Siyonist işgalcilerin Mescid-i Aksa'da Müslümanlara yönelik saldırılarını telin edildiği basın açıklamalarında, direnişe de destek verildi.
Direnişte şehid edilen Müslümanlar için gıyabı cenaze namazının kılındığı eylemlerde, araç konvoyları oluşturuldu.
Yapılan basın açıklamalarında ise Filistin ve Mescid-i Aksa'yı korunmanın Müslümanlar için siyasi ve şer'i bir görev olduğunu hatırlatıldı.
Mescid-i Aksa'ya yönelik işgal girişimlerinin asla kabul edilmeyeceğinin ifade edildiği açıklamada, “Artık sözün bittiği noktadayız. Bütün Müslümanların ortak davası olan Kudüs'ün özgürlüğüne kavuşturulması siyasi ve şer'i görevimizdir. Aramızdaki her türlü siyasi ihtilaf ve çekişme, ayrılık ve bölünmüşlüğü bir kenara bırakmalı, etrafı bereketli kılınan Kudüs davası etrafında kenetlenmeliyiz. Filistin'de ev ev, sokak sokak işgale karşı direnen kardeşlerimizle öyle bir dayanışma içerisine girelim ki siyonistlerin işgal planı kursaklarında kalsın.” denildi.
Ayrım yapılmadan bütün İslam ülkelerinin yöneticilerini ve halklarını topyekûn bu işgal ve saldırılara karşı durmaya davet edildiği açıklamada, şu ifadeleri kullandı:
“Kuruluş amacı Kudüs'ü özgürlüğüne kavuşturmak olan İslam İşbirliği Teşkilatı 'kınamak'tan öte adımlar atmalıdır. Türkiye, İran, Pakistan, Malezya gibi ülkeler bu işin öncülüğünü yapmalıdır. Salt bir açıklama ve kınama değil, işgali bitirecek somut adımlar atılmalıdır. Bütün seçenekler, yol ve yöntemler kullanılarak bu işgal sonlandırılmalıdır. Biz bugüne kadar her zaman Filistinli kardeşlerimizin yanında olduk. Bundan sonra da olmaya devam edeceğiz. Kudüs'ün özgülüğüne kavuşması için atılacak her adımı desteklemeye hazır olduğumuzu buradan bir kez daha ifade ediyoruz.”
Programlar yapılan duanın ardından son buldu.