HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, dış gündeme ilişkin yaptığı açıklamada, UNİCEF’in ‘Çocuk işçiliği’ raporu, Erdoğan-Biden görüşmesi ve Kanada’da Müslüman ailenin katledilmesi gibi gündemin öne çıkan konularını değerlendirdi.
UNİCEF’in ‘çocuk işçiliği’ raporu!
UNİCEF’in ‘çocuk işçiliği’ raporuna değinen Yapıcıoğlu, “ILO ve UNICEF’in ‘Çocuk İşçiliği: 2020 Küresel Tahminler, Eğilimler ve Önümüzdeki Yol’ başlıklı raporuna göre, Covid-19 salgınının etkisiyle dünya genelinde çocuk işçi sayısı 8,4 milyon artarak 160 milyona çıkmıştır. Söz konusu rapor, pandemi sebebiyle yoksulluğa sürüklenen ailelerde çocukların çalışmak zorunda kaldığını ya da zorla çalıştırıldığını da ortaya koymaktadır.” dedi.
“Çocuk işçiliğinin azaltılması için küresel çapta sosyal bir çalışma yapılması gerekir”
Çocukları çalışmak zorunda kalan yoksul ailelere yönelik ekonomik desteğin sağlanması gerektiğini ifade eden Yapıcıoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Pandemi döneminde artış gösteren küresel gelir eşitsizliği; çocukların eğitim, sağlık ve sosyal haklardan eşit şekilde yararlanmasının önüne geçerek küçük yaşta çalışmak zorunda kalmalarına neden olmuştur. Salgın sürecinde artan çocuk işçi sayısı, çocuk işçiliğinin azaltılması için küresel çapta sosyal bir çalışma yapılması gerekliliğini ortaya koymuştur. Bu doğrultuda çocukları çalışmak zorunda kalan yoksul ailelere ekonomik destek sağlanmalı, çocukların eğitim ve diğer masraflarının karşılanması için uluslararası bir fon oluşturulmalıdır.”
Erdoğan-Biden görüşmesi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden’ın, bugün NATO zirvesi sırasında yapacakları görüşmeye değinen Yapıcıoğlu, ABD’nin Türkiye’ye karşı hasmane tutum takınmasından ve yaptırım uygulamasından dolayı, ABD’den ‘iyi niyet’ beklemenin abes olduğunu söyledi.
ABD’nin bugüne kadar ‘müttefiklik’ söylemine rağmen Türkiye karşıtı politikalarının her gün daha fazla artığını belirten Yapıcıoğlu, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden’ın, bugün NATO zirvesi sırasında bir görüşme gerçekleştirecekleri açıklandı. Görüşme, Trump döneminde olduğu gibi kamuoyuna ABD-Türkiye ilişkileri için ‘yeni bir dönem’ söylemiyle servis edilmektedir. Oysa ABD’nin bugüne kadar ‘müttefiklik’ söylemine rağmen Türkiye karşıtı politikaları her gün daha da artmaktadır. Doğu Akdeniz, Libya, S-400 savunma sistemi, F-35 uçak projesi başta olmak üzere pek çok konuda Türkiye’ye karşı hasmane tutum takınan ve yaptırım uygulayan ABD’den ‘iyi niyet’ beklemek abestir.” dedi.
“Türkiye ABD’nin şantajlarına boyun eğmemelidir”
Türkiye’nin ABD’nin şantajlarına boyun eğilmemesi ve müttefiklik söylemine de itibar edilmemesi gerektiğini vurgulayan Yapıcıoğlu, “Bütün dünyayı ekonomik, askeri ve siyasi baskılarla hegemonyası altına almak isteyen ABD, Türkiye’nin kendisine tabi ve bağımlı kalmasını dayatmaktadır. ABD’nin şantajlarına boyun eğilmemeli, müttefiklik söylemine de itibar edilmemelidir. Ülkenin ve İslam dünyasının istikrarı için Türkiye, ABD’nin hegemonyasından bir an önce çıkmalıdır.” şeklinde konuştu.
Kanada’da Müslüman aile katledildi
Batılı ülke liderleri, siyasetlerinin bir parçası haline getirdikleri Müslümanlara yönelik kin ve nefret söyleminin acilen terk edilmesi gerektiğini ifade eden Yapıcıoğlu, “Kanada'nın Ontario eyaletine bağlı London kentinde 20 yaşındaki bir saldırgan, kullandığı minibüsü kaldırımda yürüyen Müslüman ailenin üzerine sürdü. İslam karşıtı terör saldırısında aynı aileden 1'i çocuk 4 kişi vefat etti, 1 çocuk da ağır yaralandı. Müslüman aileye karşı yapılan bu barbarca saldırı, kazaen olmuş bir saldırı değildir. İslam’a ve Müslümanlara karşı sistematik olarak sürdürülen kin ve nefret söyleminin bir sonucudur. Hatırlanacağı üzere 4 yıl önce yine Kanada’nın Quebec şehrinde camiye yapılan saldırıda da 6 Müslüman şehid edilmiş, 5 kişi de yaralanmıştı. Bu saldırılarda katledilen Müslümanlara bir kez daha Allah’tan rahmet diliyoruz. Bu vahşi saldırıyı lanetliyor, saldırganları ve sebep olanları kınıyoruz.” dedi.
“İslam dini ve Müslümanlar, Batı’nın bir parçası ve gerçeğidir”
İslam’ın değerlerine ve Müslümanlara karşı yapılan her türlü saldırıların suç sayılmasını vurgulayan Yapıcıoğlu, “Batılı ülke liderleri, siyasetlerinin bir parçası haline getirdikleri Müslümanlara yönelik kin ve nefret söylemini acilen terk etmelidir. İslam dini ve Müslümanlar, Batı’nın bir parçası ve gerçeğidir. Bu gerçek kabul edilmelidir. İslam’a ve değerlerine her türlü saldırı ve Müslümanlara yönelik ayrımcılık ve düşmanlık suç sayılmalı, benzer saldırıların bir daha yaşanmaması için her türlü önlem alınmalıdır.” şeklinde konuştu.