Hür Dava Partisi Van İl Başkanlığı, aralarında HÜDA PAR Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hasan Aşkın’ın da bulunduğu bir heyetle Van’da faaliyet gösteren STK'lara iade-i ziyaretlerini bugün de devam ettirdi.
Bu kapsamda HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Hasan Aşkın ve HÜDA PAR Van İl Başkanlığından isimlerin bulunduğu bir heyet, Van’da faaliyet yürütenMÜSİAD Van Şube Başkanı Kerem Baynal, Van Genç Der Başkanı Fırat Toprak, Semerkant Vakfı İl Müdürü Yavuz Dağlı, Memur-Sen Van İl Temsilcisi Hikmet Bilgin, Diyanet-Sen Van Şube Başkanı Nurullah Arvas, Köklü Değişim Bölge Sorumlusu Mehmet Hanif Ergin, Verenel Derneği Van Temsilcisi Fazıl Tamer, Anadolu Gençlik Derneği Yönetim Kurulu Üyeleri, Küresünni Derneği Başkan Yardımcısı Bilal Yücebaş, İsra-Der Yüksek İstişare Şube Başkanı Yunus Kuşan’na iadeyi ziyarette bulundu.
Ziyaretlerde gündeme İlişkin önemli değerlendirmelerde bulunan HÜDA PAR Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hasan Aşkın, karşılıklı ziyaretlerin devam edeceğini söyledi.
Hükümet Çözüm Süreci'nde yanlış adımlar attı
Çözüm Süreci'nde hükümetin yanlış adımlar attığının altını çizen Aşkın, "HÜDA PAR olarak toplumun gerçekliğini, bölgede yaşanan sıkıntıları ve çözüm sürecinde atılan adımların ne kadar yanlış olduğu noktasında biz 9 defa rapor sunduk. Sunduğumuz 9 raporun hiç birine tek bir cevap alamadık. Şu an gelinen son durum ise bizim haklı olduğumuzu açıkça gösterdi. 7 Haziran seçimlerinde çıkan tabloda, herkesin şapkasını önüne koyması ve nerede yanlış yaptığı hususunda bir vesile oldu. Bu yanlıştan da en kısa sürede dönülür. Toplumumuz için, inancımız için, davamız için ve İslam kardeşliği için hangisi hayırlı ise o olsun." ifadelerini kullandı.
Aşkın, "Bizler Hür Dava Partisi olarak özelde bölgemiz, genelde tüm Türkiye’de ve daha da geneli dünyada gerçekten huzurun barışın sağlanması için elimizden gelen herşeyi yapacağız." diye konuştu.
"Farklı hizmet anlayışı ve metotlar bize zenginlik katar"
İslam çatısı altında farklı hizmet anlayışı ve metotları zenginlik olarak nitelendiren STK yöneticileri ise, "Bunlar bizim için bir eksi olmaz. İslami camiaların birbirinden farklı hizmet alanlarında faaliyet yürütmeleri onların zenginliği olur. Bu konuda da bize düşen görevi yapmaya hazırız." dediler.
"Bölge halkının menfaatlerini gözetmeliyiz"
Kişisel menfaatler yerine, halkın menfaatlerinin gözetilmesi gerektiğini söyleyen STK yöneticileri, "Artık kişisel çıkarlar yerine bölge insanlarının menfaatini düşünmemiz gereken bir dönemdeyiz. Bu sebeple şahsi çıkarlarımızı bir tarafa bırakmalıyız. Her zamandan daha geniş ve toplumsal olarak, hareket etmeliyiz." ifadelerini kulandılar.
"M. Latif Şener Rabbim Allah’tır dediği için şehit edildi"
Aşkın, STK ziyareti sırasında Van’ın Tuşba ilçesine bağlı Yalı Mahallesi’nde katledilen M. Latif Şener’in İslami kimliğinden dolayı katledildiğine vurgu yaptı.
