HÜDA PAR Genel Merkezi tarafından yapılan dış gündeme değerlendirmesinde, Suudi Arabistan'ın muhtemel infazlarına karşı İslam ülkelerinin ve halklarının büyük bir tepki ortaya koyması gerektiği ifade edildi.
HÜDAD PAR tarafından yapılan dış gündem değerlendirmesinde ayrıca ABD Kongresinden 400 parlamenterin Trump'a gönderdiği ve yeni bir savaş için zemin hazırlayacak nitelikteki mektuba ilişkin önemli görüşlere yer verildi.
ABD kongresinden yeni savaş talebi
ABD Kongresi'nin 400 Demokrat ve Cumhuriyetçi üyesi tarafından Donald Trump'a Suriye'ye yönelik 'yeni bir strateji'yi onaylaması için mektup gönderilmesine değinilen değerlendirmede, "Mektupta İran, Rusya ve Hizbullah'ın ABD'nin Suriye'deki çıkarlarını tehdit ettiği; İran, Rusya ve Hizbullah üzerindeki baskının arttırılması ve siyonist terör rejiminin kendini koruma hakkının desteklenmesi çözüm önerisi olarak yer alıyor. Mektubun Cumhuriyetçi ve Demokratların çoğunun imzasını taşıması, Trump'ın İslam coğrafyasında yürüttüğü savaş politikasının daha da sertleşerek devam edeceğini göstermesi açısından önem arz etmektedir." denildi.
ABD'nin bölgedeki tetikleyici adımlarına dikkat çekilen değerlendirmede, "Suriye'de şiddet ve baskı politikasının devamını arzulayan ABD'nin, nükleer antlaşmanın feshiyle başlayan İran ile geriliminde şiddet doğurabilecek adımlar atması bölgeyi çıkmaza sürüklemektedir. Son olarak İran'a karşı Bölge ülkelerine ilave bin 500 asker gönderilmesi ABD başkanı tarafından onaylandı. Bölge'de 70 bin askeri bulunan ABD'nin ilave asker gönderme adımları, çatışmayı tetikleyici girişimler olarak karşımıza çıkıyor." ifadeleri kullanıldı.
ABD'nin Körfez ülkeline yaptığı silah satışının arttığına işaret edilen değerlendirmede şöyle devam edildi:
"Daha önce Körfez ülkeleriyle İran'a karşı atılacak adımlara dair toplantı düzenleyen ABD yönetiminin İran'ı gerekçe göstererek körfez ülkelerine daha fazla silah satışı yapmaya çalıştığı ortaya çıktı. Silah tüccarı ABD, ihtilaf ve çatışmaları lehine yönlendirmeye çalışırken Bölge ülkeleri maalesef ABD'nin tuzağına düşmektedir. Senatörlerin Suriye mektubunda yer aldığı gibi çıkarların korunması için şiddetin devam etmesi ABD'nin temel politikasıdır. Buna karşın Bölge ülkelerinin; refahın ve istikrarın aleyhine olan bu politikaların birer piyonu haline gelmeleri, üzüntü vericidir."
İslam ülkelerine de çağrıda bulunulan değerlendirmede, "ABD ve siyonist rejim tarafından dayatılan sürecin aksine, İslam ülkeleri de kendi aralarındaki dayanışma ve müzakereyi daha ileri boyutlara çıkarmak suretiyle kaos bölgelerini istikrara kavuşturmanın gayreti içerisinde olmalılar. Diyalog kapıları sonuna kadar açılarak mezhepsel ve politik ihtilaflar sonlandırılmalı, ABD ve siyonist rejimin değil Bölge halklarının çıkarları doğrultusunda adımlar atılmalıdır. Bu yapılmadığı takdirde ne acıdır ki ABD ve siyonistler dışındaki herkes kaybedecektir." diye kaydedildi.
İdamları durdurun!
Suudi Arabistan'ın 3 İslam âlimini idam etmeye hazırlanmasına değinilen değerlendirmede, "Suudi Arabistan'ın, aralarında tanınmış İslam âlimi Selman el-Avde'nin de yer aldığı tutuklu üç âlimi Ramazan ayından sonra idam etmeye hazırlandığı iddia ediliyor. Muhalif oldukları için idam edilen çoğu Şii 37 kişinin ardından bu üç âlimin de idam edileceği iddiaları; Suudi Arabistan'ın ülke içerisinde de siyasi bir operasyona giriştiğini göstermektedir. ABD'nin desteğiyle Libya, Sudan ve Cezayir'de siyasi operasyonlar gerçekleştiren Suudi Arabistan, ülke içerisinde politikalarına ve hanedanlığına tehdit oluşturduklarını iddia ettiği şahsiyetlere acımasızca müdahale etmektedir. Türkiye'de katledilen gazeteci Cemal Kaşıkçı olayı bu politikanın en somut örneğidir. Düşünce özgürlüğü ve insan hakları üzerinden ülkelerin iç işlerine doğrudan müdahale etme hakkını kendinde bulan egemen güçlerin, bu cinayetlere rağmen Suudi Arabistan'ı desteklemeye devam etmeleri manidardır." denildi.
İdam cezalarının gerçekleşmemesi için İslam ülkelerine çağrıda bulunulan değerlendirmede, "Delilsiz, haksız ithamlarla tutuklanan onlarca muhalifin ölüm cezasıyla karşı karşıya kalmaları Suudi Arabistan'ın adalet karnesini bir kez daha ortaya koymaktadır. Mısır ya da Bangladeş'te muhaliflere karşı başlatılan cadı avından hiçbir farkı olmayan bu uygulamaların İslam dünyasında aynı tepkiyle karşılaşmasını temenni ediyoruz. Bu doğrultuda Uluslararası Müslüman Âlimler Dayanışma Derneğinin Suudi Arabistan'a yönelik 'idamları durdurun' çağrısını önemli buluyor ve bu idam cezalarının gerçekleşmemesi için İslam ülkeleri yönetimleri ve halklarını harekete geçmeye davet ediyoruz." şeklinde ifade edildi.
İLKHA