HÜDA PAR Genel Sekreteri ve Parti Sözcüsü Şehzade Demir, Coronavirus (Covid-19) salgınıyla ilgili tüm Türkiye'de yaşanan gelişmelere dikkat çekerek hükümeti ve halkı Covid-19'a karşı uyardı.
Partinin Ankara'daki genel merkez binasında düzenlediği basın açıklamasında konuşan Demir, vaka sayısındaki artışın çok fazla olduğunu ve bununla ilgili acil önlemlerin alınması gerektiğinin altını çizdi.
Pandeminin Türkiye'de geldiği nokta nedeniyle hem halka hem de hükümete çağrıda bulunan Demir, "Bugün Türkiye'de pandemi neredeyse kontrolü alınamayacak bir noktaya gelmiştir. Vaka sayıları açısından şehirlerarasında herhangi bir fark kalmamıştır. Kamuoyunun da bildiği gibi Coronavirus ile mücadele noktasında sağlık sektörünün altyapısı neredeyse çökmüştür. Neredeyse tüm Türkiye'de yoğun bakımlarda yer kalmamış ve insanlar yoğun bakıma alınabilme sıralarında bekletilmektedir. Çoğu hasta maalesef yoğun bakım sıralarında vefat etmektedir. Artık pandemi ile mücadelede çok farklı bir sürecin başlatılması gerekmektedir. Zira daha fazla can kaybetme lüksümüz yoktur. Ayrıca konuyla alakalı Sağlık Bakanlığına bir rapor sunduklarını aktaran Demir, rapor üzerinde çalışıp, değerlendirmelerde bulunacaklarını temenni ediyoruz." dedi.
"Halkımızın pandemi ile alakalı belirlenen bütün tedbirlere uymalarını istiyoruz"
Covid-19 ile ilgili halka çağrıda bulunan Demir, şunları aktardı:
Halkımızın pandemi ile alakalı belirlenen bütün tedbirlere uymalarını istiyoruz. Halkımız pandemiye karşı hem kendileri hem de aileleri için tedbirler almalıdırlar. Bilim kurulu tarafından belirtilen tedbirlere ve yasaklara mutlaka uyulması gerekiyor. Sosyal mesafe, maske ve dezenfekte gibi tedbirlere mutlaka uyulmalıdır. Bu tedbirler kendileri ve toplum için çok önemlidir. Düğün, taziye, asker uğurlama ve cenaze merasimlerinin bu süreçte terk edilmesi gerekiyor. Toplu olarak kullanılan lokanta, kafe ve benzeri yerlere de çok ciddi tedbirlerin getirilmesi gerekiyor. Mecbur olmamaları durumunda bu ortamlara vatandaşlarımızın gitmemelerini öneriyoruz. Gidenlerin de uyulması gereken bütün tedbirlere uymalarını bekliyoruz.
"Toplumun sağlığı maalesef turizme kurban edildi"
Demir, "Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu'nun mutlak surete farklı bir sürece girmesi lazım. Hatta ilk başlarda alınan tedbirlerden daha sıkı tedbirlerin alınması gerekiyor. Normalleşmeye başlandıktan sonra virüsün önü artık alınamaz oldu. Bunun en önemli nedenlerinden bir tanesi de turizm sektörü zarar görmesin diye yurtdışı yasakları ve turistlerin yoğun gittikleri yerlerde tedbirler gevşetildi. Bu da hastalığın çok ciddi bir şekilde yayılmasına sebep oldu. Tedbirlerin gevşetildiği yerlerden bir tanesi Antalya'dır. Çok ciddi tedbirlere bir daha dönülmelidir. Sağlık Bakanlığı çok acil bir şekilde sıkı tedbirler almalıdır. Birkaç ilde değil, bütün Türkiye'de düğün, taziye, cenaze merasimleri ve asker uğurlama törenlerinin mutlak surette yasaklanması lazım. Bu yasakları ihlal edenlere de ciddi müeyyidelerin getirilmesi lazım ki toplum sağlığı tehlikeye girmesin." dedi.
