Memleket gezileri kapsamında Adana'da bulunan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, parti üye ve gönüllülerinin de katıldığı programa katıldı.
Merkez Yüreğir ilçesi Ramazanoğlu Konferans Salonunda düzenlenen program, Veysi Sonkaya’nın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Sinevizyon gösterimi ile devam eden programda HÜDA PAR Adana İl Başkanı Salih Demir'in kentin sorunlarını konu alan açılış konuşmasından sonra HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, partililere hitaben bir konuşma yaptı.
Yapıcıoğlu, 10 yıl önce Türkiye'nin 71'inci siyasi partisi olarak "Dürüst Siyaset Gerçek Adalet" ve "Önce İnsan Öncelik Adalet" sloganıyla siyaset hayatına başladıklarını belirterek HÜDA PAR'ın amaç ve hedeflerini anlattı.
"Siyasetten beklentimiz insanlara hükmetmek değildir"
Yapıcıoğlu, "Yola çıkarken daha önce siyasi hayatta çok az dile getirilmiş şeyleri söyledik, belki yapılamamış bazı şeyleri yaptık. Mesela sadece iktidara gelmek ya da iktidardan pay almak için kurulan ve bunun için siyaset yapan bir parti kuruluşundan bir müddet geçtikten sonra iktidara gelemiyorsa, bir fırsat yakalayamamışsa sanki başarı yokmuş gibi bir algı var. Dolayısıyla başarının ölçüsü; iktidara gelmek ya da iktidardan pay almak olarak görülüyor. Bizim siyasetten maksadımız, beklentimiz ve hedeflediğimiz şey ise insanlara hükmetmek, yöneticisi olarak tepeden bakmak, mal ve makam sahibi olmak, servet biriktirmek, şöhret olmak değildir." dedi.
Siyaset yaparak var olması ve ulaşılması mümkün olan makamların hepsinin araç olduğunun altını çizen Yapıcıoğlu, bugün itibarıyla 55 ilde teşkilatlanmalarının tamamladıklarını ve 81 ilin tamamında teşkilatlanmayı hedeflediklerini belirterek bu 10 yıllık süre içerisinde siyasete kazandırdıkları değerlere dikkat çekti.
"HÜDA PAR sözünün eri olduğunu göstermiştir"
Yapıcıoğlu, "Bu on yıllık yürüyüşte yalan söylemeden, siyasi rakiplere iftira etmeden ve halkı aldatmadan siyaset yapılabileceğini gösterdik. Siyaset öyle bir hale gelmiş ki artık siyasetçi bir şey söylediğinde kendi taraftarı inanıyor, taraftarı dışındakiler ise 'Bunun içinde mutlaka bir yanlışlık vardır' diye düşünüyor. Elhamdülillah 10 yıllık yürüyüşümüzde öyle bir iz bıraktık ki dost-düşman 'Eğer HÜDA PAR söylüyorsa bunun bir hikmeti vardır' diyor, daha da önemlisi 'HÜDA PAR sözünün eridir, yola çıktığı günden beri biz halka asla yalan söylemeyeceğiz, aldatmayacağız, malına el uzatmayacağız.' dedik. Bugün belki halkı yönetme yetkisi kendisine geçmedi ama aldatma ve yalan söylememe konusunda sözünün eri olduğunu gösterdi." diye belirtti.
10 yıl önce partinin kuruluşundan birkaç gün sonra Ankara'da düzenlenen bir basın toplantısında "Yeni kurulmuş bir partisiniz" şeklinde kendisine sorulan bir soruya karşılık verdiği cevabı anımsatan Yapıcıoğlu, şöyle konuştu:
"HÜDA PAR yeni kurulmuş bir parti olabilir ama özgün ağırlığı hissedilecektir.' demiştim ve elhamdülillah o ağırlığı hem iktidara hem muhalefete hem meclis içi hem de meclis dışı muhalefete hem de temas ettiğimiz, bizi tanıyan, bizi gören, bize dokunan insanlara hissettirdik."
"25 yıl evli kalan kadınlara emekli maaşı bağlanırsa boşanmalar azalır"
25 yıl evli kalan kadınlara emekli maaşının bağlanması çağrısını yineleyen Yapıcıoğlu, "Buradan birkaç çağrımızı iktidardakilere, işin başında olanlara tekrarlamak istiyorum: Evlilikte 25 yılını tamamlamış olan bütün kadınlara emeklilik maaşı bağlansın. Dünyanın en zor işlerinden bir tanesi anneliktir. Bizim bahsettiğimiz 25 yıllık prim sonrası emeklilik değil, diyoruz ki; kadının çalışmasını teşvik etmek için çalışan kadına çocuğu için bakıcı primi veriliyorsa kendi çocuğuna bakan kadının primini yatırmak niye ağır geliyor? Bu doğru bir şey değildir." dedi.
Uzun yıllar evli kalan kadınlara emekli maaşının bağlanmasının boşanmaları azaltacağına dikkat çeken Yapıcıoğlu, "Şu anda Türkiye'de boşanma oranları patlamış gidiyor. Her dört evlilikten birisi beşinci yılını görmüyor. Bu boşanmalardan bazıları gerçek boşanmalar değil. Yani bir kadın, vefat etmiş emekli anne ya da babasından kalan maaşı alabilmek için gerçekte boşanmış olmasa da mahkemelere müracaat edip kâğıt üzerinde boşanıyor. Biz diyoruz ki, bir kadın 10-15 evli kalmışsa, anne veya babası emekli maaşı alırken vefat ederse o maaşın en azından belli bir kısmını, belli bir süreye kadar o evli kalmış kadına ödeyin. Kadınlara pozitif ayrımcılık diyorsanız buyurun işte size yol gösteriyoruz." ifadelerini kullandı.
"Ekonomik sıkıntılar nedeniyle evlenemeyen gençler için fon oluşturalım"
Ekonomik nedenlerle evlenemeyen gençlerin önündeki engellerin kaldırılması için kaynak ayrılması gerektiğini söyleyen Yapıcıoğlu, Hükümete somut önerilerde bulundu.
Evlenmek isteyen ancak ekonomik sıkıntılar nedeniyle evliliği ertelemek zorunda kalan gençler için mutlaka fon oluşturulması gerektiğini belirten Yapıcıoğlu, "Aileyi güçlendirmek için önerilerimizden biri de evlilik fonu oluşturulmasıdır. Şu anda gençlerimizin önemli bir kısmı ekonomik sebeplerle evlenemiyor. Ekonomik sebeplerle evlenemeyen gençlere bir imkân oluşturalım. Bunun ilk kaynağını da şöyle oluşturalım: Geriye mirasçı bırakmadan vefat eden insanların mirası hazineye kalıyor. Onları bir fonda biriktirin. Ekonomik sıkıntılar nedeniyle evlenemeyen gençler için harcayın. Yetmezse o fona başka kaynaklar bulalım, kaynak aktaralım ve gençlerimizi evlendirelim. Evlilik çağına geldiği halde evlenemeyen bekarların olduğu bir toplulukta huzurun hâkim olması çok zordur. İnsan hayatının düzene girebilmesi için evlilik güzel bir yoldur." değerlendirmesinde bulundu. (İLKHA)