TV100’de Gürkan Hacır’ın sorularını yanıtlayan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, partisinin Narin’in ailesi ve köyü ile herhangi bir bağlantısı olmadığını belirterek kendilerine yönelik iftirada bulunanların ‘Haber İsrail’ isimli bir X kullanıcısının iftirası sonrasında harekete geçtiklerini söyledi.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olup da gidip İsrail'de soykırım suçuna iştirak etmiş olanları yargılamak üzere kanun teklifi verdikleri için hedef alındıklarını belirten Yapıcıoğlu, CHP ve DEM Parti’nin hangi saiklerle HÜDA PAR’a saldırıp iftirada bulunduklarını tek tak anlattı.
Son günlerde gündemin birinci sırasında yer alan Narin olayı ve Narin’in ailesinin HÜDA PAR üyesi olup olmadığına dair soruyu yanıtlayan Yapıcıoğlu, “Hem Narin kızımıza hem de zulmen, vahşice katledilmiş ne kadar mazlum varsa hepsine Allah'tan rahmet diliyorum. Katillere de canilere de bir kez daha lanet olsun diyorum. 8 yaşındaki bir kız çocuğunun öldürülmesini hiçbir şeyi izah edemez. Gerçekten insanın içini yakan, çok acı bir olay. Fakat belki bundan en az bunun kadar acı verici olan şeylerden bir tanesi de böyle bir acının yaşandığı, neredeyse bütün ülkenin bu acıda ortaklaştığı bir zaman diliminde bu acıdan siyasi rant devşirmeye çalışmak emin olun çok iğrenç. Elbette hiçbir şey cinayet gibi olmaz ama bu da siyasi bir cinayet gibi yine iğrenç, mide bulandırıcı bir şey.” ifadelerini kullandı.
Ailenin HÜDA PAR’lı olduğunu ve tutuklanan muhtar amcanın partinin eski ilçe başkanı olduğu iftiralarının yayıldığını belirten Yapıcıoğlu, iftiranın merkezinin yurtdışından siyonist hesaplarca atıldığını belirterek “Bu iddiaların kaynaklarıyla ilgili de bizim tespit edebildiğimiz kadarıyla yurt dışından yayın yapan ‘Haber İsrail’ diye bir site var. Bu ‘ Haber İsrail’ Türkçe yayın yapıyor ve daha çok israil lehine özellikle de 7 Ekim 2023 tarihinden sonra yoğun bir şekilde bir propaganda yapıyor. Bu hesap X platformu üzerinden büyük harflerle şöyle bir şey yazdı; ‘Amca hem muhtar hem Kur'an Kursu hocası hem de HÜDA PAR’lı yayın yasağı bu yüzden.’ Onlarca hesap benzer cümlelerle aynı şeyi tekrarlayıp durdular, bunu yaydılar. Türkiye'de de gazeteci kılıklı, siyasetçi kılıklı ya da kim üdüğü belli olmayan bazı bot hesaplar, bilgisayarların yönettiği sahte hesaplar, çöp hesaplar da bunu olabildiğince yaymaya çalıştılar.” dedi.
“O köyde bir temsilciliğimiz ya da orada yürüyen bir siyasi faaliyetimiz yok. İftira atanlar da bunu çok iyi biliyorlar”
Güran ailesinden ve Tavşantepe köyünden partilerine üye olan kimsenin bulunmadığını ve köyde de herhangi bir siyasi çalışma gerçekleştirmediklerinin altını çizen Yapıcıoğlu şunları kaydetti:
“Açık ve net ifadelerle söylüyorum. Biz o zaman da söyledik. Partimizin genel merkezi adına da açıklama yaptık, başka bazı arkadaşlar da vekil arkadaşlarımız, sözcü arkadaşlarımız da açıklamalar yaptılar. Güran ailesinden partimize mensup hiç kimse yok. Güran ailesiyle daha önce bir tanışıklığımız da yok. Sadece Güran ailesinden değil köyden de HÜDA PAR üyesi tek bir kişi yok. Yaptığımız açıklamalardan bir tanesinde şöyle demiştik; ‘Hakikatin bir huyu var. Eninde sonunda bir gün mutlaka ortaya çıkar. Bu çabalarınız boşuna.’ Haysiyet cellatlığı yapanlara seslendik ve hakikatler ortaya çıkmaya başladı.