"Bütün özel hastaneler pandemi kapsamında Sağlık Bakanlığına bağlanmalı"
Yoğun bakım ünitelerinin yetersizliğine dikkat çeken Demir, sadece doğudaki illerde değil, bütün Türkiye'de yoğun bakım üniteleri yetersiz ve ihtiyacı karşılayamadığını söyledi.
Demir, "Yoğun bakımda tedavi görmesi gereken ağır hastalar maalesef sırada veya normal servislerde bekletiliyor. Servislerde beklediği sırada hayatını kaybeden birçok vatandaşımız var. Pandeminin ilk başladığı dönemde bütün özel hastaneler pandemi ile mücadele kapsamına alındı ve Sağlık Bakanlığına bağlandı. Bu uygulamanın tekrar başlaması lazım. Bütün özel hastaneler pandemi kapsamında Sağlık Bakanlığına bağlanmalı ve ihtiyaç olduğu noktada da bu hastanelerin pandemi hastanelerine dönüştürülmesi gerekir." şeklinde konuştu.
"Vakaların az gösterilmesi toplumda bir rehavete sebep olmaktadır"
Açıklamanın devamında Demir, "Her şehirde devlet hastaneleri veya Sağlık Bakanlığı bünyesinde özel dal hastaneleri var. Pandemi süreci belli bir noktaya varana kadar mevcut dal hastanelerin de pandemi hastanelerine dönüştürülmesinde çok ciddi fayda olduğunu düşünüyoruz. Pademi noktasında önemli hususlardan bir tanesi de şudur; Sağlık Bakanlığının açıkladığı vaka ve ölüm rakamları ile sahadaki gerçek rakamlar arasında ciddi bir çelişki olmasıdır. Bu yöntem belki tedbir amaçlı ya da halkı tedirgin etmeme amacıyla yapılıyor ancak vakaların az gösterilmesi toplumda bir rehavete sebep olmaktadır. Tedbirleri gevşeterek önemsememelerine neden olmaktadır. Bu da toplumun sağlığını tehlikeye atmaktadır. Bilim Kurulu'nun rakamları olduğu gibi vermelerinin daha faydalı olacağına inanıyoruz." ifadelerini kullandı.
"Her hastanede hem pandemi hem de normal hastaların tedavisi yapıldı"
Demir, "Pandemi ile mücadele noktasında ilk etapta her hastanede hem Covid-19 hastalarının hem de normal hastaların tedavisi yapıldı. Bu da ister istemez bulaş noktasında çok ciddi riskler oluşturdu ve hastalığın daha fazla yayılmasına sebep oldu. Bazı hastaların tedavilerinin şimdilik durdurulması bir tedbir olarak yapıldı ancak bu durum da kronik ağır hastaların durumunu tehlikeye attı. Bu durumun önüne geçebilmek amacıyla pandemi hastaneleriyle normal tedavi yapan hastanelerin birbirinden ayrılması lazımdır. Pandemi hastanelerine kesinlikle normal hastaların tedavisi için hasta kabul edilmemelidir. Bunun yanında normal hastalar için de ayrı hastanelerin hizmet vermeye devam etmesi ve bu hastanelere de Covid-19 hastaların alınmaması gerekir. Bu uygulama en kısa sürede başlatılmalıdır." önerisinde bulundu.
Son olarak Demir, "Pandemiyle baş edebilmek için halk ve devlet kaynaşması mutlaka sağlanmalıdır. Bu durum sadece devletin baş edebileceği bir iş değildir. Aynı şekilde sadece halkın tedbirlere uymasıyla da sürdürülebilir bir mücadele değildir. Halk ve devlet dayanışmasının sağlanması lazımdır. Bu vesileyle yoğun bakımlarında tedavi gören ve normal servislerde tedavi gören bütün hastalarımıza acil şifalar diliyoruz. En kısa sürede bu pandeminin bitmesini temenni ediyoruz." diye konuştu.
İLKHA