HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Ağrı'da düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Türkiye'deki göçmen sorunuyla ilgili bir soruya yanıt veren Yapıcıoğlu, sayıları milyonları bulan göçmenlerin, kamplarda tutulmasının veya mahallelere yaşamasının ülke ekonomisine yük getirdiği gibi bazı katkılarının da olduğunu söyledi.
Özellikle bazı iş kollarının, vatandaşlardan çalıştıracak kimseyi bulamamaktan şikâyetçi olduğunu söyleyen Yapıcıoğlu, belirli bir tahsil almış kişilerin, her işi yapmadığını veya verilen ücretin azlığından dolayı çalışmadığını ifade etti. Yapıcıoğlu, bu nedenle bazı alanlardaki boşluğu Suriyeli veya Afganların doldurduğu ve katkı sundukları konusunun sıkça dile getirildiğini söyledi.
"Ekonomik yük ne olursa olsun göçmenlere yardımcı olmak gibi sorumluluğumuz var"
Yapıcıoğlu, "Can ve mal güvenliğinin olmadığı, hatta insanların her türlü onurunun, namusunun çiğnenmesinin an meseli olduğu bir yerde insanların ülkelerini değiştirmesi çok tabii ve insanidir. Zor durumda bulunan insanlar, eğer gelip size sığınmışlarsa üstelik yüz yıl önce aranızdaki sınırları, onların da sizin de düşmanınız olan insanlar çizmişse sınırı her iki tarafta yaşayan insanlar birbirlerinin akrabası ise oradan gelen insanları kendi hallerine terk edemeyiz, kendi sorunlarıyla baş başa bırakamayız. Ekonomik yük ne olursa olsun onlara yardımcı olmak gibi sorumluluğumuz vardır diye düşünüyoruz." dedi.
"Suriye'deki mesele silahla, savaşla çözülebilecek bir mesele değil"
Türkiye'deki mültecilerin ülkelerine geri gidebilmesi için oradaki şartların müsait hale gelmesi gerektiğini söyleyen Yapıcıoğlu, "Suriye savaşının başladığı günden bu yana istikrarlı bir şekilde şunu söyledik; Suriye'deki mesele silahla, savaşla çözülebilecek bir mesele değil. Eninde sonunda taraflar bir masa etrafına oturacak, bu meseleyi siyasi müzakerelerle bir çözüme kavuşturacaklardır. Bu konuda komşu ülkelere, özellik rejim üzerinde etkili olan İran ve oradaki bir kısım muhalife sözü geçen Türkiye'ye çok büyük sorumluluk ve yük düşmektedir." ifadelerini kullandı.
Yapıcıoğlu, "Ne olursa olsun İslam beldelerinde çıkan sorunlar asla emperyalistilere havale edilmemelidir. Mutlaka İslam ülkeleri bunu kendi aralarında ve müzakere yoluyla konuşarak çözmelidir. Bu sorun çözüldükten sonra Suriye'den göç etmek zorunda kalan insanların dönüşü için de bir yol açılmış olacaktır." diye konuştu.
Erken seçim ve ittifak
Yapıcıoğlu, HÜDA PAR'ın herhangi bir partiyle ittifak yapıp yapmayacağı yönündeki bir soruya, "HÜDA PAR, eğer kendi ilkelerine uygun bir ittifak teklifi gelirse veya öyle bir ortam oluşursa bir ittifak içerisinde yer alabilir. Ancak şu an, şu veya bu partiye angaje olmuş değiliz." yanıtını verdi.
Erken seçim konusunun hatırlatılması üzerine Yapıcıoğlu, Meclis tarafından seçimlerin öne çekileceği yönünde bir karar alınabileceğini öngördüklerini; seçimin, zamanında veya erken yapılması halinde de seçime hazır olduklarını kaydetti.
"Kürt meselesinin çözümün noktasında bir samimiyet görmediğimiz için HDP'yle ortak bir şey yapamayız"
Bir gazetecinin, HÜDA PAR ile HDP'nin, Kürt meselesinin çözümü konusunda birlikte hareket edip edemeyeceğine yönelik sorusuna Yapıcıoğlu, şu yanıtı verdi:
Kürt meselesinin HDP ile çözülebileceğine ilişkin CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamasının hemen akabinde HDP eski Eş Genel Başkan Sezai Temelli'nin yapmış olduğu bir açıklama vardı. Sonra HDP cenahında bu açıklamaya tepki geldi. Açıklamanın partiyi bağlamadığını söylediler.
Çözüm için adres gösterilenlerin de bir anlamda çözümsüzlüğü dayattığı yönünde bir tespitimiz vardır. Bahsettiğiniz kesimin (HDP) gerçekten bu meselenin çözümünü samimi bir şekilde istediklerinden emin değiliz. Bize göre sorun, araçsallaştırılıyor. Bazı başka hedefler için sorun, bir araç olarak kullanılıyorsa o sorunun varlığı onlar için daha önemlidir. Bu nedenle bu sorunun çözümü noktasında bir samimiyet görmediğimiz için birlikte ortak bir şey yapacağımızdan da çok emin değiliz. Samimi bir şekilde, bu meselenin çözümü konusunda bir irade ortaya koyan herkesle sorunun çözümü için ortaya bir şeyler koymaya hazırız.
Milliyetçe ve ırkçı söylemlerdeki artış
Son dönemlerde milliyetçi ve ırkçı söylemlerde bir artışın olduğunun hatırlatılması üzerine Yapıcıoğlu, bunun önüne geçmek için en büyük sorumluluğun siyaset kurumuna, özellikle iktidara düştüğünü vurguladı.
Yapıcıoğlu, "Eğer siyasi dil yumuşamazsa, herkesin meşru dairede hareket etmesi gerektiği sık sık dile getirilmez ise ya da o dairenin dışını çıkanların üzerine gidilmezse, hesabı sorulmazsa korkarım ki bu ivme gittikçe daha fazla can yakacaktır." dedi.