HÜDA PAR Milletvekili Faruk Dinç, Diyarbakır'da gençlerle bir araya geldiği programda eğitim ve toplumsal değerlerin önemini vurgulayarak gençlerin işsizlik ve evlilik gibi sorunlar ile bunalıma girdiklerini ifade etti.
Etkinlik sırasında öğrenciler hem tanışma fırsatı buldu hem de kendi fikir ve önerilerini doğrudan dile getirdi. Gençlerin yoğun katılımıyla gerçekleşen programda Dinç, gençlerin sorularını yanıtladı.
“Eğer bugün GAP projesi yapılmış olsaydı bölgemizde büyük istihdamlar sağlanacaktı”
Diyarbakır’daki işsizlik oranının yüksek olmasına dikkat çeken Dinç, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde iş imkanları olmadığı için vatandaşların Batı illerine çalışmaya gitmek zorunda kaldıklarını vurguladı.
Dinç, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Diyarbakır'daki işsizlik oranı Türkiye'deki işsizlik oranının iki katıdır. Örneğin; siz hiç Antalyalı, İstanbullu veya İzmirli vatandaşlarımızın gelip Diyarbakır'da çalıştıklarını gördünüz mü? Hayır göremezsiniz! Peki niye göremezsiniz? Çünkü; oralarda iş imkanları olduğu için oradaki vatandaşlarımız buraya gelmiyor. Buradaki vatandaşlarımız oraya gidip çalışmak zorunda kalıyor. Bu da bize bölgeler arasındaki kalkınmışlık farkını gösteriyor. 1935'li yıllarda GAP projesi vardı. Bu proje Mustafa Kemal döneminde bile konuşulmuştu. Hatta Süleyman Demirel'in şöyle bir sözü vardı; ‘GAP’ı GAP’tırmam, GAP’ı ben yapacağım’ diyordu. Eğer GAP bugün yapılmış olsaydı bölgemizdeki 9 ilde büyük istihdamlar sağlanacaktı.”
“Eğitim sistemi İslam, ahlak ve maneviyat temeline dayanmalı”
Eğitim sisteminin İslam, ahlak, maneviyat ve toplumsal değerler üzerine inşa edilmediğini ifade eden Dinç, “İslam üzerine inşa edilmeyen bir sistemin verdiği eğitimden bu kez İslam'ın performansını bekliyorlar.” dedi.
Dinç, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bu toplumda ekonomik krizden önce bir ahlak krizi vardır. Herkes ekonomiye odaklanıp enflasyonu tek rakama düşürerek ‘toplumun dört dörtlük’ olacağı anlayışı ile yaklaşıyorlar. Ama ıskalanan bir konu vardır ki; bu ülkede her şeyden önce bir ahlak krizi vardır ve bu ahlak krizinin çözümü de yine eğitimden geçiyor. Şimdi bu sistem öyle bir çarpık bir sistemdir ki; kendi çarpıklıklarını bize mal etmeye çalışıyorlar. Bize diyorlar, ‘ülkemizde taciz, hırsızlık ve istismarlar oluyor ve bu ülkenin %99'u Müslümandır’ diyorlar. Bizde onlara şöyle diyoruz; tamam bu ülkenin %99'u Müslümandır. Ama insanları biz İslam üzerine yetiştirmiyoruz ki. Siz bunları kendi eğitim sisteminiz ile yetiştiriyorsunuz. Siz 6 yaşındaki bir çocuğu alıp 12 yıl boyunca eğitiyorsunuz ama bu 12 yılın sonunda çocuklar ne iyi bir yabancı dil ne iyi bir meslek sahibi veya nede iyi bir ahlak edep sahibi oluyor. Bu ne gençlerin nede çocukların suçudur. Bu sistemin suçudur. Çünkü bu sistem İslam, ahlak, maneviyat ve toplumsal değerler üzerine inşa edilmemiştir. İslam üzerine inşa edilmeyen bir sistemin verdiği eğitimden bu kez İslam'ın performansını bekliyorlar.
İster çocuk tacizleri ister kadın tacirleri olsun her türlü ahlaksızlığı yayan bu sistem, bunları da maalesef meşrulaştırıyor. Özellikle kadına şiddetin %80'ine nikahsız birliktelikler sebep oluyor. Bizim ülkemizde alkol, zina ve nikahsız birliktelikler gibi birçok şey serbest olmasına rağmen bize diyorlar ki ‘biz kadına şiddeti önlüyoruz’ siz kadına şiddeti nasıl önlüyorsunuz? Hiçbir kanunda alkol, zina ve nikahsız birliktelikleri önleyecek bir şey yoktur. Ondan sonra topluma diyorsunuz niye bunlar oluyor.”
“Festivallere harcanan bütçeyle imkanı olmayan gençlerin evlilik sorunları çözülebilir”
Son olarak gençlerin evlenememesinin en büyük nedeni maddi imkansızlıkların olduğunu belirten Dinç, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Şu an erkeklerin evlilik yaş ortalaması 30, genç kızlarımızın ise 26’dır. Bunlar da çok tehlikeli rakamlardır. Bu nedenle geleceğimiz tehdit altındadır. Bundan dolayı anne ve babaların evliliği kolaylaştırmaları için üzerlerine büyük mesuliyetler vardır. Gençlerin evlenememesinin önündeki en büyük engel maddi imkansızlıktır. Gençler evlilik hayali kurdukları zaman hemen bir hesap yaparak diyor ‘beyaz eşyaya şu kadar, mobilyaya şu kadar, ev kirasına ise şu kadar para vereceğim’ diyor sonrada bunalıma girerek diyor ben bu kadar parayı nerede getireceğim diyerek evlenmekten vazgeçip diyor ‘ben okul okumaya ve çalışmaya devam edeyim’. Ama toplumun ifsadını bozan bu festivaller için israf edilen bütçeler ile maddi imkanı olmayan binlerce gencimiz evlendirilebilir.” şeklinde konuştu.
Samimi bir atmosferde gerçekleşen program, okunan ilahi, ezgi ve marşların yanı sıra kitap çekilişi, ikramlar ve toplu hatıra fotoğrafı çekimi ile sona erdi.