DİYARBAKIR - Ergani'de önceki gece silahlı saldırıya uğrayan Nebi Zülküf Derneğine ziyaretler devam ediyor. Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Diyarbakır Büyükşehir Başkan Adayı M. Hüseyin Yılmaz, HÜDA PAR Bağlar Belediye Başkan Adayı Vedat Turgut, HÜDA PAR Yenişehir Belediye Başkan Adayı Fikri Karavil, HÜDA PAR Sur Belediye Başkan Adayı Mahmut Uçar, HÜDA PAR Ergani Belediye Başkan Adayı Metin Kaya, HÜDA PAR Ergani İlçe başkanı M. Emin Buran ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi medreseyi ziyaret ederek saldırıyı kınadı.
Medresede incelemelerde bulunan HÜDA PAR heyeti, medrese yetkililerinden silahlı saldırıyla ilgili bilgi aldılar.
"İslam düşmanları ilim ehlini hedef almıştır"
Ziyarette Kürtçe bir konuşma yapan bölgenin tanınmış alimlerinden Molla Abdulkudus Yalçın İslam'da ilmin önemine değinerek, “İslam dinine düşmanlık yapanlar İslami ilimlere de düşmanlık yapıyorlar. Bugün de İslam düşmanları ilim ehlini hedef haline getirmişler. Kendi küfürlerini insanların arasında yaygınlaştırarak toplumu bozmaya çalışıyorlar. İnsanları cahil bırakıp İslam'dan uzaklaştırmak istiyorlar. Onların mücadelesi budur. Günümde Irak işgalinde binlerce alim öldürüldü. Afganistan, Çeçenistan ve Mısır’da öncelikli hedef İslam alimleridir. Onların bir hesabı varsa Allah'ın (cc) da bir hesabı vardır. Biz onlardan korkmayacağız. Biz biliyoruz ki onlar İslam dinine saldırdıkça İslam dini daha da güçlenecektir. İslam düşmanlığı kimden olursa olsun onlar yeryüzünden silinmekle kalmayıp isimleri bile kaybolacaktır.” ifadelerini kullandı.H
ÜDA PAR Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan Adayı M. Hüseyin Yılmaz da, medreselere yapılan saldırıların ilk olmadığını vurgulayarak, “Tarih boyunca İslam düşmanları, Kur’an düşmanları özellikle ilmi kurumlara saldırmışlardır.
Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne bu hep böyle olmuştur. Birçok yerde ilim erbabına, ilim ehline her türlü saldırı yapılmıştır. Maalesef bunu yapanlar yine bu halkın içinden çıkanlardır. Kendi halkımızın, köylerimizin içinden çıkan insanlardır. Bunlar başka bir ülkeden gelen gayri Müslimler değildirler. Bunlar kendi içimizden olup İslam’ı anlamamış, ilim tahsil eden gençlerimizin kıymetini bilmemiş kişilerdir. İsmi ne olursa olsun zihniyet aynı, düşmanlık aynıdır.” diye konuştu.
"Aydınlatılmayan her olayın faili devlettir"
Yılmaz olayın aydınlatılma sorumluluğunun devlette olduğunu belirterek, “Aydınlatılmayan her olayın faili devlet olacaktır. Eğer devlet hakiki olarak görevini yerine getirmiyorsa, saldırılara göz yumuyorsa, sorumluluk devletindir. İlim mekanlarına saldıranlara karşı, yasalar çerçevesinde faaliyette bulunan kurumları korumak devletin görevidir. Birinci fail, faili bulması gerekenlerdir.” dedi.
"Medreselerin hedef alınmasının sebebi İslam’ın yaşanmasındaki rolüdür"
Medreselerin icra ettikleri fonksiyonlarından dolayı saldırılara maruz kaldığına değinen Yılmaz; “Medreselerin hedef olmasının sebebi medreselerin Kürdistan’da İslam’ın yaşanmasında ve bugüne gelmesindeki önemindendir. Milli Şef döneminin tüm saldırılarına, Kur’an’ın yasaklanmasına, medreselerin kapatılmasına ve camilerin ahır haline getirilmesine rağmen, elifba yasaklanmasına rağmen seydalarımız üzerlerine düşen görevi yerine getirmişlerdir. Halkımızın dindar kalmasında Seydalarımızın katkısı büyüktür. Medreselerimiz toplumun can damarıdır. Burada ilim gören talebelerimiz bizim canımızdır, ciğerimizdir, gözbebeklerimizdir, eli öpülesi ve her zaman hürmet gösterilmesi gereken büyüklerimizdir. Onlar olmasaydı cumhuriyet döneminin her türlü saldırısına, toplumu dejenere eden asimilasyonuna karşı belki coğrafyamız bozulur, belki Trakya Bölgesi gibi olabilirdi.” ifadelerini kullandı.
"Medreseler, Kürt dilinin korunmasında önemli yere sahiptir"
Medreselerin Kürt dilinin korunmasında ve bugüne gelmesinde önemli yeri olduğuna değinen Yılmaz; “Eğer Kürt halkı dindar ise, Kürt halkı hala İslam ve Allah (cc) diyorsa, bunda medreselerimizin katkısı büyüktür. Medreselerimizin dilimizin bugüne gelmesinde yeri büyüktür. Çünkü medreselerimizde hem Kürtçe eğitim yapılmış, halkın hem dinine hem diline sahip çıkmıştır. Dilin kaybolmamasında önemi büyüktür. Medreselerde bu olmamış olsaydı belki dilimiz bunca baskıya dayanamaz ve yok olurdu. Medreselerimizin toplum üzerinde önemi büyüktür. Toplum üzerinde etkisi büyüktür. Toplumsal Barışı, kan davalarını çözmede, örfünü, ahlakını korumada etkisi büyüktür. İslam’ın toplumda yaşanır olmasında büyük bir önemi vardır. Hem ihtilafların kalkması, hem cehaletin kalkması için, hem yolsuzluğun kalkması için toplumun kalkınıp bilinçlenmesinde etkisi büyüktür.” dedi.
"Her zaman medreselerin ve ilim ehlinin yanında olacağız"
Konuşmasının sonunda silahlı saldırıyı tekrar kınayan Yılmaz, “Tüm bunlar yan yana geldiğinde medreselerimizin neden hedef haline geldiği, İslami çalışma yapanların neden hedef haline geldiği anlaşılmaktadır. Biz her zaman medreselerimizin yanında olacağız, ilim ehlinin her zaman yanında olacağız, onların her türlü sıkıntısını kendi sıkıntımız ve sorunların kendi sorunlarımız bileceğiz. Bir kez daha bu saldırıyı kınıyor, faillerin bulunmasını istiyoruz. Bir kez daha tekrar ediyoruz; eğer bu olayın faili bulunmazsa fail bizzat devletin kendisi olacaktır." diyerek konuşmasını tamamladı.
M. Hüseyin Yılmaz’ın konuşmasından sonra ikindi namazı cemaatle kılındı. Akabinde HÜDA PAR heyeti Nebi Zülküf Derneğinden ayrıldı. (M. Veysi Tosun - İLKHA)