HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, depremin ilk anından itibaren yaptığı çağrı üzerine oluşturulan HÜDA PAR heyetleri ve koordinasyon merkezleri, depremde hasar gören bölgelerde, vatandaşların acılarını paylaşmaya devam ediyor.
Yürütülen çalışmalar kapsamında Kahramanmaraş merkezli depremlerden en çok etkilenen illerden olan Hatay ve ilçelerinde çeşitli temaslarda bulunan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Eşin, Teşkilat Başkanı Yardımcısı Hasan Aşkın, HÜDA PAR Hatay İl Başkanı İsa Emre ve Hatay teşkilatından oluşan heyet, çadır kentlerde bulunan depremzedeleri ziyaret etti, şikâyet ve taleplerini dinledi, acılarına ortak oldu.
Bölgedeki izlenimleri aktaran HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Eşin, deprem bölgesinde vatandaşların eksikliklerini gidermek için çalışan STK'lara teşekkür etti.
Eşin, "Depremin ilk gününden itibaren Hatay'ın merkez başta olmak üzere deprem bölgesindeki çalışmalarımız, incelemelerimiz ve temaslarımız devam ediyor. İki gündür özellikle Hatay bölgesindeki köylere gittik. Malumunuz köyler pek gözönünde olmayan, basında yer verilmeyen bazen de kendi kaderiyle baş başa kalmış yerlerdir. Hatay merkeze bağlı köyleri gezdik. Köy muhtarlarıyla köy imamlarıyla oradaki halkla birebir temasa geçip onlara geçmiş olsun dileğinde bulunduk. Oradaki sorun ve sıkıntıları birebir görme imkanını bulduk. En azından şu an gözüken gıda noktasında sıkıntıların olmadığı, hatta bazı yerlerde gıda noktasında ihtiyaç fazlası olduğu fakat çadır, konteyner, lavabo ve banyo noktasında bazı sıkıntıların kısmen de olsa daha devam ettiği görülüyor. Şehirdeki birçok insan deprem sonrası köylerine sığınmışlar. Bu açıdan köyler iyi bir misyon icra ediyor. Köylerdeki insanlar birbirlerinin yardımına koşabiliyor. Birbirinin ihtiyacını karşılayabiliyor. Köyleri şehir merkezine göre daha iyi gördük." dedi.
"Yaralar yavaş yavaş sarılmaya devam ediliyor"
HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Eşin
Antakya merkezdeki temaslarına da değinen Eşin, "Antakya merkeze değinecek olursak enkazlar yavaş yavaş kaldırılıyor. Bazı yerler temizlenmiş olsa da binlerce binanın enkazı halen kaldırılmayı bekliyor. Çok hummalı bir çalışma gerekli. Enkaz olan yerlerde de adeta o bölgenin o mahallenin bir hayalet şehre dönüştüğünü gördük. Kısmen insanlar o ilk günün şokunu üzerlerinden atmışlar. Şunu da gördük ki gerçekten insanlar şükür ediyor. İnsanlarda bir isyan durumu söz konusu değil. Hatta insanlar kendini eleştirmeye kendileriyle bir muhasebe durumda olduklarını gördük. Tabi gerçekten acı ve felaket büyük. Yok olan aileler kocaman ailelerden geriye kalan bir iki çocuk bunu da gördük. Allah-u Teâlâ bir daha yaşatmasın. Bir daha böyle bir felaketi bizim coğrafyamıza ülkemize yaşatmasın. Gördüğümüz kadarıyla yaralar yavaş yavaş sarılmaya devam ediliyor. Elbette ki bu bir anda olacak bir iş değil. Çadırı olan konteynere geçmek istiyor. Haklı olarak farklı farklı ihtiyaçları sıralıyor. Allah-u Teâlâ'dan temennimiz umudumuz bu depremi, acıyı ve felaketi birlik beraberliğe dönüştürmesidir. Bundan halk, millet ve ümmet olarak maddi ve manevi yönden gereken dersi çıkarmamızdır." ifadelerini kullandı.
"Hayatın bir an önce normale kavuşmasını temenni ve umut ediyoruz"
Bütün halka geçmiş olsun dileklerinde bulunan Eşin, devamında şunları aktardı:
"Vefat edenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Şu anda hastanede ve yaralı olan kardeşlerimize de Allah'tan acil şifalar diliyorum. İnşallah Allah-u Teâlâ bir an önce birlik beraberlik içerisinde bütün kardeşlerimizin kalıcı evlere ulaşması ve bu acının (olmuş ile ölmüşe çare yoktur) en azından kalıcı konutlara girmesi ve hayatın bir an önce normale kavuşmasını temenni ve umut ediyoruz."
"Depremin ilk gününden itibaren derneklerin, vakıfların, cemaatlerin ve belediyelerin güzel çalışmalarını gördük"
Hayır kurumlarının çalışmalarını takdir eden Eşin, "Gerçekten de bizim halkımız kadirşinas, cömert ve yardımsever insanlar. Depremin ilk gününden itibaren Türkiye'nin ve İslam coğrafyasının her tarafından dernekler, vakıflar, cemaatler, belediyeler ve özel imkanlarıyla deprem bölgesine gelen insanları gördük. Şu an sahada elhamdülillah derneklerimiz, kurumlarımız çok güzel hayırlı işler yapıyor. Bu yardımların devam etmesi lazım. İlk etapta duygusal bir atmosfer yaşanıyor insanlar hepsi afet bölgelerine koşuyor fakat zamanla gözden ırak olunca gönülden de ırak oluyor. Özellikle kuru gıda noktasında ihtiyaç olan malzemelerin yardımının devam etmesi gerekir. Bu yardımlara her zaman ihtiyaç var. Bu bir haftalık değil belli bir süre devam edecektir. Dolayısıyla hayırsever insanlarımızdan imkan ve şartlarını zorlayarak belki yerine göre kendi rızıklarından kısarak bu bölgeye yardımlarını göndermeleri gerekir. Yoksa gerçekten de hep ihtiyaç fazlası malzeme olduğu zaman da israf ediliyor. Dolayısıyla var olan enerjimizi ve imkanlarımızı ihtiyaç olan maddeleri önceleyerek gönderirsek çok daha hayırlı bir iş yapmış olacağız." ifadelerine yer verdi. (İLKHA)