıdır. Bir yıl önce kaybettiğimiz depremde hayatını yitiren 41 kardeşimi rahmetle anıyorum. Yakınlarına bir kez daha taziyelerimi iletiyor, sabır niyaz ediyorum. Allah-u Teala böylesi afetlerden halkımızı muhafaza etsin, bu gibi günleri bir daha göstermesin." dedi.