2014 seçimlerinde ilk defa seçimlere girdik. 2012'nin Aralık ayında partimizi kurduk. 2014, 2015, 2018 ve 2024 seçimlerine kendi logomuzla girdik. Sadece bir tanesinde 2015 Haziran seçimlerinde ben Diyarbakır'dan Bağımsız Milletvekili adayıydım. O zaman o köyde en fazla oy alan ikinci parti konumda olduk. Yani o da yine oyumuz %20'nin altındaydı. O köye hiç gitmişliğim yoktur. Yani olaydan önce de olaydan sonra da o köye hiç gitmedim. Dün bizim 2024 seçimlerinde Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olan arkadaşımızla konuştuk, köyle ilgili bir şeyleri var mı? Dedi ki ‘Başkanım biz seçim çalışmalarında çok köye gittik. Ama yolumuz o köye düşmedi. Yani Büyükşehir Belediye Başkan Adayımız 2024 Mart seçimlerinde seçim çalışmaları esnasında da o köye gitmemiş. Diyarbakır’ın köyleri çok. Yani bu bilinçli bir tercih falan değil.
“Köyde 2014 seçimlerinde DBP, 2015 seçimlerinde HDP, 2018 seçimlerinde AK Parti, 2023 seçimlerinde İyi Parti,2024 seçimlerinde, AK Parti birinci parti olmuş”
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan Adayımız daha önce Diyarbakır İl Başkanlığı da yaptı. Diyarbakır'ın pek çok köyünde köy temsilciliklerimiz var. Yani il ve ilçe teşkilatlarımızdan başka bir de mahalle temsilciliklerimiz var. O köyde bizim temsilciliğimiz de yok. Hiçbir üyemiz de yok. Bu iftirayı yayanlar aslında bile bile yaydılar ve çok yoğun bir şekilde işlediler. Net ifadelerle söylüyorum, o köyde bizim hiçbir üyemiz yoktur. Köyle hiçbir bağlantımız yoktur. Seçim sonuçlarından da köyün bize ne kadar yakın olduğu bellidir. 2014 seçimlerinde DBP olarak seçime girmişti daha sonra HDP olaran şu an ki adı DEM olan partileren yüksek oyu almışlar. 2018 seçimlerinde de AK Parti birinci parti olmuş. 2023 Milletvekili Seçimlerinde İyi Parti birinci parti olmuş. 2024 belediye seçimlerinde, en son yapılan seçimde yine AK Parti birinci parti olmuş. AK Parti, toplam oyların 100 tanesini almış. Biz 16 oy almışız, Dem Parti o zamanki adıyla HDP, bizim iki katımız oy almış. O köyde baskın değiliz. Orada bir temsilciliğimiz ya da orada yürüyen bir siyasi faaliyetimiz de yok. Bu iftirayı atanlar da aslında bunu çok iyi biliyorlar.”
“Güran ailesinin partimizle herhangi bir alakası yoktur. Bir partinin mensubunun bir suç işlemesi bütün o partiyi suçlu durumuna getirmez.”
X platformu üzerinden 4 Eylül saat 08.04 tarihinde ‘Haber İsrail’ isimli bir hesabın büyük harflerle yazdığı ‘Amca hem muhtar hem Kur'an Kursu hocası hem de HÜDA PAR’lı yayın yasağı bu yüzden.’ İftirasının çıktısını gösteren Yapıcıoğlu, bu twitin atılmasının ardından bu twitin kalıbını bozmadan birçok hesaptan yayımlandığını ve yayıldığını yine somut olarak kameralara gösterdi.