Aşkın, "M. Latif Şener kardeşimiz ‘Rabbim Allah’tır’ dediği için şehit edilmedi mi? Benim camiamda şehid olunca şehid sayılıyor da başka bir camiadan veya cemaatten olan kardeşimiz şehid olmuyor mu? Bu aradaki ayrılıkları kaldırmamız lazım. Küfür bu keşmekeşliğimizi bu dağınıklığımızı fırsat bilerek bize saldırma cesareti buluyor. Bunlar bizim farklılıklarımız ve zenginliğimizdir." şeklinde ifade etti.
"Müslümanların bölük pörçük olması zalimleri cesaretlendiriyor"
Zalimlerin İslami değerlere rahatlıkla saldırmasının arkasında İslami camiaların ve Müslümanların bölük pürçük olmasının yattığına dikkat çeken Aşkın, "Günümüzde İslam’a saldırıların açık ve meşru bir şekilde yapılması cesaretini bu zalimler nereden alıyor? Müslümanların bölük pörçük olmasından ve yekvücut olamamasından değil midir? Van'da açık açık pankart açacaksınız ve diyeceksiniz ki, 'Biz emanet değiliz biz kadınız ve ya biz kimsenin namusu değiliz' bu ne demek oluyor. Bu biz İslami yapıların değerlerine sahip çıkmaları noktasında yekvücut olamamalarından değil midir? Gerek Van'da gerek bölgede İslami camialar az mıdır? Hayır, hiç de az değildir. Sadece birlik olamıyorlar." diyerek, birlik ve beraberlik mesajları verdi.
"Bölgede binin üzerinde doğan çocuğun ismi ‘Yasin'dir"
6-8 Ekim olaylarında vahşice katledilen Yasin Börü'den dolayı çok sayıda insanın kendi çocuğuna Yasin ismini verdiğine dikkat çeken Aşkın, "6-8 Ekim olayları 90'lı yılların bir tesiri hükmündeydi. Dolayısıyla bizim derdimiz çok büyük. Bizim derdimiz İslam davasıdır. Bu dava yalnız benim davam değildir. Bu dava Müslümanların davasıdır. Bu dava Ehl-i Kıble olan tüm Müslümanlarındır. Hangi birimiz Yasin için ağlamadı. Birimiz de gidip Yasin'in annesini dinlesin. Bu annemizin her gün ciğerleri yanıyor. Ama söz konusu İslam olunca, 'ben diğer Yasin'imi de kurban edeceğim.' diyor. Hasan'ın babası; 'benim torunum Hasan'da bu davanın kurbanı olacak' diyor. Şuan bölgede yapılan bir araştırmada binin üzerinde doğan çocuğun ismi Yasin'dir. Yasin'in şiirinde Nazenin ismi geçtiği için de 500'ün üzerinde doğan kız çocuğunun ismi ise Nazenin’dir." ded,
"Siyaset bizim için bir araçtır"
Siyasete makam, mevki ve şöhret için girmediklerini belirten Aşkın, "Siyaset, davamızı halkımıza götürmektir. Siyaset davamıza hizmet aracıdır. Bizler de hizmet etmek için bu sahnedeyiz. Bizler siyasi parti olarak, sizler STK temsilcisi olarak ve bir başkası Kur'an ilmini öğreten seyda olarak, herkes bir yerde İslam dinine hizmet etmelidir. Ama söz konusu İslam’a dışarıdan bir saldırıysa karşılıklı değil, yan yana, omuz omuza kenetlenmemiz gerekir." diye konuştu.
Ziyaretten duydukları memnuniyeti dile getiren STK yöneticileri de gündeme dair sıcak gelişmeler karşısında birlik çağrısı yaparak, "Bugün sizin yanlışınız ve ya bizim yanlışımız yalnız bize zarar vermiyor. Topluma da zarar veriyor. Dolayısıyla kurumsal olarak bizim de sizlerle birlikte yanlışlara karşı durmamız lazım." ifadelerine yer verdiler.
Ziyaretler, karşılıklı sohbet ve yapılan ikramlarla son buldu. (İLKHA)