Yapıcıoğlu, “Net ifadelerle belirteyim bu zavallı kızımızın katili herhangi bir partiye üye olabilir. Her partinin içerisinden sapık da çıkabilir, katil de çıkabilir. Hatta ailelerin içerisinden de çıkabilir. Bir ailenin içerisinden ya da bir partinin mensubu birisinin bir suç işlemesi bütün o partiyi suçlu durumuna getirmez. Kolektif cezalandırma ya da toptan suçlama bizim literatürümüzde yoktur, bizim vicdanımız bunu kaldırmaz. Hangi parti üyesi olursa olsun, biz asla onun partisini komple suçlayacak değiliz. Bunu çok da çirkin görüyoruz ama bir daha net ifadelerle söyleyeyim; bu aile, partimizle herhangi bir alakası olan bir aile değildir, hiçbirisini de tanımıyoruz, daha önce hiçbir ilişkimiz de olmamış.” şeklinde konuştu.
HÜDA PAR neden hedef alındı?
“Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olup da gidip İsrail'de soykırım suçuna iştirak etmiş olanları yargılayalım, dediğimiz için hedefteyiz”
Bu olay ile alakalı partilerinin hedef gösterilmesinin sebeplerini sıralayan Yapıcıoğlu, şunları söyledi:
“Geçtiğimiz yıl aralık ayında Meclis Başkanlığı’na bir kanun teklifi verdik. Genel Kurul’a gelmedi. Mayıs ayında doğrudan Genel Kurul’un gündemine alınması için bir önerge verdik. Bu önergesinde oylandı ve Genel Kurul’un gündemine gelmesi kabul edildi. O kanun teklifimizde diyoruz ki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan çifte vatandaş aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olup da gidip İsrail'de soykırım suçuna iştirak etmiş olanları yargılayalım. Hadi oradakilere elimize yetişmiyor ama bizim vatandaşımız olanlara elimiz yetişiyor. Bunların yargılanması için bir kanun teklifi verdik. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olup bu insanlık suçuna, bu soykırım suçuna iştirak etmiş olan kendi vatandaşlarımız varsa bunlarla ilgili soruşturmalar açılsın. Bu soruşturmalarla ilgili olarak kişiler ifade vermeye davet edildiğinde eğer gelmezlerse, yargılanmayı kabul etmezlerse, kaçarlarsa yargıdan o zaman Türkiye'deki mal varlıklarına el konulsun. Bunların vatandaşlıkları da iptal edilsin. Bu kanun teklifimiz siyonizmi zıplattı. Bundan sonra hedefe konacağımızı da biliyorduk.
“Kanun teklifimize ret oyu verenler ve HAMAS’ı terör örgütü görenler bize saldırıyor”
Bu kanun teklifi oylanırken kimler şimdi bize saldırıyorsa onlar ret oyu verdiler. Açık söyleyeyim o gün Meclis’te bulunan partilerden destek verenler; AK Parti, MHP, İyi Parti, Gelecek Partisi, Deva Partisi, Saadet Partisi, Yeniden Refah Partisi… Bir de Demokratik Sol Parti o gün oturumda yoktu ama Genel Başkan Önder Bey beni telefonla aradı ‘eğer orada olsaydım ben de destek verecektim, önceden programlanmış bir işim olduğu için oturuma katılamıyorum.’ dedi. Ret oyu verenler; CHP ve DEM. Şimdi bu profillere bakıyoruz bize saldıranlara da aynı kesimden… Bir şey daha oradan tertiplendiğinin bir delili daha şu; Narin olayı üzerinden bize saldıranlar ile HAMAS'la ilgili aleyhte ya da israil ile ilgili lehte tweet atanlar aynı tipler. Bakın mesela ‘Narin'in amcası hem Muhtar hem Kur'an Kursu hocası hem de HÜDA PAR üyesi tweet bu kadar’ diye tweet atan kişi, ‘Kadınları öldürüp çırılçıplak soyarak başında Allah-u Ekber demek hiçbir dine ve insanlığa sığmaz. Hamas bir terör örgütüdür.’ diye tweet atıyor. Bu örnekleri çoğaltıp zamanı o şekilde harcamak istemiyorum. Ama çok sayıda var böyle. Bu kişilerin ortak özelliği, bize saldıranlar, aynı zamanda İsrail'in açık ya da üstü örtülü avukatlığını yapıyorlar.
“Mecliste varlığımızdan rahatsız olanlar, kendileri dışında herkesi cahil ve ilkel gören CHP her vesileyle bize saldırıyor”
Kanun teklifimize ret oyu veren partiler, bizim Meclis’te olmamızdan da rahatsızlar. Bizi önlerinde engel olarak görüyorlar. Hatta açıkça ‘Biz sizin Meclis’te olmanızdan rahatsızız’ diyorlar. Geçen CHP'nin Genel Başkanı Özgür Özel Gaziantep'e gitti. Gaziantep'te bizim İl Başkanlığımızın tabelasını görmüş. Orada kendi partililerine hitap ederken şöyle bir cümle kurdu, ‘Gazi olan bu şehrimizde HÜDA PAR milletvekili çıkarmış bir de büro açmış. Bu, ayıp olarak bize yeter.’ CHP'nin ayıbına bakın, keşke ayıbı sadece bu olsa ya bu nasıl bir ayıpsa… Kendilerine göre onların dışındaki herkes haindir, cahildir, eğitilebilir durumda bile değildir. Onlar sadece medenidir, onlara göre herkes vahşidir ya da ilkeldir. Onlar ilericidir, biz gericiyiz. Bundan dolayı bizim varlığımıza bile tahammül edemiyorlar, her vesileyle saldırıyorlar.
“DEM’in güçlü olduğu yerlerde oylarımızı artırmamız bizi hedef haline getirdi”
Bizi önlerinde engel olarak gören bir DEM diye bir yapı var. Şimdi onların hesaplarına göre HÜDA PAR çıktı. Bunlar çok yoğun bir şekilde saldıracaklardı. Bir yandan CHP saldırdı, bir yandan DEM saldırdı, bir yandan Zafer Partisi saldırdı, bir yandan bir dönem İyi Parti saldırdı. Özellikle o seçim dönemlerinde akla hayale gelmeyecek, insanın aklına alamayacağı, deli saçması iddialarla saldırdılar. Bunlar saldırdıkça partimizin küçüleceğini sandılar ama 8 partinin katıldığı bir seçimde aldığımız Oyların iki katını 35 partinin katıldığı seçimde aldık. Bütün partilerin oyları biz oylarımızı artırdık. Özellikle de HDP'nin tabanının olduğu yerlerde oylarımız önemli oranda arttı. Hatta Kandil’den fırça yediler. Şimdi Kandil'deki savaş baronların bir tanesi diyor ki ‘bunları tükürükle boğmanız gerek. Bunlar nasıl orada siyaset yapıyorlar.’ Bundan dolayı her vesileyle bizi hedefe koymak zaten onların mutadıdır. Bütün bu sebepler HÜDA PAR’ı hedef haline getirdi.”
Yapıcıoğlu Narin’in katledilmesiyle ilgili son olarak, “Narin’in katledilmesinin sebebinin ne olduğu ve bu sebeplerin ortadan kaldırılmasıyla ilgili mutlaka çok ciddi bizim kafa yormamız lazım. Çok ciddi emek ve mesai harcamamız lazım. Bir daha benzer olayların yaşanmaması için de herkes üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir. Öyle inanıyorum ki bu olay açığa çıkacak, aydınlatılacak ama bizim temennimiz şu ki bütün yönleriyle açığa çıksın. Narin niye öldürüldü ya da kimler yardım etti? Kimin dahli varsa hepsinin açığa çıkmasını, bütün bağlantılarıyla bütün arka planıyla ortaya çıkarılmasını bekliyoruz, ümit ediyoruz.” dedi.